Türkiye her yıl olduğu gibi bu yıl da orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Çanakkale, Bolu, Karabük, İzmir gibi orman arazilerinin yoğun olduğu şehirlerde çıkan yangınlarda yüz binlerce ağaç kül oldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Doğanay Tolunay, “Yangınlar sonrasında kamuoyu yanan ormanlarının imara açılacağı endişesiyle hemen fidan dikilmesi için baskı oluşturuyor. Ancak yangın sonrası hemen ağaçlandırma yapılması doğru değil” ifadelerini kullandı. Tema Vakfı’nın internet sitesinde de yer alan kılavuzda, yanan alanların ne zaman ve nasıl ağaçlandırılması gerektiği bilgileri paylaşıldı.
Türkiye genelinde kurak ve sıcak havanın etkisi, ihmal ve dikkatsizlik sonucu çıkan orman yangınları devam ediyor. Türkiye Ormancılar Derneği’nin verilerine göre, son 10 yılda ortalama 2 bin 732 yangın çıktı, 25 bin 762 hektar alan kül oldu.
SOSYAL MEDYADA AĞAÇLANDIRMA ÇAĞRISI
Ormanlık alanların yangınlar sonrası kül olmasıyla birlikte sosyal medyada da ağaçlandırma seferberliği çağrısı sesleri yükseldi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü koordinesinde 2019 yılından bu yana devam eden 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde belirlenen alanlarda ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığınca 2019’dan beri düzenlenen Milli Ağaçlandırma Günü etkinlikleri kapsamında 11 Kasım’larda 34 milyon 704 bin fidan dikimi yapıldı.
YANAN ALANLAR NE ZAMAN AĞAÇLANDIRILIR?
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, ağaçlandırma çağrılarına karşı X hesabından açıklamalarda bulundu. Tolunay, “Yangınlar sonrasında kamuoyu yanan ormanlarının imara açılacağı endişesiyle hemen fidan dikilmesi için baskı oluşturuyor. Ancak yangın sonrası hemen ağaçlandırma yapılması doğru değil” dedi.
Yanan alanlarda hemen ağaçlandırma çalışması yapmanın doğru olmadığının altını çizen Tolunay, “Bunun birkaç nedeni var” diyerek şu bilgileri paylaştı:
“Kızılçam ormanları/makiler yangına dirençli ekosistemlerdir. Yanan alanlar korunarak, yanmış ağaçların kozalaklı dalları serilerek, tırmık vb. aletlerle hafif bir toprak işlemesi yapılarak yeterince tohum olmayan yerlere tohum atılarak çalışıldığında sonbaharda fidanlar çimlenir. Maki bitkileri birkaç hafta içinde kök sürgünü vererek yeşermeye başlar. Dolayısıyla neredeyse sıfır maliyetle kızılçam ve makilikler yeniden ormanlaştırılabilir. Bu uygulama aynı zamanda genetik çeşitliliği de korur.”
“YETERİ KADAR FİDAN OLMAYABİLİR”
Ağaçlandırma çalışmaları için fidanlıklarda yeteri kadar fidan olamayabileceğine dikkat çeken Prof. Tolunay, “OGM fidan üretimi sürekli azalmakta. 2024 yılında yetiştirilen fidan sayısından hareketle, teorik 82 bin hektar alan kadar bir orman alanı ağaçlandırılabilir. 2025 yılında yanan orman alanlarına dair resmi bir açıklama henüz yok. Ama kabaca 50 bin hektar alan yandı” dedi.
FİDAN TRANSFERİ YAPILABİLİR Mİ?
Prof. Dr. Doğanay Tolunay ağaçlandırma çalışmaları için fidan transferi yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek, “İzmir’deki fidanlıklardaki kızılçam fidanı yetersizse Antalya’daki fidanlıklardan fidan getirilmesi doğru değil. Çünkü Antalya’nın iklimi, toprağı farklı olduğu için buradaki kızılçamlar genetik olarak İzmir’dekilerden farklıdır. Hatta yükseltisi düşük Seferihisar’a örneğin yine İzmir’deki Yamanlar Dağı’ndan toplanan tohumlarla yetiştirilen fidanlar dahi dikilmemeli” dedi.
