Orman yangınları hibrit terör

Türkiye, çağın gerekleri, savaşın yeni yüzü ve ortaya çıkan yeni tehdit biçimlerine bağlı olarak savunma doktrinlerini ve ulusal tehdit parametrelerini yeniden kurguluyor. Milli Güvenlik Kurulu koordinasyonunda yürütülen çalışma ile Hibrit Tehditlerle ve Hibrit Terörle Mücadele Eylem Planı hayata geçirildi. Çalışmalar NATO şemsiyesi altında yürütülüyor ve Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde (MGSB) de “Hibrit Terör” başlığı ile güvenlik tehdidi yer alıyor.

Bursa’daki yangının çıkış sebebine baktığımızda; sabotaj, kundaklama, terör eylemi, kusur ya da ihmal... Sebebi ne olursa olsun orman yangınları da “hibrit terör”, “hibrit tehdit” başlıkları altında yer alıyor.

Eko kırımı ilke edinen terör grupları ya da örgütler Türkiye’de her zaman bulunabiliyor. Çevreye ve insanlığa dolasıyla ülke ekonomisine zarar vermek isteyen kötü niyetli kişiler veya terör grupları her zaman çıkıyor. Birinin bitmesi diğerinin çıkması için engel değil. Bu insanların ana hedefi sadece ormana, çevreye zarar vermek değil ülkeye, ekonomisine ve insanlarına zarar vermek; korku, panik ve endişeye sevk etmek; kaygı uyandırmak... En çok başvurdukları yol ise orman yakmak. Çünkü orman küresel iklim krizinde insanların gelecekte sığınacakları belki de en önemli liman.

MESAFE KAT EDİLDİ ANCAK YETERLİ DEĞİL

NATO kapsamında yürütülen Hibrit Tehditlerle Mücadele Eylem Planı kapsamında önemli mesafe kat edildi. Hibrit tehdit bir taraftan konvansiyonel silahlarla mücadeleyi öngörürken; bankacılık sistemine eş zamanlı bir saldırı da hibrit tehditler arasında yer alıyor. Orman yakmak, milli servetin yitimine yol açmak, kültür alanına yapılan saldırılar, gelecek kuşakları etkilemeye dönük dezenformasyon çalışmaları da hibrit tehdit arasında bulunuyor.

Eko kırım kavramı, ilk olarak 1970'lerde Fransız Hukukçu ve Filozof René Dubos tarafından ortaya atıldı. Dubos, eko kırımı, "İnsan faaliyetlerinin gezegenin doğal dengesini bozması ve sonuç olarak insan ve diğer türlerin yaşamını tehlikeye atması" olarak tanımlıyor. Eko kırım kavramı ve yeni tehdit biçimleri bugün çarpıcı şekilde önümüzde örnekleriyle duruyor. Küresel iklim krizi ve bunun etkileri, su savaşları, gıda arz ve güvenliği çarpıcı şekilde karşımızda. Çevre kirliliği ve biyoçeşitlilik kaybı da insanlığı, refahı ve gelecek yaşamı tehdit ediyor.

HİBRİT TERÖR NEDİR?

Günümüzde ülkeler bir taraftan konvansiyonel silahlarla ve araçlarla ülkelerce ya da terör örgütleri tarafından tehdit edilirken, diğer taraftan bankacılık sistemine yönelik eş zamanlı bir saldırı hibrit terör olarak değerlendiriliyor. Bunun yanında ormanların yakılması, milli servete yönelik saldırılar, ülkelerin kültürlerini yok etmeye, kültürel yozlaşmayı sağlamaya dönük ataklar da hibrit savaşın araçları olarak görülüyor. Gelecek nesilleri etkilemeye dönük manipülasyon ve dezenformasyon girişimleri de hibrit savaşın unsurları arasında yer alıyor. Sosyal medya manipülasyonları, siber saldırılar, ekonomiye yönelik ataklar hibrit savaşın etkili unsurları... Küresel salgınlar, iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık, deprem-sel gibi doğal afetler, orman yangınları, gıda krizi, su krizi, ekolojik kırım gibi başlıklar, güvenlik tehditleri arasında yer alırken; bunları önlemeye dönük bütüncül bir bakış açısı ve mücadele planı oluşturulması gerekiyor.

