Epsa, aktif ve akıllı sistemler ile rekabette öne çıkma hedefinde - Ötüken Haber
DOLAR 40,8416 0,66%
EURO 47,6805 0,71%
ALTIN 4.387,890,09
BITCOIN %
Ankara
28°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Epsa, aktif ve akıllı sistemler ile rekabette öne çıkma hedefinde

Epsa, aktif ve akıllı sistemler ile rekabette öne çıkma hedefinde

ABONE OL
Ağustos 12, 2025 22:40
Epsa, aktif ve akıllı sistemler ile rekabette öne çıkma hedefinde
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Epsa Yalıtım, Bursa TEK­NOSAB ve Eskişehir OS­B’de toplam 30 bin metre­kareyi aşan iki üretim tesisinde tam otomasyon hatlarla üretim yaparken, Ar-Ge merkezinde sürdürülebilir hammaddeler, dü­şük karbon ayak izine sahip for­müller ve TS-825 standardına tam uyumlu ürünler geliştiriyor.

Epsa Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, “Reka­bet artık sadece fiyatla değil; ka­lite, çevresel etki ve uyum kabili­yetiyle belirleniyor. Biz yalnızca ürün değil, geleceği şekillendiren çözümler geliştiriyoruz” dedi.

“Çevre dostu üretimle verimliliği birleştirdik”

Şirketin Türkiye’de yapı kim­yasalları ve yalıtım sistemleri alanında hızlı büyüyen, teknolo­ji ve sürdürülebilirlik odaklı bir marka olduğunu belirten Nurcan Özdemir, “Bursa TEKNOSAB ve Eskişehir OSB’de toplam 30 bin metrekareyi aşan iki üretim te­sisimiz var. Tam otomasyon hat­larımızla yalnızca yüksek verim­lilik değil, aynı zamanda çevre dostu üretim gerçekleştiriyoruz” dedi.

Ürün portföylerine de değinen Nurcan Özdemir, “EPS ısı yalıtım levhaları, poliüretan ve epoksi bazlı zemin kaplamaları, çimen­to esaslı sıva ve tamir harçları, se­ramik yapıştırıcıları, su yalıtım çözümleri ve beton katkıları gibi çok yönlü bir ürün gamına sahi­biz. Üstelik sadece inşaat sektö­rüyle sınırlı kalmıyoruz; endüst­riyel ambalaj sektörüne de EPP ve EPS enjeksiyon çözümleri su­nuyoruz. Otomotivden gıdaya, tekstilden elektroniğe kadar pek çok alanda mühendislik odak­lı ambalaj sistemleri geliştiriyo­ruz” ifadelerini kullandı.

“CE, TSE ve ISO belgeli ürünlerimizle küresel standartları yakalıyoruz”

TEKNOSAB’daki tesislerinde devreye aldıkları tam otomatik kalıplama hatları ve çok eksen­li CNC kesim teknolojileri saye­sinde ambalaj tarafındaki üretim yetkinliklerini de bir üst seviyeye taşıdıklarına atıfta bulunan Epsa Yalıtım Yönetim Kurulu Başka­nı Nurcan Özdemir, “Şirketimi­zi rakiplerinden farklı kılan yal­nızca bu üretim gücü değil. Epsa ailesi olarak sadece ürün üret­miyoruz, aynı zamanda geleceği şekillendiren çözümler geliştiri­yoruz” değerlendirmesini yaptı.

Rekabetin artık sadece fiyat­la değil, kalite, çevresel etki ve uyum kabiliyetiyle belirlendiği­nin farkında olduklarına işaret eden Nurcan Özdemir, şöyle de­vam etti: “Bu nedenle Ar-Ge mer­kezimizde sürdürülebilir ham­maddeler, düşük karbon ayak izine sahip formüller ve yeni TS-825 standardına tam uyum­lu ürünler geliştiriyoruz.

Bugün itibarıyla 30 ülkeye ihracat yapı­yoruz. Avrupa’daki çevre duyar­lılığı yüksek projelerden Ortado­ğu’nun zorlu sıcaklık koşullarına kadar farklı coğrafyalarda Epsa ürünleri güvenle tercih ediliyor. CE, TSE ve ISO belgeli ürünleri­mizle küresel standartları yaka­lıyoruz. Stratejimiz çok net, mü­hendislik gücümüzü, kalite an­layışımızı ve sürdürülebilirlik vizyonumuzu birleştirerek mar­kamızı küresel bir oyuncu haline getirmek istiyoruz.”

