CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması amacıyla “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla Şile Atatürk Meydanı’nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, “Bir avuç darbeci 19 Mart’tan beri milletin iradesine göz dikti. İstanbul’un iradesine, Şile’nin iradesine, geçtiğimiz seçimde seçtiklerinize, gelecek seçimde seçeceklerinize karışmaya çalışıyorlar. Biz burada o 3 savcı, 3 hakim, bir cuntadan ibaret bir avuç muhterise karşı haklılığımızla, ahlakımızla seçtiklerimizin yanındayız, irademizin arkasındayız” dedi.
Özel, şunları kaydetti:
“Şile’ye uzaktan bakanlar sanmasın ki burası CHP’nin kalesi. 3 dönemdir burayı Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyordu. Biz milletin verdiği karara bir şey demedik, dönüp Şile’ye kafa tutmadık. Sizin bir evladınızı, benim adaşımı aday gösterdik. 2 kişiden birinin oyunu aldık. Son seçimlerde Şile’de destan yazdık. Şile’nin seçtiği belediye başkanını cezaevinde ziyaret ettim. Diyor ki, ‘Geldim 1,2 milyar TL bütçeli belediyeli 1 milyar TL borçla teslim ettiler. Teftiş Kurulu’nu görevlendirdim, 30 dosyada 580 milyon liralık usulsüzlük tespit ettiler. Bunları çıkardım, Ekim 2024’te gözlerinin içine bakarak, belediye meclisine anlattım, kimse bir şey demedi. Savcılık alıp bu dosyaları harekete geçmedi. 30 dosyadan bir örnek, önceki belediye başkanı parkecilik yapan birisi, belediye binasına giriyor, parkeleri beğenmiyor. 720 bin TL’lik parke alınıyor, fatura kayda giriyor, ödeme yapıyor. Fatura var parke yok.
AK Parti’nin MHP’nin seçmenlerine sesleniyorum. Harcanan para hepimizin parası. Özgür Başkan’a bir gizli tanıkla iftira etmişler. Hırsızın partisi olmaz. Bu operasyonda herhangi bir yerde bir yolsuzluk varsa, yapan CHP’liyse de Allah belasını versin, AK Partiliyse de belasını versin. 3 dönem yönetip bezdirdikleri, bu sene belediyeden gittikleri, oyunlarla almak için belediye başkanımıza iftira edip, onun hakkını yiyip, sizin oyunuzu gaspetmeye çalışıyorlar.
Maalesef memleket yoksullukta, gelir adaletsizliğinde Avrupa 1’incisi. Milleti adaletsizlikte, yoksullukta eşitlediler. 16 bin TL’lik emekli maaşına emeklileri mahkum ettiler. 2002 yılında ilk geldiklerinde 8 çeyrek altın alan en düşük emekli maaşı, şimdi iki çeyrek altın alıyor. Emekçileri 22 bin TL asgari ücrete mahkum ettiler. Açlık sınırının altındaki asgari ücretle emekçilerimizi muhatap ettiler. Ülkenin kira ortalaması 25 bin TL. Kendileri iki maaşı, üç maaşı, dört maaşı alıyorlar. En güzel yerlerde kalıyor, milletin sırtından geçiniyorlar. Hiç kaçarı yok. Hiçbir yere kaçamayacaksınız. O sandık gelecek, millet koşa koşa sandığa varacak, bugün içeride tuttuğunuz adayımıza kavuşacak, Ekrem Başkanı cumhurbaşkanı yapacak. O günden sonra bakan evlatlarının dönemi bitecek, vatan evlatlarının dönemi başlayacak. Bu meydanın, bu partinin, bilhassa Ekrem Başkan’ın, Özgür Özel’in, hiçbirimizin AK Partiliyle MHP’liyle derdi yok. Dünya kadar akrabam var 2002 yılında AK Parti’ye oy vermiş Manisa’nın Hacıhaliller köyünde. Hepsi bin pişman. Elbette hesap verecekler, hırsızlar, yolsuzlar, darbeciler, iftiracılar hesap verecek. Asla, AK Parti’nin, MHP’nin üyeleri namuslu hemşehrileriniz, emekliler, esnaflar, asla onlarla işimiz yok. Devr-i sabık yaratmayacağız. Aksine kutuplaşmayı bırakıyoruz, kucaklaşmaya geliyoruz hepinizle.
