Başak Nur GÖKÇAM
Bilim insanları, iklim krizinin 1880’lerden bu yana küresel deniz seviyesini yaklaşık 21– 25 santimetre yükselttiğini açıkladı. Son 3 bin yılın en hızlı artışı olarak kayda geçen bu yükselişin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanacağı tahmin ediliyor.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) verilerine göre, 2050 yılına kadar deniz seviyesinin bugünkü seviyelere kıyasla 15–29 santimetre daha artması bekleniyor. Söz konusu artış, farklı sera gazı emisyon senaryolarına bakılmaksızın neredeyse kaçınılmaz görülüyor. 2100 yılına gelindiğinde ise tablo senaryolara göre değişiyor. Düşük emisyon yolunda ilerlenirse artışın 28–55 santimetre ile sınırlı kalabileceği öngörülürken, fosil yakıt kullanımının yüksek seyrettiği senaryoda bu rakamın 63–101 santimetre arasında olabileceği belirtiliyor.
Hawaii Üniversitesi Mānoa’dan bir araştırma ekibinin Kültürel Miras Dergisi’nde yayınladığı yeni bir araştırmaya göre, yükselen deniz seviyeleri, 2080 yılına kadar mevsimsel dalgaların UNESCO dünya mirası alanı olan Rapa Nui Milli Parkı’nın bir parçası olan ikonik tören platformu Ahu Tongariki’ye ulaşmasına neden olabilir. Bu kıyı taşkınının, Rapa Nui’nin dünyaca ünlü moai heykelleri de dahil olmak üzere bölgedeki 51 kültürel varlığı etkileme tehlikesi de taşıdığı belirtildi. Bulgular, adanın kimliğini, geleneklerini ve turizm ekonomisini korumak için acil koruyucu önlemlere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Araştırmaya ilişkin konuşan çalışmanın başyazarı ve UH Mānoa Okyanus ve Yer Bilimi ve Teknolojisi Okulu (SOEST) Yer Bilimleri Bölümü’nde doktora öğrencisi olan Noah Paoa, “Bu araştırma, Rapa Nui’nin yaşam kültürü ve geçim kaynakları için kritik bir tehdit olduğunu ortaya koyuyor. Toplum için bu alanlar, kimliğin yeniden teyit edilmesinin ve geleneklerin canlandırılmasının önemli bir parçası. Ekonomik açıdan ise adanın turizm sektörünün bel kemiğini oluşturuyorlar. Bu tehdidin ele alınmaması, adanın UNESCO Dünya Mirası Alanı statüsünü tehlikeye atabilir” dedi.
Paoa ve ekibi, çalışma alanının ayrıntılı bir dijital ikizini oluşturdu ve kıyı şeridi boyunca dalga ortamını simüle etmek için gelişmiş bilgisayar modelleri kullandı. Ardından, gelecekteki deniz seviyesi yükselme senaryoları altında dalgaların neden olacağı tahmini su baskınlarını haritalandırdılar. Sel baskınının boyutu, yerel ortaklar tarafından ekibe sağlanan kültürel varlıkların konumlarını içeren coğrafi katmanların üzerine bindirildi ve bu da araştırmacıların sular altında kalacak kültürel varlıkları belirlemelerine olanak tanıdı.
Ekip, Rapa Nui’deki yerel ortaklarla iş birliği yaparak, deniz seviyesindeki artışın adanın kıyı kültürel varlıkları üzerindeki olası etkilerini daha ayrıntılı olarak araştırmayı ve kültürel mirası korumak için adaptasyon ve azaltma çalışmalarını incelemeyi planlıyor.
“Hawaii, kıyı altyapısını deniz seviyesinin yükselmesinden korumaya yatırım yaparken, Hawaii ve Pasifik’teki yeri doldurulamaz kıyı kültürel miras alanları da aynı acil tehditle karşı karşıya” diyen UH Mānoa Okyanus ve Yer Bilimi ve Teknolojisi Okulu (SOEST) Yer Bilimleri Bölümü’nde doktora öğrencisi olan Noah Paoa, şöyle devam etti: “Bu yöntemleri geliştirip uygulayarak, Hawai halkı için değerli olan şeyleri korumaya yardımcı olabileceğimizi umuyoruz; tabii ki bu tür çalışmalar Yerli Hawaii topluluğu tarafından yönlendirilir ve uygun görülürse.”
Bulguların şaşırtmadığına dikkat çeken UH Mānoa Okyanus ve Yer Bilimi ve Teknolojisi Okulu (SOEST) Yer Bilimleri Bölümü’nde doktora öğrencisi olan Noah Paoa, “Deniz seviyesindeki artışın küresel kıyı şeritleri için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu biliyoruz. Kritik soru, bölgenin etkilenip etkilenmeyeceği değil, ne kadar erken ve ne kadar şiddetli olacağıydı. Dalgaların 2080’e kadar Ahu Tongariki’ye ulaşabileceğini tespit etmek, topluluk tartışmalarını ve geleceğe yönelik planlamaları teşvik etmek için gereken acil verileri sağlıyor” ifadelerini kullandı.