“Gelecek artık pasif değil aktif yalıtımı konuşuyor”

Son dönemde çatı, cephe ve ya­lıtım sistemlerinde öne çıkan ye­ni teknolojilere değinerek, sek­törün hangi yöne doğu evrildiği hakkında da bilgiler veren Nur­can Özdemir, global pazarların artık yalıtımı yalnızca ısıyı içe­ride tutmak şeklinde tanımladı­ğına atıfta bulundu. Günümüz­de enerji üretmek, kaynakları korumak ve yapının çevresiy­le uyumlu hale gelmesini sağla­manın da odaklanılın konular arasında başı çektiğine işaret eden Özdemir, “Cephe kapla­ması gibi görünen ama aynı za­manda elektrik üreten sistem­ler özellikle Avrupa’da birçok yeşil bina projesinde standart hale gelmiş durumda. Serin Ça­tı Teknolojileri, yeşil çatılar, di­key bahçeler var. Biz de yeni ne­sil EPS levhalarımızı, UV da­yanımlı sıvı membranlarımızı ve TS-825’e tam uyumlu cep­he sistemlerimizi bu anlayışla geliştirdik. Gelecek artık pasif değil, aktif yalıtımı konuşuyor” ifadelerini kullandı.

“Isıtmaya ilave soğutma yükü de dikkate alınmalı”

Öte yandan artan enerji ma­liyetleri ve iklim değişikliği­nin etkilerine dikkat çeken Nurcan Özdemir, enerji mali­yetlerinin günümüzde yalnız­ca faturaları değil, karar verici davranışlarını da etkilediğini iletti. Eskiden yalıtımın iste­ğe bağlı olduğunu şimdi ise bir zorunluluk arz ettiğine işaret eden Özdemir, “Çünkü hem ik­lim değişikliği hem enerji kri­zi artık binanın tasarımında birinci öncelik. Yeni TS-825 standardı da bunu gösteriyor. Artık yalnızca ısıtma değil, so­ğutma yükü de dikkate alın­mak zorunda. Bu değişim biz üreticiler için bir sınav değil, bir fırsat. EPSA olarak bu dö­nüşümü yalnızca uyum olarak değil, sorumluluk olarak görü­yoruz. Yalıtımı sadece malze­me değil, stratejik yatırım ola­rak ele alıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Uygun fiyatla üretim yapma devri artık bitti”

Yalıtım sektöründeki yerli üreticilerin rekabet gücüne de dikkat çeken Nurcan Özdemir, küresel ticarette sadece ‘uygun fiyatla üretim yapan’ ülkelerin devrinin artık bittiği yönünde görüş bildirdi. Kaliteyi sürdü­rülebilirlikle, mühendisliği ye­rel ihtiyaçla birleştiren üretici­lerin fark yarattığı tespitini ya­pan Özdemir, Türkiye pazarının önündeki fırsatları ilişkin şun­ları kaydetti: “Türkiye de bu dö­nüşümde önemli bir konumda.

Yerli üreticilerimizin rekabet gücü oldukça yüksek ama bu gü­cün sürdürülebilir olması için bazı temel şartlar var. CE, ISO ve EN gibi uluslararası geçerli ka­lite belgelerine sahip olmak, her pazara özel teknik danışmanlık sağlayabilmek, güçlü bir distri­bütör ağı kurmak ve ülke bazlı ürün adaptasyonunu esnek bi­çimde yapabilmek gibi. Şirketi­miz tüm bu başlıklarda uzun va­deli yatırımlar yapıyor. Bugün itibarıyla 30 ülkeye ihracat yapı­yoruz ve bu yalnızca bir sayı de­ğil; her bir ülke için ayrı strateji, ayrı çözüm geliştiriyoruz.”

Durağanlıkta yavaşlamadık yön değiştirdik

İnşaat sektöründeki durgunluğun etkilerini değerlendiren Nurcan Özdemir, şunları kaydetti: “2025’in ilk yarısında konut sektörü beklenen ivmeyi tam anlamıyla yakalayamadı. Yüksek faiz oranları, artan inşaat maliyetleri ve küresel belirsizlikler, yatırımcıyı temkinli davranmaya itti. Sektörde hemen bir soğuma hissedildi, ilk yarıda bu tabloyu net biçimde gözlemledik. Ancak şirketimiz, bu tip dönemlerde içe kapanmak yerine dışa açılmayı tercih ediyor.

