Yapay zekada yeni dönem: 'Ajan yapay zeka' çağı

Kullanıcının talimatlarını yerine getirmekten çok, bir asistan gibi düşünen ve karar alabilen bu yapay zeka türüne “etken” ya da “ajan” deniyor. Bu terim, psikolog Albert Bandura’nın sosyal bilişsel kuramlarına kadar uzanan “agentic” kavramından geliyor. Ajan yapay zekalar, çevresini algılayan, hedef belirleyen ve harekete geçen sistemler olarak tanımlanıyor.

ÜRETKENDEN AJANA: ZİHİN YÜRÜTENDEN HAREKETE GEÇENE

2023’te GPT-4’ün piyasaya sürülmesiyle birlikte yapay zekanın muhakeme yetenekleri önemli ölçüde gelişti. Bu süreçte dil modelleri, ReAct adı verilen sistemlerle hem düşünmeye hem de karar vermeye başladı. Bu geçiş, artık çok adımlı görevleri planlayıp tamamlayabilen ajan yapay zekaların doğuşunu hızlandırdı.

2025 itibarıyla ChatGPT ve Google Gemini gibi modellerin matematik olimpiyatlarında üstün başarılar göstermesi, bu teknolojinin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Üretken yapay zekalar metin üretirken, ajan yapay zekalar haftalık toplantıları planlayabiliyor, takvim tarayarak davet gönderip not alabiliyor ya da satış verilerini analiz edip rapor haline getirip ekiple paylaşabiliyor.

TEKNOLOJİ DEVLERİ SAHADA: HANGİ ARAÇ NEYİ HEDEFLİYOR?

Google, Microsoft, OpenAI, Anthropic ve Perplexity gibi şirketler, ajan yapay zeka geliştirme konusunda farklı stratejiler izliyor. Google’ın Gemini 1.5 modeli, Gmail ve Takvim gibi hizmetlerle entegre çalışırken, Microsoft Copilot ise Word, Outlook ve Excel gibi uygulamalarda görev yapıyor.

OpenAI ise çok yönlü ve yaratıcı ajanlar üzerine yoğunlaştı. Türkiye’ye yeni gelen GPT-4 Agent modeli, kod yazma, rapor hazırlama, sipariş verme gibi pek çok işi tek başına yapabiliyor. Şirketin yayımladığı tanıtım videosunda, bu modelin tek başına bir sunum hazırladığı görülüyor.

MCP: YAPAY ZEKAYA YENİ NESİL BAĞLANTI STANDARTI

Anthropic’in geliştirdiği Model Bağlam Protokolü (MCP), yapay zeka araçlarını farklı veri kaynaklarına bağlamak için standart bir yol sunuyor. USB-C bağlantı noktası gibi çalışan bu sistem sayesinde, ajan yapay zekalar herhangi bir eğitim gerektirmeden, doğrudan kullanıcının verilerine erişip işlem yapabiliyor.

Örneğin bir yönetici, “Bu hafta kimler izinli? Son satış raporunu özetle” dediğinde, MCP devreye girerek HR sisteminden veriyi çeker, satış raporunu analiz eder ve takvime notlar ekler. Tüm bu süreçlerde insan müdahalesine gerek kalmadan işler tamamlanır.

OTOMASYON GELİYOR, ENDİŞELER ARTYOR

Bu gelişmeler iş gücü açısından da endişe yaratıyor. Perplexity CEO’su Aravind Srinivas, sadece bir komutla bir haftalık işe denk görevlerin yapılabileceğini savunuyor. Fortune Brainstorm AI konferansında konuşan Google yöneticileri ise 2028'e kadar kurumsal yazılımların üçte birinin ajan yapay zeka destekli olacağını ve iş süreçlerinin yüzde 15’inin otomatikleşeceğini öngörüyor.

Ancak her şey bu kadar parlak değil. Ajan yapay zekaların yanlış kararlar vermesi, hassas verileri açığa çıkarması ya da gizlice kullanıcı davranışlarını analiz etmesi ciddi etik ve güvenlik sorunlarını beraberinde getiriyor. “Prompt injection” gibi saldırı türleriyle istem dışı veri ifşaları ya da zararlı eylemler tetiklenebilir.

Bu nedenle geliştiricilerin hem güvenlik hem de etik protokoller konusunda şeffaf ve hızlı çözümler sunması şart görünüyor. Aksi takdirde yapay zekanın sağladığı kolaylıklar, geri dönülmez zararlarla gölgelenebilir.


source