Bursa’nın Orhaneli ve Harmancık ilçelerindeki orman yangınıyla ilgili söndürme çalışmalarına destek olmak üzere yola çıkan ve traktörüne bağladığı tankerin lastiğinin patlamasına rağmen bölgeye ulaşan çiftçi Ramazan Doğru’ya (64), Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey tarafından yeni tanker hediye edildi. Doğru, hediye tankeri köy halkının kullanması için muhtarlığa verilmek üzere kabul etti. Doğru, daha sonra kendisine 2 tanker daha hediye edildiğini duyurdu.
DHA’nın haberine göre Orhaneli ilçesi Harmancık yolu Meyran mevkisinde 26 Temmuz günü saat 16.00 sıralarında çıkan orman yangını, rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Aynı gece büyük oranda kontrol altına alındıktan sonra, ertesi gün yeniden canlanan alevler geniş bir alana yayıldı.
Yangının ardından Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık’ta yaşayan çiftçiler, traktörlerinin arkasına bağladıkları tankerlerle bölgedeki ekiplere su takviyesi yaptı. Bursa’nın ilçesine bağlı kırsal Başak Mahallesi’nde çiftçilik yapan Ramazan Doğru’da Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarına yardımcı olmak üzere yola çıktı. Harmancık’taki orman yangınına arkasına su tankeri bağlı traktörü ile giden Ramazan Doğru, tankerinin sağ arka lastiğinin patlamasına rağmen bölgeye ulaştı. O anlar, bir başka sürücünün cep telefonu kamerasına yansıdı.
Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya ve Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, Ramazan Doğru’yu ziyaret etti. Örnek davranışı için kendisine teşekkür eden Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Doğru’ya tanker hediye etti.
Tankeri mahallesindeki ihtiyaçları için kullanılmak üzere kabul eden Ramazan Doğru, “Bu tankeri mahalleli olarak ortaklaşa kullanırız. Ben bunu muhtarım adına alıyorum. Yani bunu bizim köy muhtarına teslim edeceğim. Sorumluluk onda olacak yani. Sağ olun, Allah razı olsun” dedi.
AA’da yer alan habere göre de Ramazan Doğru, “Ulaşmak istediğim bir tek nokta vardı, o da yangın mahalliydi. ‘Bu şekilde çıkamazsın.’ dediler. Polis ekipleri bile önümü çevirdi, sonra ‘Hakkınızı helal edin, Allah razı olsun.’ dediler. Geri dönmeyi kim düşünür ki?” ifadelerini kullandı.
Keles ilçesine bağlı kırsal Basak Mahallesi’nde oturan 64 yaşındaki Doğru, AA muhabirine, yangının başladığını duyunca anlatılamaz hisler yaşadığını söyledi.
Su tankeri takılı traktörüyle dün yangın bölgesine gittiğini belirten Doğru, “Yangın mahallinin tam arka tarafından, 1-2 kilometre uzaktan yangını seyrettim. Hayvanların çığlıklarını duydum. Tüylerim diken diken oldu. Yangın anlatılamaz. Onu anlatamam.” diye konuştu.
Doğru, yangın bölgesine su taşımak için gönüllü olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, bizim gönlümüzden geliyor. Buralar bize dedelerimizden, atalarımızdan kalmış. Bizim ormanımız, bizim memleketimiz, bizim dağımız. Bunu seve seve yapıyoruz. Bu, benim değil de bir başkasının da başına gelebilirdi. O da aynısını yapardı. Ben bunu yaptım diye kahraman olmuyorum. Orada yüzlerce kahraman var. Yangın mahallinde onca insan canla başla çalışıyor çünkü burası bizim dağlarımız, ormanlarımız, memleketimiz. Niye yansın ki? Şu yeşilliğe, tabiata bak. Bu yeşillik niye yok olsun ki?”
Patlak lastikle jant üzerinde yoluna devam ettiği anlar sosyal medyada ilgi gören Doğru, şu ifadeleri kullandı:
“Suyu doldurdum, yola çıktım. Harmancık’ı geçtikten sonra lastiğim patladı. Bunu şişirdim, bir müddet daha gittim. Bir daha şişirdim, bir müddet daha gittim ama ondan sonra demek ki içerideki lastik kıyılmış, şişmedi. Şişmeyince mecburen, buradan 40 kilometre gidip de artık 2 kilometre için suyu döküp geri gelemezdim. Mecburen yangın mahalline gitmem gerekiyordu. Görevimizi yaptığımı tahmin ediyorum, ne kadar yapabildiysem.”
