Sigorta şirketleri, fiyatlandırma politikalarını kökten değiştiriyor: 2. el elektrikli otomobiller elinizde patlayabilir!
Elektrikli otomobil pazarı istikrarlı bir şekilde büyürken, birçok araç sahibi beklenmedik bir krizle karşı karşıya: fahiş sigorta primleri, kapsam dışı bırakılan modeller ve sigorta şirketlerinin artan isteksizliği.
rouleu electrique'de yer alan habere göre yüksek onarım maliyetleri ve yedek parça sorunları, sigortacılar ile sürücüler arasındaki ilişkiyi gerginleştiriyor ve elektrikli mobilite ekosistemindeki ciddi sorunları gün yüzüne çıkarıyor.
Sigorta şirketleri, özellikle elektrikli araçların yüksek voltajlı bataryaları ve alüminyum gövdeleriyle ilgili patlayan maliyetler nedeniyle fiyatlandırma politikalarını kökten değiştiriyor. Bu durum, araç sahiplerini şaşkına çeviren zamlarla sonuçlanıyor.
Jean-Philippe, 2015 model Tesla Model S sahibi. Yıllık sigorta primi, tek seferde %70 artışla 852 avrodan 1.452 avroya fırladı. Başka şirketlerden teklif almak istediğinde ise çoğu sigortacının aracını kapsamayı reddettiğini veya batarya garantisinin sona ermesini bahane ederek daha da yüksek fiyatlar sunduğunu gördü.
Sophie, 2016 model bir Renault Zoe sahibi. Küçük bir kaza sonrası poliçesi %81 artışla 420 avrodan 760 avroya çıktı. Sigorta şirketi bu zammı, onarımların karmaşıklığına ve sertifikalı teknisyen eksikliğine bağladı.
Maliyetleri fırlatan 4 ana neden
Sigortacıların temkinli yaklaşımının ardında, elektrikli araçlara özgü ve maliyetleri fırlatan dört ana neden yatıyor:
Yüksek voltajlı aküler: Bir bataryanın onarımı veya değişimi, modele göre ortalama 15.000 ila 25.000 avro arasında bir maliyete sahip.
Alüminyum gövdeler: Bu materyaller, özel onarım teknikleri gerektirerek maliyetleri en az %40 oranında artırıyor.
Yedek parça tedariki: Basit bir Tesla kapısının temini bile 12 ila 16 hafta sürebiliyor, bu da aracın uzun süre kullanılamaması anlamına geliyor.
Nitelikli teknisyen eksikliği: Yüksek gerilim sistemleri üzerinde çalışabilecek sertifikalı uzmanların sayısı hala çok yetersiz.
Otomobil üreticileri de durumu daha karmaşık hale getiriyor
Otomobil üreticilerinin güvenlik protokolleri, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. En çarpıcı örnek, hava yastıklarının açıldığı bir kaza sonrası, bataryanın gerçek durumu ne olursa olsun tüm batarya paketinin değiştirilme zorunluluğu.
Yangın riskine karşı alınan bu önlem, 30 km/s hızla yapılan küçük bir kazayı bile, premium bir araç için 40.000 avroyu aşan bir faturaya dönüştürebiliyor. Bu durumda sigortacılar, kaportası tamir edilebilir olsa dahi aracı tam hasarlı (pert) ilan etmek zorunda kalıyor.
Bu kriz karşısında Tesla, ABD'de kendi sigorta çözümünü sunarak sorunu aşmaya çalışsa da, sonuçlar henüz bekleneni vermiyor ve primleri her zaman rekabetçi olamıyor.
Öte yandan, BYD, NIO gibi Çinli markaların Avrupa'ya girişi ise sigortacılar için yeni bir bilinmezlik katmanı ekliyor. Bu markaların teknolojileri, onarım felsefeleri ve yedek parça tedarik zincirleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan sigortacılar, bu araçları sigortalamaktan çekiniyor.
Yaşanan bu sigorta krizi, elektrikli mobilite ekosisteminin henüz tam olgunlaşmadığını ve kendi içindeki paydaşlar arasında ciddi bir kopukluk olduğunu gösteriyor. Üreticiler, sigortacılar ve servis ağları arasında acil bir iş birliği ve standartlaşma sağlanmazsa, bu durum elektrikli araçların yaygınlaşmasının önünde ciddi bir engel teşkil edebilir.
source