"Ormanları yangına karşı 'ağaç perisi'yle koruyalım"
Küresel iklim krizi ile birlikte dünyada yangın sayıları ve sıklığı artıyor. Bugün kuzeyde bulunduğu için güvende sayılan ormanlar da yarın risk altında olacak. Bir Alman girişimci (Rene Wienholtz) bundan hareketle ormanlardaki yangınları daha alev ortaya çıkmadan dumandan ve kimyasallardan tespit eden bir sistem (Silvanet) geliştirdi. Geçen yıl yaşanan yangınlardan etkilenerek “Buna bir çözüm var mı?” diye araştıran müteahhit Hasan Tahsin Çelebican, Alman girişimcinin geliştirdiği bu cihazı keşfederek, Türkiye’ye getirmeye karar verdi. Almanya merkezli teknoloji şirketi Dryad’ın “ultra erken tespit sistemini” bizlere anlatmak üzere ofisinde bir araya geldiğimiz Kent-Dryad Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tahsin Çelebican, “Yangın konusunda kim ne yapıyor diye araştırırken; yangın kulesi var, foto kapanlarla tespit var, drone var. Ama ultra erken önleme sistemi olarak Dryad’ı buldum. Alman malı. Yunan mitolojisinde ormanlarda yaşayan ağaç perilerine Dryad deniyor. Yangın alevlenmeden, daha dumandan tespit ediyor. ABD, İspanya ve Uzak Doğu’da kullanılan bir sistem” bilgilerini verdi.
“Ateşin çıktığı anı görüyor”
Sistemin, bünyesinde akıllı duman ve kimyasal algılayıcılar taşıyan cihazlar sayesinde işlediğini anlatan Çelebican, “Sensörleri Bosch yapmış. Dronelar ancak alevler yükseldiğinde yangını tespit edebiliyor. Bu cihazlar belli aralıklarla ağaçlara takıldığı için duman geldiğinde algılıyor. Duman havada yayıldığı için cihazlar belli aralıklarla da olsalar silsile halinde algılıyorlar ve ormandaki ana cihaz sayesinde merkeze bildiriyorlar. Dronelara göre avantajı bu. Dronelar alevi görüp, müdahale için oraya gidildiğinde zaten yangın çıkmış oluyor. Bu sistemde ise ultra erken uyarı sayesinde ateşin çıktığı anı yakalıyor ve müdahale için vardığınızda yangın çıkmadan veya çıkarken önleme avantajınız var. Zaman kazandırıyor” dedi.
“Enerjisini güneş panelinden alıyor”
Cihazların gövdesinde güneş panelleri bulunduğundan, enerjisini güneşten aldığını kaydeden Çelebican, “Asma yeri aynı zamanda anten. Radyo frekansı ile bildiriyor. Arkadaki karekodu okutarak konumlandırma yapıldığı için hangi cihaz sinyal verirse yeri biliniyor. 50 hektarda bir büyük sensörden konuluyor. Askerler ve manga komutanları gibi ormana diziliyor diyebiliriz. Topladığı verileri de size gönderiyor. Bunu kullanan ülkeler ister kendi bünyelerinde isterlerse şirketten sistem hizmeti (Bulut teknolojisi tabanlı) alabiliyorlar. Ama genelde güvenlik nedeniyle kendi bünyesinde sistemi kuruyorlar. Sistem Almanya’da üretilmiş. Birçok ülkede bayisi var. Türkiye’de Kent olarak biz iş ortağı olduk” diye konuştu. Sistemi anlamak ve öğrenmek için Almanya’da dört gün kaldığını ve mucidi ile de tanıştığını belirten Çelebican, “Berlin’de büyük ormanlar var. Orası daha soğuk ve serin ama küresel ısınma böyle giderse orası da yanacak endişesi taşıyorlar. Mucidi bir startup kuruyor. Berlin’e iki saat mesafede yaşıyor. Oranın belediye başkanı hem maddi destek sağlıyor hem de deneme yapması için, ormanı yakmamak kaydıyla, deneme sahası tahsis ediyor. Tek şartı var; dünya devi olursa şirketin merkezi o belde olarak kalacak. Girişimin merkezinde eczacı rafı gibi raflarda dünyanın çeşitli yerlerinden ağaç örnekleri var. Her ağaçla deney yapıyor” sözleriyle deneyimini aktardı.
Türkiye’deki ormanların hepsine bu sistemi kurmak için 7-7,5 milyon adet gerektiğini ancak daha ziyade yangın olasılığının yüksek olduğu bölgelere ilk aşamada kurulabileceğini not eden Çelebican, “Lübnan’da çok fazla yangın yakalıyor. İspanya, Fransa, İtalya, Sırbistan Yunanistan, Tayland, Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, Brezilya, İngiltere’de kullanılıyor. Sadece yangınları değil sesleri de dinleyebiliyor. Kaçak avlanmanın da önüne geçilebilir” bilgilerini paylaştı. Bu sistemin yanında yangını anında söndürmek için farklı bir drone sistemi de kurabildiklerini anlatan Çelebican, şunları söyledi: “Diyelim ki itfaiye yetişemem diyor. Bir de minik itfaiye sistemi var. Bir drone var. Sinyal geldiği gibi. Drone haber alıyor. Zor ulaşılan yerlere, 30 km gibi bir mesafeye zamanında yetişebiliyor. Üç metre boyunda bir küre düşünün. Altta üç metrelik şarj aleti ve üstte güneş paneli. Kendi kendini şarjda tutuyor. Fişek benzeri bir drone. Sistemden yangın uyarısı gelince küre açılıyor. Drone çıkıyor. GPS noktasına gidiyor ve 2 metre yükseklikten henüz alevlenmeye başlayan yangını söndürüp geri geliyor. Ses dalgası ile söndürüyor. Her yangının bir frekansı var. Frekansı algılıyor ve ters frekansla söndürüyor. Şimdi yeni teknoloji ile ters frekans yerine oksijeni dağıtarak söndürme teknolojisi de çalışılıyor.”
“O paraya yemek yiyor, yangın önlemek için vermiyor”
Yangını ultra erken tespit etmenin yanında ses dronları ile söndürme teknolojisinin maliyeti hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Kent-Dryad Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tahsin Çelebican, “Drone 200 bin euro olsa, ki 10 yıl hizmet veriyor. Yılda 20 bin euro eder. Sahil beldelerindeki alanları bu sistemle kurtarabiliriz. Oradakiler bin euroya yemek yiyor şuna vermiyor. Uyarı sistemini de 100 hektar alana kabaca 20- 25 bin avroya kurabiliriz. Alan büyüdükçe maliyet düşer” dedi. Orgeneral torunu olan Çelebican’ın babası da 90’lı yılların milletvekillerinden. Pakistan, Türkmenistan, Irak, Beyaz Rusya’da inşaatlar yapan Çelebican, ENKA kökenli bir inşaat mühendisi ve Türkiye’de de birçok projede imzası var.
source