Yeni kriz kapıda: Her ay 10 bin kişi işsiz kalıyor
Rapora göre, Temmuz ayında özel sektörde toplam 806 bini aşkın kişi işini kaybetti. Bu rakam, pandemi dönemindeki zirvenin ardından son yıllarda görülen en yüksek iş kaybı olarak kayıtlara geçti. Teknoloji sektörü, bu süreçte en sert darbeyi alan alanların başında geldi. Sektördeki işten çıkarmalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artarak 89 bini aştı. Bu sayının en az 27 bininin doğrudan yapay zekâ kullanımı nedeniyle gerçekleştiği bildirildi.
Üretken yapay zeka araçlarının hızla benimsenmesi, 2024 yılındaki toplu işten çıkarmaların beş temel nedeni arasında yer alıyor. Otomasyonun hız kazanmasıyla birlikte, insan gücüne duyulan ihtiyaç birçok alanda azalmaya başladı.
İŞE ALIMLAR DA DÖNÜŞÜYOR
Yapay zeka yalnızca mevcut çalışanları değil, iş arayan yeni mezunları da etkiliyor. Kariyer platformu Handshake’in verilerine göre, üniversite mezunları için açılan giriş seviyesi pozisyonlar geçen yıla göre yüzde 15 azaldı. Aynı dönemde, iş ilanlarında “AI” ifadesinin yer alma oranı ise yüzde 400 arttı. Bu durum, şirketlerin işe alım stratejilerini yapay zeka ekseninde yeniden şekillendirdiğini gösteriyor.
Özellikle yapay zeka konusunda bilgi sahibi olmayan gençler, iş bulmakta her geçen gün daha fazla zorlanıyor. Bu da üniversite diplomasının tek başına yeterli olmayacağı bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
BEYAZ YAKALILAR İÇİN TEHDİT BÜYÜYOR
Yapay zekanın en çok tehdit ettiği kesimlerden biri de beyaz yakalı çalışanlar oldu. Amazon CEO’su Andy Jassy, yakın dönemde yaptığı açıklamada, “Yapay zeka kurumsal iş gücümüzde verimliliği artıracak, bu da istihdamda azalmaya yol açacak” dedi. Ford CEO’su Jim Farley ise daha net bir uyarıda bulunarak, “ABD’deki beyaz yakalı çalışanların yarısı değiştirilecek” ifadelerini kullandı.
Yönetici açıklamaları, yapay zekanın kısa vadede birçok profesyonel meslek alanında insan gücünün yerini alacağını gözler önüne seriyor.
SOSYOEKONOMİK DENGELER SARSILIYOR
Yapay zekanın yarattığı bu dönüşüm yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda sosyoekonomik bir devrim niteliği taşıyor. Milyonlarca kişinin geçim kaynaklarını tehdit eden bu yeni düzende, gelir eşitsizliği ve işsizlik gibi sorunların daha da derinleşmesinden endişe ediliyor.
OpenAI CEO’su Sam Altman gibi bazı teknoloji liderleri, yapay zeka sayesinde herkesin temel gelirle geçinebileceği bir sistemin mümkün olabileceğini savunsa da, bu öneriler şimdilik yalnızca teorik düzeyde kalıyor. Halihazırda işini kaybetmiş on binlerce kişi ise bu vaatlerin gerçek hayatla ne kadar uyumsuz olduğunu birebir yaşıyor.
source