AK Parti’nin dönemi kara düzen dönemi. Adını AK koyanlar, Erdemliler Hareketi diye yola çıkanlar, Türkiye’yi kara bir düzenle muhatap etmişlerdir. Bugün AK Parti’nin üyesi de olsan işsizsin, açsın, yoksulsun. Çünkü o kara düzenin seçkinlerinden bir tanesi sen değilsin. Sen kara düzenin sömürdüklerindensin. Sen briket evden gariban oğlunu uzman çavuş eder, eline kına yakar yollarsın. Sonra bir cahilce iş yüzünden bir mağarada, doğru düzgün ölçüm yapmadan sokarlar, al bayrakla evin önüne yollarlar. Anası bayılır, anasına iğne yaparlar, babasına telkinde bulunurlar. 15 gün sonra kimse dönüp bakmaz. Bu kara düzende 8 çeyrek altınla zor geçinen emekliyi 23 yıllık iktidarın sonunda iki çeyrek altına geçinmeye zorlarlar. Bu kara düzende mülakat yaparlar. Listelerde adı olan seçkinler seçilir, vatandaşın evlatları elenir. Bu kara düzende vatanın evlatları hizmetkar olmuştur, bakanın evlatları en tepede kibirli kibirli oturur olmuştur. O yüzden bu AK Parti’nin getirdiği milletin helal oylarıyla zamanında destek aldığı, seçimde yüzünü döndüğü seçimden sonra arkasını döndüğü bu millete dayatılan bu kara düzenle hep birlikte mücadele edeceğiz. Şuna inanın ki sandık gelecek, kara düzen bitecek. AK Parti’nin kara düzeni, saray düzeni gidecek, bu millet AK Partililerden değil, darbecilerden hesap soracak.
Bu kadar aç bırakan, açıkta bırakan, yoksul bırakan, darbe yapan ve bu kadar acımasız olan, Mehmet Murat Çalık kardeşime bu zulmü yapan, örneğin Muhittin Böcek, 105 gün Covid’den komada yatmış, 85 gün entübe olmuştu, oradan dualarla kurtuldu. Çeşit çeşit ilaç kullanıyordu. Şimdi bir günde cezaevinin revirinden günde 14 tane hap içiyor.
Hala 600 bin kamu işçisinin çerçeve protokolünü yapmadılar. TÜRK-İŞ Başkanına başka kağıt yazıp gösterdiler, Mehmet Şimşek’in niyetlendiği enflasyonu zam olarak veririz dediler. Bugün TÜRK-İŞ duyduk ki meydanlara çıkıyor. Kötü yaptıklarında kötü dedik, yanlış yaptıklarında eleştirdik. Ama ister DİSK, ister TÜRK-İŞ, ister HAK-İŞ olsun emekçinin haklı talepleri için madem ki meydana çıkmaya karar verdiler, madem ağustos ayında 500 işyerinde grev var. Hiç korkmayın arkanızda millet var, biz varız. Türkiye’nin bütün demokratlarına, bütün hak arayanlara sesleniyoruz ki, mutlaka birlikte kazanacağız. Ağustos ayında eylem yapan işçilere, memurlara sahip çıkın. Hep birlikte kazanacağız. Unutmayın ki işçi kurtulmadan emekli kurtulmayacak, öğrenci huzur bulmadan, polis huzur bulmayacak. Esnaf kurtulmadan köylü kurtulmayacak. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.
