Konfederasyon Genel Başkanı Orhan Yıldırım, yaptığı açıklamada kamu emekçilerinin mevcut ekonomik koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, “Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni, mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez” ifadelerini kullandı.
Grev hakkının tanınmadığı ve milyonlarca kamu emekçisinin temsilden yoksun bırakıldığı mevcut sözleşme sistemini kabul etmeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, “Bu yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız” dedi.
“8’inci dönemde masanızın değil emekçinin dediği olacak” yazılı pankart taşıyan kamu emekçileri, eylem sırasında “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “TÜİK elini cebimizden çek” sloganları attı.
Orhan Yıldırım, son dönemde yerel yönetimlere yönelik artan baskılara da değinerek, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, belediye başkanlarına ve çalışanlarına yönelik gözaltı ve tutuklamaları endişeyle takip ediyoruz” dedi.
Masumiyet karinesinin ihlal edildiğini belirten Yıldırım, “Bu hukuksuz uygulamalar sona ermeli, demokratik teamüllere geri dönülmelidir” açıklamasında bulundu.
Yıldırım, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Temmuz 2025 verilerini eleştirerek, açıklanan rakamların halkın yaşadığı ekonomik tabloyla örtüşmediğini dile getirdi. “TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 33,52, ancak ENAG verilerine göre bu oran yüzde 65,15’tir” dedi.
Yıldırım, “TÜİK, Saray’ın muhasebe dairesi gibi çalışıyor” ifadesini kullanarak, resmi verilerin kamu emekçilerine yoksulluk dayattığını savundu. Aylık enflasyon farklarının masa başında değil, halkın yaşadığı koşullarla belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Mevcut toplu sözleşme sisteminin emekçilerin taleplerini karşılamadığını belirten Yıldırım, “7 dönemdir süren bu tiyatroyu artık kabul etmeyeceğiz. 8. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde artık biz varız” dedi.
Masada TÜİK’in rakamları değil, halkın yaşadığı geçim sıkıntısının konuşulacağını vurgulayan Yıldırım, “Sadaka gibi zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak” şeklinde konuştu.
Yıldırım, Birleşik Kamu-İş olarak kamu emekçileri adına şu talepleri dile getirdi:
-Adil gelir dağılımı sağlanmalı
-Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı
-Ekonomik krizin faturası emekçilere değil, büyük sermayeye kesilmeli
-Grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasası çıkarılmalı
-Yoksulluk sınırı üzerinde maaş verilmesi sağlanmalı
-Enflasyon farkları aylık ödenmeli
-Ek ödemeler ve seyyanen artışlar emekli maaşına yansıtılmalı
-Yüzde 15’lik vergi dilimi sabitlenmeli
-Atamalarda mülakat değil liyakat esas alınmalı
-Sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli atama yapılmalı
-Eşit işe eşit ücret sağlanmalı
-Kamu çalışanlarına ücretsiz kreş hakkı tanınmalı
-Çalışılan illerde kamu çalışanlarına kira desteği verilmeli
-Birinci dereceye giren tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkı tanınmalı
-Aile yardımları artırılmalı