BMGK’de düzenlenen Gazze oturumu öncesi Slovenya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar, İngiltere, Danimarka, Fransa, Yunanistan ve kendi ülkesi adına ortak açıklama yaptı.
“İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarını daha da genişletmeye yönelik” kararının kınandığı açıklamada, uluslararası insancıl hukukun ihlali riskini barındıran bu kararın, İsrail tarafından derhal geri çekilmesi ve uygulanmaması çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, bu operasyonların genişletilmesinin, Gazze’deki tüm sivillerin hayatını tehlikeye atacağı ve daha fazla acıya yol açacağı kaydedildi.
Bu kararla birlikte Gazze’de zaten “felaket” boyutuna ulaşmış insani durumun daha da kötüleşeceği uyarısı yapılan açıklamada, bunun Filistinlilerin hayatını kaybetmesine ve kitlesel şekilde yerinden edilmesine yol açma riski taşıdığı bildirildi.
Gazze’deki kıtlığın derinleştiğine işaret edilen açıklamada, “Çocuklar açlıktan ölüyor. Açlık o kadar şiddetli ki çaresiz siviller ailelerini doyurabilmek için yardım dağıtım noktalarında öldürülme riskini göze alıyor.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Gazze’deki kıtlığın “insan eliyle yapılmış bir kriz” olduğu ve bu durumu sona erdirmek için acilen harekete geçilmesi gerektiği kaydedildi.
Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının Gazze’de faaliyet gösterebilmesinin hayati önem taşıdığının altı çizilen açıklamada, gıda, bebek maması, ilaç, yakıt ve temiz su gibi temel ihtiyaçların temini için tüm kara yollarının açılması gerektiği ifade edildi.
“Savaş yerine diplomasi” çağrısının yer aldığı açıklamada, kalıcı bir ateşkesin sağlanması, tüm esirlerin serbest bırakılması ve iki devletli çözüm için harekete geçilmesi gerektiği vurgulandı.
İsrail Güvenlik Kabinesi 8 Ağustos’ta bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise kabine toplantısı öncesi Fox News’e verdiği röportajda, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeyi hedeflediklerini söylemişti. Ancak kabine toplantısı öncesi basında işgal planına ilişkin yer alan haberlerde, saldırıların aşamalı olarak yapılacağı belirtilmişti.
İşgalin önce Gazze kentinde başlayacağı, saldırıların daha sonra da orta kesimde yer alan Filistinli mültecilerin kaldığı kamplara uzanacağı ifade edilmişti.