Chaiban, İsrail, işgal altındaki Filistin toprakları ve Gazze’ye 5 günlük ziyaretinin ardından BM’deki gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“Bugün sizlere derin bir aciliyet ve büyük bir endişeyle sesleniyorum” ifadesini kullanan Chaiban, onlarca yıldır çözülemeyen bir ihtilafın üzerine ortaya çıkan 7 Ekim 2023 saldırısının ardından Gazze’ye 4 ziyaret düzenlediğini aktardı.
Ted Chaiban, “Haberlerde gördüğünüz görüntülerden ne olduğunu biliyorsunuz ama orada olmak yine de insanı şok ediyor. Derin acının ve açlığın izleri ailelerin ve çocukların yüzlerine kazınmış durumda.” dedi.
Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 18 binden fazla çocuğun öldürüldüğünü ve bunun günde ortalama bir sınıf dolusuna tekabül edecek 28 çocuğun öldürülmesi anlamına geldiğini belirten Chaiban, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuklar sevdiklerini kaybetti, açlar, korkuyorlar, travma yaşıyorlar ve Gazze şu anda ciddi bir kıtlık riskiyle karşı karşıya. Bu durumun bir süredir gelişmekte olduğunu biliyoruz, ancak şu anda kıtlık eşiğini aşan iki gösterge mevcut. Gazze’de her 3 kişiden 1’i günlerce yiyecek bulamıyor ve yetersiz beslenmeye dair ölçütler artık kıtlık eşiğini geçmiş durumda. Küresel akut yetersiz beslenme oranı yüzde 16,5’in üstüne çıktı. Bugün itibarıyla 320 binden fazla küçük çocuk akut yetersiz beslenme riski altında. Bu çocuklar bir doğal afetin kurbanı değil. Onlar aç bırakılıyor, bombalanıyor ve yerinden ediliyor.”
Gazze’de bir yol ayrımında olunduğunun ve alınacak kararların on binlerce çocuğun yaşayıp yaşamayacağını belirleyeceğinin altını çizen Chaiban, UNICEF’in yoğun çaba sarf etmeye devam ettiğini, ancak ihtiyaçların çok büyük boyutta olduğunu vurguladı.
Gazze’ye insani erişimde bir miktar iyileşme olduğunu ancak bunun yetersiz olduğunu ifade eden Chaiban, İsrail makamlarıyla yürüttükleri görüşmelerde sivillerin ve çocukların korunması için askeri angajman kurallarının gözden geçirilmesini talep ettiklerini vurguladı.
Chaiban, “Çocuklar, bir yardım dağıtım merkezinde sırada beklerken ya da su almaya giderken öldürülmemeli. İnsanlar bir yardım konvoyuna saldırmak zorunda kalacak kadar çaresiz bırakılmamalı.” diye konuştu.
Daha fazla insani yardım ve ticari geçişin sağlanması gerektiğini kaydeden Chaiban, durumu istikrara kavuşturmak ve halkın çaresizliğini azaltmak için günde 500 tıra yakın geçişin gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.
Ted Chaiban, aksi halde halkın konvoylara saldırmak zorunda kaldığını, Birleşmiş Milletlerin (BM) bunu “yağmalama” değil, “kendi kendine dağıtım” olarak tanımladığını anımsattı.
Yetersiz beslenmiş bir çocuğun ne kadar sürede toparlanabileceğine ilişkin ise Chaiban, eğer tedavi amaçlı özel besinlere erişim sağlanırsa ve anne de özel besin desteği alırsa, çocuğun fiziksel olarak görece hızlı toparlanabileceğini dile getirdi.
Chaiban, “Ancak duygusal iyilik hali, bodurluk riski ve çocuğun ruh sağlığı açısından ortaya çıkacak etkiler, bulunduğu durum uzadıkça daha da kötüleşecektir.” uyarısında bulundu.
Ted Chaiban, işgal altındaki Batı Şeria’da da çocukların tehdit altında olduğunu belirterek, bu yıl şu ana kadar burada 39 Filistinli çocuğun öldürüldüğünü bildirdi.
“Çocuklar savaş başlatmaz ama savaşlardan en çok onlar etkilenir” diyen Chaiban, UNICEF için fonlama gerektiğinin de altını çizdi.
Chaiban, UNICEF’in Gazze için yaptığı yardım çağrısının kritik derecede yetersiz finanse edildiğini, sağlık ve beslenme alanındaki ihtiyaçların sadece yüzde 30’unun karşılanabilmiş durumda olduğunu söyledi.
Gazze’deki saldırıların 22 ay süreceğini asla tahmin dahi edemeyeceğini aktaran Chaiban, “Çocukların tüm beklentisi kalıcı bir ateşkes ve siyasi bir çıkış yoludur.” diye konuştu.