Doğru, yolda kendisini çok uyaran olmasına rağmen durmadığını belirterek, “Ulaşmak istediğim bir tek nokta vardı, o da yangın mahalliydi. Tek nokta oydu. ‘Bu şekilde çıkamazsın.’ dediler. Polis ekipleri bile önümü çevirdi, sonra ‘Hakkınızı helal edin, Allah razı olsun.’ dediler. Geri dönmeyi kim düşünür ki?” dedi.
Yangın bölgesine yardım için tekrar gideceğini anlatan Doğru, “Bugün Büyükşehir Belediyesinden arayan bir yetkili ‘Lastiği değiştirmeye geleceğiz.’ dedi. Onu beklediğim için evdeydim. Yoksa şu an oradaydım. Yangın sönünceye kadar gideceğiz. Bir damla su da olsa, bir ağaç da bir karınca da kurtarsak bizim için en büyük nimet o. Lastik yerine geliyor ama o karınca, ağaç yerine gelir mi? Kaç yılda yetişir bir ağaç, bunu biz biliyoruz köylüler olarak.” diye konuştu. Ramazan Doğru, daha sonra lastiğinin değiştirildiğini söyledi.
Bursa’nın Orhaneli ve Harmancık ilçeleri arasında 26 Temmuz’da başlayan ve rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın nedeniyle Harmancık’a bağlı kırsal Dutluca, Ilıcaksu, Çamoğlu, Çatalsöğüt ve Çakmak, Orhaneli’ne bağlı Yakuplar ve Büyükorhan’ın Gedikler mahalleleri tedbir amaçlı tahliye edilmişti. Yangına ilişkin gözaltına alınan şüpheli Ufuk A, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Öte yandan Doğru, patlak lastikle jant üzerinde yoluna devam ettiği anların sosyal medyada izlenmesinin ardından kendisine hediye edine tanker sayısının 3’e çıktığını kaydederek “İstanbul’dan Ünal Turan Bey, Balıkesir’den Şen Römork ve bir de Orman Genel Müdürümüz Bekir Karacabey. Ben de yangında kullanılmak üzere 2 tanesini köye bağışladım, 1 tanesi bende kaldı.” diye konuştu.
Muhtarlığa bağışladığı tankerlerden birinin tam teşekküllü, birinin su taşıma amaçlı olduğunu ifade eden Doğru, bunların anahtarını muhtara teslim ettiğini belirtti.
Doğru, Orman Genel Müdürlüğünün hediyesi dışındaki tankerlerin kendisinin haberi olmadan mahalleye getirildiğini aktararak, “Bana haber verseler ben, kabul etmezdim. Sağ olsunlar. Allah razı olsun, bir kere değil, bin kere razı olsun. Yüzlerce kişi arıyor, ‘Para göndereyim.’ diyor, IBAN istiyor. Ben asla kabul etmiyorum. Para için yapmadım bunu, canı gönülden yaptım.” ifadesini kullandı.
Bir kez olsa yine aynı şeyi yapacağını dile getiren Doğru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir daha olsa yine yaparım. İsterse traktör gitsin, hiç umurumda değil. Çünkü o traktörü ben yerine getiririm ama oradaki bir ağaç, karınca, böcek, kuş bir daha gelmeyecek. Onlar yandı, çığlık attı. İçim yandı. O gün teker patladıktan sonra çıkma bir teker buldum, taktım traktörüme. Yangının arka tarafından, Karagözler, Bayramlar mahallelerinden dolaştım. Yangını biraz uzaktan seyrettim. O hayvanların çığlıklarını duydum orada ve o gece uyku uyumadım. Bugün olsa, yarın olsa Allah bir daha vermesin ama yine giderim.”
Doğru, mahalleli olarak yangın söndürme çalışmalarına destek olmak için organize olduklarını vurgulayarak, “Mahalleden gündüz benim yaşımdaki insanlar, su götürüyordu. Yaklaşık 30, 40, 50, bazen 100 tankere kadar çıkıyordu. Geceleri de Bursa’dan çocuklarımızı çağırıyorduk. Onlara teslim ediyorduk. Benim amca oğlu getiriyordu minibüsüyle, gece işleri bittikten sonra götürüyordu. Sabah da işlerine gidiyordu çocuklarımız. Allah birlik, beraberliğimizi bozmasın. Herkes, birlik beraberlik içinde olsun.” diye konuştu.
Sulama göleti talep eden Doğru, “Bir tankeri 35 dakikada dolduruyoruz. Bir gölet olsa bir anda 40 tanker doldururuz. Bursa’dan itfaiye gelinceye kadar biz, o yangını söndürürüz. Bu dayanışmayla, bu güçle, bu hırsla biz, onu yaparız.” dedi.