İş dünyasının sesi gürleşiyor!
Sevilay ÇOBAN
Estetik, moda mı yoksa ihtiyaç mı? Şimdiler bu soruya verilen yanıtın şekli oldukça değişti. Çünkü bazen bir zorunluluk bazen de işin gereği haline geldi. Ses estetiği de tam olarak bu kategoriye giriyor. Çünkü terfi alan iş insanı, kitlelere hitap eden politikacı, tiz tonlara çıkmak isteyen türkücü ya da sahnenin hakkını vermek isteyen oyuncu… Hepsi sesinin akordunu değiştirme imkânına sahip, ister ince isterse biraz daha kalın ya da davudi bir sese sahip olabiliyor. Ses Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kürşat Yelken, Türkiye ve dünyada bu işin oldukça popüler bir hale geldiğini belirtiyor.
Hatta Türkiye’deki uzmanların sayısının tüm dünyadakilerin toplamına yakın olduğunu söylüyor. Şimdilik yılda 1 milyon dolarlık hacim yaratan ses estetiği turizmimin potansiyeli ise çok yüksek. Saç ektirme, burun, dudak dolgusu ve yüz gerdirme derken şimdilerde Türkiye, ses estetiği ile de ön plana çıkmaya başlıyor. Özellikle politikacılar ve iş insanları, daha etkili hitabete kavuşmak için ses kalınlaştırma operasyonlarına rağbet gösterirken, cinsiyet değişimi gerçekleştirenler ve türkücüler ise seslerini inceltmek için bıçak altına yatıyor. Prof. Dr. Kürşat Yelken, ses değişimi operasyonlarında Türkiye’nin öne çıkan olumlu imajını ve gelişimini DÜNYA Gazetesi’ne anlattı.
Yelken, insan sesinin ameliyatla değiştirmenin mümkün olduğunu ve bunu inceltme ve kalınlaştırma olarak iki şekilde yaptıklarını belirterek, “Birbirinden tamamen farklı prosedürler. Yani adı aynı, ses değiştirme ama yaklaşımı, sonuç, ihtiyaçlar tamamen ayrı. İnceltmeyi daha çok cinsiyet değişimi veya ince sese ihtiyaç duyan ses profesyoneller için uyguluyoruz. Mesela türkücüler, özellikle halk ve arabesk müziğinde meyan kısımda yüksek notalara çıkmak isteyen şarkıcılar, kadın erkek fark etmez. Onların tiz tonlara çıkması için sesinin ince olmasına ihtiyaçları var” dedi.
En çok politikacılar ve CEO’lar kalınlaştırıyor
Kalınlaştırma tarafında ise profilin daha geniş olduğunu kaydeden Yelken, “Çünkü sesinin tonundan memnun olmayan bütün kadın ve erkekler bu kategoriye aday. Hastaların yüzde 90’nını ise erkekler oluşturuyor. Genellikle yönetici pozisyonunda olanlar, yeni terfi almış olanlar, topluluğa karşı konuşması gerekenler ya da insanları ikna etmesi gereken meslek grupları. Mesela politikacılar, CEO’lar, konferans verenler, öğretmenler, oyuncular, askerler, yargı grubundan avukatlar, hâkimler en çok tercih edenler arasında yer alıyor” diye konuştu.
“Kalın ses otorite demektir”
Erkeğin sesinin kalınlığını bütün toplumlarda istenen özellik olduğuna işaret eden Yelken, şunları söyledi: “Nereye giderseniz gidin, kalın ses otorite demektir, ikna edebilecek demektir, karizma demektir erkek için. Ve tabii karşı cinsi etkilemek demektir. Kadında ise kalın ses çok makbul değil. Çocuk sesine yakın derecede ince olanlar tercih edebiliyor. İnceltmeyi genel anestezi altında yapıyoruz. Dolayısıyla ne kadar ince olacağını bilmiyoruz, iyileşme sürecinde görüyoruz. Ama kalınlaştırma operasyonunda hasta uyanık oluyor ve ne kadar kalın yapacağımıza beraber karar veriyoruz hastayla. Bir enstrünamı akort etmek gibi düşünün.”
