Cushman & Wakefield TR International, 2025 yılının ilk yarısını kapsayan ve ekonomi, ofis, perakende, sanayi ve lojistik ile konut sektörlerindeki gelişmeleri incelediği ‘Gayrimenkul Pazarı Görünümü’ başlıklı raporunu yayınladı.
Rapor, artan jeopolitik riskler ve ticaret gerilimlerinin etkisi altında şekillenen küresel ekonomik görünümde, sürdürülen ekonomik programla birlikte Türkiye’nin uluslararası yatırımcıların radarında kalmayı sürdürdüğünü ortaya koydu. Türkiye’de ticari gayrimenkul pazarı, arz kısıtı ve enflasyonun kira seviyelerini yukarı çekmesiyle birlikte belirli segmentlerde dirençli bir görünüm sergilerken, genel ekonomik belirsizlikler piyasada temkinli bir seyri beraberinde getirdi.
Rapora göre, ticari gayrimenkulde kiralar tarihi bir seviyeyi gördü. Yılın ikinci çeyreğinde birincil ofis kiraları metrekare fiyatı 46 dolar olarak kaydedilirken, geçen yılın aynı çeyreğine göre dolar bazında yüzde 10 oranında artış göstermiş oldu. Aynı zamanda ofis kiraları TL bazında da yüzde 31 artışla 1.779 TL’ye ulaştı. Böylece, birincil kira seviyesi, bugüne kadarki en yüksek düzeye ulaşarak tarihi bir rekor kırdı. Ofis kiralarında Levent’i 35 dolar ile Anadolu yakası; 32 dolar ile Esentepe-Gayrettepe; yine 32 dolar ile Maslak bölgeleri izledi. Ankara ve İzmir’de ise ofis kiraları 20 dolar seviyesinde seyretti. Nitelikli ofis alanlarına yönelik yoğun talep karşısında yeni arzın sınırlı kaldığı görülen raporda, kira fiyatlarının yukarı yönlü ivmesinin devam edeceği öngörülüyor.
Rapora göre 2025 yılının ikinci çeyreğinde ofis piyasasında boşluk oranı yatay seyrederek sınırlı bir artışla yüzde 9,8’den yüzde 9,9’a yükseldi. Ortaya çıkan veriler, İstanbul’da ilk yarıyılda gerçekleşen kiralama anlaşmalarının metrekare bazında yüzde 81’inin, adet bazında ise yüzde 62’sinin yeni kiralama anlaşmalarından oluştuğunu gösterdi. Önceki yıla göre yeni kiralama anlaşmalarında metrekare bazında yüzde 30 oranında azalma kaydedildi. Raporda, bu durumun genel olarak yüksek kira seviyeleri nedeniyle kiracıların yeni alan kiralamak yerine mevcut mal sahipleriyle kontrat yenileme yoluna gitmelerinden kaynaklanması olarak değerlendirildi.
Perakendede boşluk oranlarındaki ciddi azalma ve arza yeni girdilerin olmaması nedeniyle talep olmasına karşın ana caddelerde ve birincil alışveriş merkezlerinde kira seviyeleri geçen yıl ile aynı seviyede gerçekleşti. Verilere göre, ana caddelerde birincil kiralar, haziran ayında metrekarede aylık en yüksek 250 dolar ile İstanbul’da kaydedilirken, onu 105 dolar ile Ankara ve 100 dolar ile İzmir izledi. Yılın ilk yarısında perakende pazarında yeni AVM yatırımı gerçekleşmezken, toplam arz 455 AVM ve 14,11 milyon m2 seviyesinde sabit kaldı.
Raporun verilerine göre, 2025’in ilk yarısında sanayi ve lojistik sektöründe toplam 120 bin 959 m2 kiralama gerçekleşti. Bu hacim, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %33’lük bir düşüş anlamına geliyor.
2025 yılının ilk yarısında, markalardan gelen güçlü talep ve sınırlı arz koşullarının kira seviyelerinin korunmasında belirleyici olduğu ortaya konuldu. Özellikle uluslararası markaların Türkiye’ye yönelik geçen yıldan bu yana artan güçlü talebi, mağaza sayılarını artırma adımlarıyla da teyit edildi. Raporun sonuçları, Türkiye perakende pazarında dikkat çekici yabancı marka girişlerinin gerçekleşmeye devam ettiğini gösterirken, özellikle hareketliliğin lüks moda segmentinde olduğunu ortaya koydu. 2025 yılında dikkat çeken başka bir hareketin ise üçüncü nesil kahvecilik sahnesinde yaşandığı görüldü.