Mehmet H. GÜLEL
mehmet.gulel@dunya.com
Tasta Atlas okurlarının Dünyanın En İyi Soğuk Tatlısı olarak Maraş dondurmasını seçmesi, gözleri dondurma sektörüne çevirdi. Türkiye’de pandeminin etkisiyle dondurma üretimi ve tüketimi ciddi oranda düştü. 2021 yılında 335 milyon litre olan üretim, 2022’de 144 milyon litreye, ardından 2023 yılında 141 milyon litreye kadar geriledi. 2024 yılında ise üretimdeki artış ile 204 milyon litreye yükseldi. Ancak sektörde pandemi sonrası önemli değişiklikler yaşanıyor. Özellikle yerli üreticiler, marka yatırımlarından ziyade, özel markalı ürünlere yöneldi. Yine pandemi sonrası 1,4 litrelere kadar düşen kişi başı tüketim, 2024 yılı itibariyle 2,4 litreye kadar çıktı. Diğer yandan, bu yılın ilk 6 ayında süt ve süt ürünleri bazında dondurma en çok ihracatı yapılan ürün olarak yer aldı. İlk 6 ayda dondurma ihracatı yüzde 12 artış ile 40.1 milyon dolara yükseldi.
Türkiye’de endüstriyel dondurma sektörünün temellerinin 1970’li yıllara dayandığını ve asıl sıçramanın 1984’te yerli bir yatırımcının öncülüğüyle başladığını kaydeden Kechy Gurme Dondurma Genel Müdürü Türker Koç, 1990’lardan itibaren global markaların pazara girmesiyle birlikte sektörün çok hızlı büyüdüğünü söyledi. 2000’li yıllardan 2021’deki pandemiye kadar, yoğun rekabetin yaşandığı, yeniliklerin peş peşe geldiği bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Koç, “Çok ciddi kaynak kullanımı ve yatırım gerektiren dondurma sektöründe pandemi ile birlikte; pazar payında söz sahibi markalarda önemli değişiklikler yaşandığını gözlemliyoruz. Özellikle yerli üreticilerin marka yatırımlarından ziyade, zincir marketlere özel markalı üretim yaparak ilerlemeyi tercih ettikleri bir dönem yaşıyoruz. Bu durum, pazarda ciddi bir özel markalı ürün çeşitliliği ve ürün miktarında artışı da beraberinde getirdi. Artık hemen hemen her ulusal zincir marketin kendisine ait bir dondurma markası bulunuyor” dedi.
Tüm bu süreçte günümüzde sektörde dört ana oyuncu grubunun oluştuğuna vurgu yapan Koç, bunların endüstriyel ana markalar, özel markalı ürünler, premium ürünler ve artizan dondurma üreticiler olduğunu bildirdi. Koç, ayrıca tüketiciler tarafından kategorideki ürünler genel olarak dondurma olarak bilinse de, satışa sunulan ürünlerin özelliklerine göre dondurma, sütlü buz ve meyveli buz olarak üçe ayrıldığını aktardı.
Türkiye’de dondurma üretiminin 2005 yılından itibaren 2021 yılına kadar düzenli olarak büyüdüğünü ve 100 milyon litrelerden 300 milyon litreleri geçen bir büyüklüğe geldiğine değinen Koç, ancak yaşanan pandemi döneminde sektörde tüketime bağlı olarak ciddi bir üretim düşüşü yaşandığını belirtti. 2022-2023 yıllarında 140 milyon litrelere gerileyen üretimin, 2024’te 200 tonun üzerine yükselmesine rağmen halen eski yılların gerisinde bulunduğunu ileten Koç, “Ancak sektörde özel markalı ürün üretimlerinin etkisi ile hızla tekrar 350 ile 400 milyon litre seviyelerine gelineceği öngörülüyor. Sektörde rekabetin daha da yoğunlaşacağını ve fark yaratmanın daha kritik hale geleceğini düşünüyorum” diye konuştu.
TÜİK verilerine göre 2024’te kişi başı tüketimin yaklaşık 2,4 litre olarak hesaplandığı bilgisini veren Koç, diğer yandan, en iyi dönemlerinde Türkiye de kişi başı tüketimin (2010- 2021 yılları arasında) 3 ile 4 litre arasında seyrettiğini kaydetti. Avrupa ortalamasının 10 litre olduğunu, Amerika da ise kişi başı 20 litre dondurma tüketildiğine dikkat çeken Koç, “Bu da bize Avrupa ve dünya ile kıyasladığımızda ülkemizde çok ciddi bir dondurma pazarı potansiyeli olduğunu gösteriyor. Tabii bu noktada, ülkelerin kültürel farklılıklarından ve tüketim alışkanlıkları önemli yer alıyor. Dondurma Avrupa ve dünya genelinde bir tatlı olarak algılanıp tüketilirken, ülkemizde ise bir serinleme ürünü olarak görülüyor. Ancak, günümüzde değişen yaşam tarzları, sağlıklı ürün arayışı ve yeni kuşakların global tat alışkanlıklarına yakınlığı sayesinde dondurmanın, tatlı kategorisinde daha güçlü bir konum elde etmeye başladığını gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı.
Dondurma tüketimini artıran faktörlere değinen Koç, endüstriyel üretimin yaygınlaşması, ürün çeşitliliğinin artması, soğuk zincir altyapısının gelişmesi, dondurmanın yılın her döneminde ulaşılabilir hale gelmesinin yanı sıra perakende kanallarının ev tüketimine yönelik çözümler sunması tüketimin artmasını tetiklediğini söyledi. Günümüzde ev içi ve ev dışı tüketiminin neredeyse yarı yarıya eşitlenmiş durumda olduğunu bildiren Koç, “Bu da gösteriyor ki, artık tüketici dondurmayı sadece sokakta ya da yazın değil, yıl boyunca, evinde de keyifle tüketiyor. Kechy olarak markamızı premium dondurma kategorisinde konumlandırıyoruz. Önümüzdeki süreçte insan kaynağından, üretim tesisimize, dağıtım ağımızdan, ambalajlarımıza kadar tüm alanlarda gelişimimizi ve yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Tüketici artık ne yediğine dikkat eden, lezzetin yanında, içerik ve kalite ile güven arayan bir bilinçle hareket ediyor. Ürünlerimizde yüzde 100 keçi sütü kullanıyor, sütlerimizi AB onaylı çiftliklerden temin ediyoruz. Yapay katkı maddelerinden uzak duruyoruz. Kechy olarak Türkiye’de yürürlükte olan tebliğe göre dondurma tanımına uyan, dondurma üretiyoruz. Türkiye genelinde daha fazla noktada tüketiciyle buluşmanın yanı sıra yurt dışı taleplerine doğru zamanlama ve uygun bir altyapı kurarak yanıt vermeyi amaçlıyoruz” dedi.