Yılın başından bu yana ihracat kanallarımıza ciddi ağırlık verdik. Almanya’dan Katar’a, Malta’dan Hollanda’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada Epsa ürünleri aktif projelerde kullanılıyor. Bu ülkelerde özellikle enerji verimliliğine dayalı yeşil bina projeleri bizim ürün portföyümüzle örtüşüyor. Yerli mühendislikle geliştirdiğimiz çözümler, küresel standartlarla yarışıyor. İç pazarda ise sınırlı da olsa bir hareketlilik mevcut. Kısacası, durağanlıkta biz yavaşlamadık, sadece yön değiştirdik. Epsa’nın gücü, adaptasyon kabiliyetinde” diye konuştu.

Her koşula uygun Formülasyon

Avrupa pazarında enerji verimliliğinin ön planda olduğunu anlatan Nurcan Özdemir, Ortadoğu pazarının ise yüksek sıcaklık dayanımı gerektiren ürünlere ihtiyaç duyduğu bilgisini verdi. Özdemir, “Biz bu zorluklara uygun özel formülasyonlarla varlık gösteriyoruz. Kuzey Afrika’da hafif ve hızlı uygulanabilir çözümler tercih edilirken, Türk cumhuriyetlerinde soğuk iklim koşullarına karşı yüksek performanslı sistemler öne çıkıyor. Küresel oyuncu olmak artık bir seçenek değil, mecburiyet. Epsa olarak biz bu gerçeklikle hareket ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada yalnızca ürün değil; kalite, güven, mühendislik ve sürdürülebilirlik ihraç ediyoruz” dedi.

“Hızlı bir gelişme var”

TS-825 standardının etkilerine dikkat çeken Nurcan Özdemir, “Isı yalıtım kalınlıkları yurt genelinde yüzde 30-40 arttı. Örneğin İstanbul’da çatılarda artık 8 cm yerine 14 cm yalıtım uygulanması gerekiyor. Bu durum, sadece ürün talebini değil, mimari ve teknik çözümleri de dönüştürüyor. Yani pazar artık sadece büyümüyor, aynı zamanda gelişiyor, nitelik kazanıyor. Epsa ailesi ise bu dönüşümün odağına alarak, ilerliyor” dedi.

“Değişimin bir sınav değil yeni bir fırsat olduğu anlaşılmalı”

Türkiye’de çatı ve cephe sistemleri pazarının büyüklüğüne yönelik değerlendirmelerde bulunan Epsa Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, pazarın büyümesini yönlendirecek iki temel dinamiğin bulunduğunu bildirdi. Bunları, “Yeniden inşa ve kentsel dönüşüm ihtiyacı” sözleriyle tanımlayan Özdemir, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğine işaret etti.

“Ülkemizin büyük bölümü aktif fay hatları üzerinde yer alıyor ve bu nedenle yapı stokunun büyük kısmı ya riskli ya da güncel yönetmeliklere uygun değil” diye konuşan Nurcan Özdemir, bu noktada hem yapıların güçlendirilmesi hem de enerji verimliliğiyle donatılmış yeni yapıların inşa edilmesinin artık ertelenemez bir zorunluluk haline geldiğini bildirdi. Deprem gerçeğiyle yaşayan bir coğrafyada, hafif, dayanıklı ve yüksek performanslı yalıtım ürünlerine olan ihtiyacın ise her geçen gün arttığını sözlerine ekleyen Nurcan Özdemir, “Şirketimizin mevcut ihtiyacı karşılamak üzere gerek üretim kapasitesini gerekse ürün çeşitliliğini sürekli güncelleyen bir anlayışıa sahibiz.

Özellikle aktif ve akıllı sistemlerle ısı yükünün yanı sıra soğutma yükünü de dikkate alan yenilikçi ürünlerle rekabetçi yönümüzü destekliyor, sektördeki öncü misyonumuzu koruyoruz. Çünkü günümüzde yalnızca ısıtma değil, soğutma yükü de dikkate alınmak zorundayız. Bu değişim biz üreticiler için bir sınav değil, bir fırsat. Epsa ailesi olarak bu dönüşümü yalnızca uyum olarak değil, sorumluluk olarak görüyoruz. Yalıtımı sadece malzeme değil, stratejik yatırım olarak ele alıyoruz” diye konuştu.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r