Dünyada en çok işlem yapan 10 uzman Türkiye’de
Dünyada en çok ses estetiği operasyonu yapan yaklaşık 10 uzmanın Türkiye’de olduğunu anlatan Yelken, “New York, Californiya, Almanya, Kore, Rusya ve İspanya’da birer, Hindistan’da ise iki uzman var. Dolayısıyla Türkiye, bu konuda bir hayli uzmanlaşmış isimler iş yapıyor. Hal böyle olunca da dünyanın dört tarafından yoğun bir hasta talebi söz konusu oluyor. Bunu yapabilen insan kaynağı açısından birinci sıradayız. Gerçekten çok iyi sonuçlar elde ediliyor. Özellikle İstanbul, tüm dünyada ses değişikliğinin de önemli merkezlerden birisi.” Dünyada en çok operasyon yapan uzman sayısıyla en iyi yapanların da Türkiye’de olduğuna değinen Yelken, bir yılda 100’ün üzerinde operasyon yapıldığını, son birkaç yıla göre de artış hızı yüzde 100’ün üzerinde olduğu bilgisini verdi.
Sesten yıllık hacmi 1 milyon $’lık hacim çıkıyor
Türkiye’de ses estetiği ameliyatının maliyetinin yaklaşık 5 bin dolar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kürşat Yelken, “Yılda 100 operasyon yapıldığını düşürsek 500 bin dolar sadece işlemden çıkan hacim olur. Tabii hastaların uçak, otel, yeme-içme ve alışveriş gibi masrafları da eklediğimizde iki katına yani 1 milyon dolara çıkan bir hacimden söz edebiliriz. Ancak bu alanda henüz bilinirlik çok gelişmediği için muazzam bir potansiyel söz konusu.
"Sadece sesi değil fiziksel görünümü de değişiyor"
Yelken, kalınlaştırma işleminden sonra kişinin ses tonunun yanı sıra duruşunun ve fiziksel görüntüsünün de dönüşüm içine girdiğinin altını çizerek, “Özellikle kalınlaştırma sonrasında diğer insanlar değişimin ne olduğunu tam anlayamıyorlar. Bir şey değişmiş karşı tarafta. Havası değişmiş, tipi değişmiş, her şey değişmiş olarak geliyor. Ama onu adlandıramıyorlar. Operasyon öncesi hastaların yüzünün fotoğraflarını çekmişim bir dönem. Ameliyat öncesi ve ameliyattan sonraki 6. ayda hastaların fiziksel özelliklerinin de değiştiğini gördüm. Daha erkeksi bir görüntü, çenede biraz genişleme ve bakışlarda değişiklik meydana geliyor. Dolayısıyla mevzuya sadece ses değişiyor gibi bakmamak lazım. Ayrıca, hastaların memnuniyet oranı yüzde 95” ifadelerini kullandı.
Trinidad Tobago’dan Türkiye’ye ses almaya geldi
Yelken, yurt dışından gelen hastaların ağırlıklı olarak ABD ve Avrupa ülkelerinden olduğunu aktararak, “Yurt dışından Türkiye’ye ses teli estetiği için enteresan ülkelerden de geliyorlar. Mesela adını hiç duymadığım Okyanus ötesinden, Afrika ülkelerinden hastalarımız oldu. Uçakla Türkiye’ye 9812 km uzaklıktaki Trinidad Tobago’dan birisi gelmişti. Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan geliyorlar. Moğolistan’da çok ünlü olan bir Rap şarkıcısı gelmişti. ABD’den Florida ve California tarafından gelenlerin çoğu sesini kalınlaştırmak isteyen iş adamları. Fiyat açısından dünya ortalamasının altındayız. Dünyada bu operasyon 10 bin dolar civarında yapılıyor. Bu anlamda biz hem daha iyi hem de ucuza yapıyoruz” dedi.
Dünyayı dolaşıp ders veriyor
Avrupa KBB Bord üyesi olan Dr. Yelken, ses hastalıkları üst ihtisasını ABD’de Harvard Tıp Fakültesi MEEI’de yaptığını belirterek, “Zamanında devlet bursuyla Harvard’a gitme şansı elde ettim. Devletin çok doğru bir stratejisiydi bu. Orada kendimizi geliştirme ve dünyayı tanıma fırsatı yakaladık. Şimdi öbür aşamaya geçmek lazım. Artık yetişmiş personellerimiz var, dünya standartlarının üzerinde iş yapıyorlar. Güzel hastaneler var. Ben de her tarafına gidiyorum, kurslar veriyorum. Eylülde Fransa ve Rusya, ekimde İspanya ve Özbekistan’a gideceğim. Her birisinde ses değiştirme ameliyatları göstereceğim doktorlara. Öğretmek lazım, öğretmemek olmaz” diye konuştu.
source