Türkiye, Avrupa üretimi Eurofighter Typhoon savaş uçaklarını envanterine dahil etmek üzere önemli bir adım attı. İngiltere ile yapılan görüşmeler sonucunda iki ülke arasında bir ön mutabakat zaptı imzalanırken, Almanya da uçakların teslimatına onay verdi. Bu anlaşma, Türkiye’nin savunma kapasitesinin artırılmasının yanı sıra, NATO içindeki iş birliği açısından da stratejik önem taşıyor.
Anlaşmaya ilişkin yapılan açıklamalar, sürecin arka planındaki detayları da ortaya koyarken, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo da değerlendirmelerde bulunarak gelişmenin iki ülke ilişkilerindeki yakın iş birliğini yansıttığını belirtti.
“Üretim teknolojileri açısından da stratejik bir adım”
İngiltere Başkonsolosu Poleo, Eurofighter Typhoon anlaşmasının Türkiye ile Birleşik Krallık arasında yürütülen yakın işbirliğinin somut bir örneği olduğunu belirtti. Türkiye’nin Eurofighter kullanıcı ülkeler arasına dahil edilmesini sağlayan mutabakat zaptının geçen hafta imzalandığını hatırlatan Poleo, anlaşmanın sadece savunma alanında değil, ileri üretim teknolojileri açısından da stratejik bir adım olduğunu vurguladı.
“Türkiye ile ne kadar yakın çalıştığımızın çarpıcı bir göstergesi”
Poleo, “Eurofighter Typhoon ile ilgili anlaşma, kilit NATO ortağımız Türkiye ile ne kadar yakın çalıştığımızın çarpıcı bir göstergesi. Bu uçakların üçte biri Birleşik Krallık’ta üretilecek. Bu da her iki ülke için savunma ve güvenlik kadar ekonomik büyüme açısından da büyük fırsatlar sunuyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye gibi ülkelerin, ihtiyaç duyduğu şey netlik ve istikrar”
Poleo ayrıca, Birleşik Krallık’ın savunma sanayisinin ötesinde, öncelikli sektörleri desteklemeye yönelik kapsamlı bir sanayi stratejisi yürüttüğünü belirtti. Hükümetin, istihdam yaratmak ve uzun vadeli ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla 10 yıllık bir plan geliştirdiğini aktaran Poleo, bu strateji kapsamında temiz enerjinin özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“Hükümetlerin, Türkiye gibi ülkelerin, aynı zamanda işletmelerin ve yatırımcıların da ihtiyaç duyduğu şey netlik ve istikrar. Bu doğrultuda, önceliklerimizi ve büyüme alanlarımızı belirledik. Temiz enerji, bu stratejide vurguladığımız diğer yedi alanla birlikte kilit sektörlerden biri” açıklamasında bulundu.
İki ülke arasında temiz enerji alanında sürdürülen yakın işbirliğine de değinen Poleo, bu alandaki ortaklığın hem sürdürülebilir kalkınma hedeflerine hem de ekonomik büyümeye katkı sunduğunu belirtti.
News
