FEMA’nın yeni kurallarına göre, İsrail’e karşı ekonomik boykot, yatırım çekilmesi ya da yaptırım (BDS) hareketini destekleyen eyaletler, toplamda 1,9 milyar doları bulan federal afet yardım fonlarından mahrum kalabilecek.
Düzenlemeyle, afet fonu talep eden eyalet yönetimlerinin İsrailli şirketlere ya da İsrail ile iş yapan firmalara karşı ayrımcı ticaret politikaları uygulamaması gerektiği vurgulandı. Boykot veya benzeri uygulamalarda bulunan eyaletlerin başvuruları ise doğrudan reddedilecek.
Trump yönetiminin bu adımı, başta Demokrat Parti üyeleri olmak üzere birçok çevrede sert tepkilere yol açtı. Eleştirmenler, afet yardımı gibi insani önceliği olan bir konuda siyasi kriterler getirilmesini, eyaletlerin özerk karar alma hakkına bir müdahale olarak değerlendiriyor.
Bazı hukukçular ve insan hakları savunucuları ise yeni düzenlemenin, ifade özgürlüğü ve demokratik tercih hakkı açısından anayasal sınırları zorladığı görüşünde.
Jewish Virtual Library verilerine göre, halihazırda 38 ABD eyaleti, İsrail’i boykot eden kişi ve kuruluşlara karşı çeşitli yasal yaptırımlar uyguluyor. Bu eyaletlerde kamu kurumları, BDS hareketine katılan kişi veya işletmelerle sözleşme yapmaktan kaçınıyor.
İsrail’e yönelik ekonomik boykotlara karşı ilk yasal adım, 2015 yılında Tennessee tarafından atılmıştı. Aynı yıl South Carolina ve Illinois de benzer yasalar çıkarmıştı. Bu yasalar, özellikle kamu sektöründeki sözleşmelerde, İsrail karşıtı tutumları dışlayan kriterler içeriyor.