Bu kara düzenden en kısa zamanda kurtulmamız lazım. Karanlık bir gecede mühürsüz oylarla geldi bunlar. Denetimsiz bir sistemde bütün bir gücü tek adamda topladılar, kimsenin gözünün yaşına bakmadılar. Kara düzen keyfidir, bozuktur. Adeta gecekondu gibi bir gecede gelip memleketin başına kabus gibi konmuştur. Kara düzen AK Parti’nin düzenidir. Adı AK’tır getirdiği düzen karadır. Cumhur İttifakı’nın bir araya geldiği o referandum gününde hileyle, desiseyle ve bu milletle alay ederek, ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ diyerek gelmiş, o günden beri kadın cinayetleri artmıştır, çocuk istismarları artmıştır, orman yangınları artmıştır. Bu kara düzen eninde sonunda işi gücü bir avuç azınlığı, devleti ele geçirmiş açgözlü bir takımı zenginleştiren, icap edince milli duyguları sömüren, gerektiğinde herkese terörist diyen, işine geldiğinde tükürdüğünü yalayan dönüp terörist başı dediğiyle düzen kurmaya çalışan bir düzendir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak dün de bugün de Türk’ün de Kürt’ün de seçtiğine, seçme hakkına saygılı olduk. Laz’ını Çerkes’ini Sünni’sini, Alevi’sini Arap’ını Arnavut’unu ayırmadık. Bugün birileri iki lafın başında Türk, Kürt, Arap diyerek, bir partiyi Türklerden, bir partiyi Kürtlerden, kendisini de Araplardan mesul sayıp, Büyük Ortadoğu Projesi’ne geri dönüp çeşitli planların içine girdiyse karşısında en güvenli çatıyı kuran, o çatının altında 100 yıldır bu ülkeyi kucaklayan Cumhuriyet Halk Partisi vardır, Cumhuriyetin muhafızları, Cumhuriyetin aşıkları vardır.
Son günlerde yıllardır arkasında durduğumuz Kürt sorunu çözülecekse Meclis’te çözülecek dediğimiz bir komisyon üzerinden ‘CHP girmesin, korkarız kandırılır, öyle olur, böyle olur’… Buradan büyük bir öz güvenle sesleniyorum. CHP’nin olduğu yerden değil olmadığı yerden korkun. Partinize güveniyor musunuz? Bana güveniyor musunuz? Özgür Özel’in olduğu, Cumhuriyet Halk Partililerin olduğu hiçbir yerde değil Cumhuriyetin kolonlarını kesmek, kolonuna çivi çaktırırsak şerefsiziz. Tayyip Efendi bizi dışarıda bırakmaya, kullandığı kötü üslupla tahrik etmeye, bu işin dışında tutmaya, içeride hayalini kurduğu bir üçlü ittifak kurmaya kalkıyor. Anında yalanlamalar geldi. Bu millet kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz. Açıkça söylüyoruz. Onun hayalleri kırık not almış, zayıf not almış, sınıfta kalmış birinin kopya çekme çabalarıdır. Tayyip Erdoğan, 29 almış, sınıfta kalmış, kopya çekmeye uğraşıyor. Onu orada ne yalnız başına bırakacağız, istediği gibi at oynatsın ne de ülkenin kodlarıyla oynatacağız, biz buradayız. Barışın da kardeşliğin de güvencesi olan, mücadelenin de güvencesi olan icabında meydan meydan direnen sokak sokak direnen, icabında Meclis’te mücadeleyi veren Atatürk’ün partisi CHP’ye güvenin. Şundan herkes emin olsun ki CHP sadece kendi partisindeki kişileri değil, bu ülkede kendisine oy versin oy vermesin herkesin hakkının hukukunun güvencesidir. CHP’lilerin meydanlarda verdiği mücadele kendileri için değil, ülkenin geleceği içindir. Gösterdiğimiz direniş, Ekrem Başkan’a koltuk arayışı değil, bu ülkeye hakkaniyetli, namuslu, dürüst, Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyetine yakışan bir cumhurbaşkanı arayışıdır.”