“Peki dikilirse ne olur?” sorusuna yanıt veren Prof. Tolunay şu ifadeleri kullandı:
“Dikilen fidanların teorik olarak 50-100 yıl sulanmadan, gübrelenmeden yaşamaları beklenir. Dağdan toplanan tohumlar veya bu tohumlarla yetiştirilen fidanlar deniz kıyısına ekildiğinde/dikildiğinde daha sıcak ve kurak şartlar nedeniyle büyük ihtimal birkaç yıl içinde kuruyacaktır. Bu nedenlerle öncelikli olarak yanan ormanların tohumla gençleştirilmesi, tohum takviyesi yapılacaksa yöreden toplanan tohumlarla gerçekleştirilmesi genetik çeşitliliği korunması için önemlidir.
Ama OGM’nin tohum üretim de azalmakta. Yanan ormanların doğal türlerle ve genetik çeşitlilik korunarak yeniden ormanlaştırılması iklim değişikliğine uyumun bir parçasıdır. Bunun için de orman işletme müdürlüklerinde yeterince tohum stoku olması ve yangından sonra kurulacak geçici fidanlıklarda yöreden toplanan tohumlarla fidan üretilmesi ve ağaçlandırılmalarda bunların kullanılması iklim değişikliğine dirençli orman kurmanın olmazsa olmaz şartıdır.”
TEMA VAKFI’NDAN “YANGINLARINDAN SONRA İLK YAPILMASI GEREKENLER” KILAVUZU
.png
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı ya da kısaca TEMA, resmi internet sitesinde yangından sonra ilk yapılması gerekenler” sıralandı.
Yangın sonrası yapılması gerekenlerin başında, etüt ve planlamayla birlikte; hasar oluşan ormanların tipi, büyüklüğü, arazi koşulları, toprak özellikleri ve gelişim aşamalarının belirlenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Rehabilite ve ağaçlandırma çalışmaları hakkında da şu bilgiler veriliyor:
YANAN ALAN BÜYÜKSE…
Orman yangınından etkilenen alanın büyük olması durumunda yanmış ağaçların kesilmesi, sahanın boşaltılması ve dal serme işlemleri yapılamayabilir. Bu durumda ise yeterli yoğunlukta fidan gelişemez.
TEMA Vakfı bu durumda ise ağaçlandırma çalışması yapılması gerektiğini belirtiyor. Çalışmalar kapsamında, “Kesilemeyen yaşlı ormanlar yangını takip eden yıl ağaçlandırılma programlarına alınır. Öte yandan eğer yanan alan genç bir orman ise ağaçlar üzerinde yeterli miktar kozalak olmadığından çimlenen tohum da olmayacağı için bu alanlarda orman kurmanın yegâne yolu ağaçlandırma yapmaktır” yapılmasını tavsiye ediyor.
“HEMEN AĞAÇLANDIRMA ZORUNLULUĞU YOK”
TEMA Vakfı, yanan alanların hemen ağaçlandırılması gerektiğine yönelik bir zorunluluk olmadığının altını çiziyor. Vakıf, “Doğal gençleştirme yapılan alanların aksine alanın öncelikli ve acil olarak boşaltılması ya da hemen ağaçlandırılması zorunluluğu yoktur” bilgisini paylaşıyor.
Vakıf, ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin ise şu bilgileri veriyor:
“Ağaçlandırma için fidanlıkta doğal genetik yapıyı bozmayacak yerel ormanlardan elde edilmiş tohum kaynaklarından üretilmiş fidan varsa ve arazi hazırlıkları dikimin yapılacağı kışa kadar tamamlanabilirse yangını takip eden kış aylarında dikim yapılabilir.
Yangın küçük alanlarda olduğunda bu şartlar genelde karşılanabilmektedir. Ancak büyük yangınlarda öncelik doğal gençleştirme çalışması yapılacak alanlara verildiğinden genelde ağaçlandırma çalışmaları bir sonraki yılda gerçekleştirilecek şekilde planlanır. Böylelikle gerekli fidan üretilebilmektedir. Üretilen fidanlarla da en erken bir sonraki yılın kışında dikim gerçekleştirilebilir.”
* Fotoğraflar ve grafik Orman Genel Müdürlüğü.