ÇOK BOYUTLU TEHDİTLER

Artık ulusal güvenlik tehditleri çok yönlü, çok boyutlu ve çok katmanlı. Mücadelenin de buna uygun olması gerekiyor. 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden çok önemli dersler çıkarılmalı. Bu konunun bir ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Kriz anlarında güvenlik açıkları daha fazla oluyor ve bu meseleyi suiistimal etmek isteyen, fırsat kollayan devletler ya da devlet altı örgütlenmeler her zaman çıkabiliyor. Uyuyan hücreler meselesi hayati derecede önemli. Bir terör örgütüne karşı başarı sağlanıp o terör örgütü çökertilse bile onun uyuyan bir unsuru çıkıp terör eyleminde bulunabiliyor.

Terör örgütlerinin uzun vadeli amaç ve hedefleri değişmemekle birlikte kısa ve orta vadede yön değiştiren ya da aldatma/şaşırtma amaçlı taktiksel değişiklikleri olabiliyor. Aynı zamanda ideolojik etki altına aldıkları kişiler üzerinden yapacakları ataklarla silahlı olmayan kapasiteleri de bulunuyor. Bu meseleyi kesinlikle ve kesinlikle göz ardı etmemek gerekiyor.

Konvansiyonel silah ve taktiklerin yanı sıra; gayri nizami harp teknikleri, asimetrik mücadele yöntemleri, organize suç faaliyetleri, bilgi savaşı, propaganda, ekonomik savaş yöntemleri, siber saldırı ve sabotajlar asla ve asla vazgeçmedikleri yöntemler.

GERASİMOV DOKTRİNİ

Rusya Genelkurmay Başkanı “Gerasimov Doktrini” denilen bir mücadele taktiği var ki temel vurguları şöyle:

- Savaş ile barışı ayıran çizgi bir süre sonra kayboluyor.

- Savaş ilanı gereksiz hale geliyor.

- Askeri olmayan yöntemler, askeri olanlarla birlikte hatta daha etkili kullanılıyor.

- Hedef ülke içerisindeki gruplar kullanılıyor.

- Yumuşak güç unsurlarından barışı koruma yardımları bile savaş bağlamında kullanılabiliyor.

- Ülke içerisindeki karışıklıklar saldıran ülkenin lehine kullanılıyor.

- Ekonomik yaptırım ve nüfuz gücü baskı aracı olarak uygulanıyor.

- Toplumun algısına yönelik psikolojik savaş taktikleri ve yoğun bir siber atak deneniyor.

- Savaşmadan kazanmayı öngören bu yöntemlerle hedef ülkeler istikrarsızlaştırılıyor, dirençleri kırılıyor ve boyun eğmeye zorlanıyor.

EĞİTİM EN ÖNEMLİ BAŞLIKLARDAN BİRİ

Türkiye’nin asimetrik, karmaşık tehdit ortamını bütüncül bakış açısıyla değerlendiren ve gelebilecek her türlü tehdidi bertaraf edecek, savunmayla birlikte gerektiğinde karşı atak başlatacak bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor.

Yeni nesil Hibrit Savaş ortamında ortaya çıkacak Hibrit Tehditlerle Mücadele Planı’nın bir parçası da iç cephenin güçlendirilmesi... Ayrıca kriz anlarında ortak davranış modelleri oluşturulabilmesi için eğitim, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Daha önce ifade ettiğimiz erken uyarı sistemlerinin önemi doğal afetlerde ve bu tür ataklarda daha büyük önem kazanıyor. Saldırıları ve atakları bertaraf etmeye dönük yeni yaklaşımlar ortaya konulması gerekiyor. Hibrit savaşın temel parametrelerinden birini de biçimlendirici/yıkıcı propaganda ve ataklar oluşturuyor. Bu amaçla kitle haberleşme ve iletişim araçlarına dönük yapılandırmalar ile sosyal medya merkezli uygulamalar hayati derecede önemli.

Ekonomi, hibrit savaşın temel araçlarından birini oluşturuyor. Gelir dağılımı adaletsizliği, dış borç, cari açık, geçim krizi, borsa manipülasyonları, bankacılık sistemine yönelik saldırılar, kritik alt yapı ve sinyalizasyon sistemlerine yönelik ataklar, ekonomik casusluk faaliyetleri de yeni hazırlanan eylem planı içinde yer alıyor. Hibrit savaşın en önemli araçları arasında siber savunma, yapay zeka kullanımı, ağ merkezli harekat, otonom sistemler de yer alıyor. Hibrit tehditlerle mücadelenin en kritik ayağı ise eğitim. Sanırım bu konuda da alacağımız bir hayli yol var...


source