Hamide HANGÜL / İSTANBUL
Türkiye mobilya sektörü, İstanbul Fuar Merkezinde bu yıl 25-27 Eylül’de düzenlenecek “Furnishings & Design Istanbul (FDI)” fuarında buluşacak. Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) tarafından organize edilen ve mobilyadan aydınlatmaya, ev tekstilinden aksesuara kadar çok sayıda markanın yer alacağı tasarım ve dizayn fuarına, yerli ve yabancı 25 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuar öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, küresel ticarette sürdürülebilir başarının belli kriterleri olduğuna işaret ederek, bu başlıkları yüksek teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, markalaşma, dijitalleşme, yeşil üretim ve tasarım olarak sıraladı. Pazarda sürdürülebilir bir yer edinmek için tasarımın, iş süreçlerinin merkezine alınması gerektiğinin altını çizen Gültepe, aynı zamanda tasarımın, katma değeri artırmanın bir kaldıracı olarak kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
Mobilya sektörünün, tasarım, markalaşma ve yurt dışına açılma konusunda son 25 yılda önemli mesafe kat ettiğini dile getiren Gültepe, “Artan üretim gücümüz, markalaşma yolunda attığımız adımlar, tasarım ve Ar-Ge yatırımlarımız bizi küresel arenada daha görünür hale getirdi. 2000’li yılların başında sadece 180 milyon dolar olan mobilya ihracatımız, bugün 5 milyar dolara ulaştı. Bugün, mobilya ihraç eden ülkeler arasında ilk 10’dayız” diye konuştu. Sektörün, 200’ü aşkın ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini söyleyen Gültepe, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sektörde, dış ticaret fazlası veren az sayıda ülkeden biriyiz. Geniş pazar çeşitliliğimiz, bizi bölgesel ve küresel krizlere karşı daha dayanıklı kılıyor. Önümüzdeki dönemde tasarım çarpanına daha da odaklanarak ihracatta kilogram başına değeri artırmamız gerekiyor. Üretimimize değer katan, yurt dışında, Türkiye Markası algısını güçlendiren her çalışmayı önemsiyoruz.”
MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ise tasarımın güçlü bir rekabet aracı olduğunu söyledi. Mobilya başta olmak üzere tüm iç mekan üretim alanlarının, tasarımdan temel beklentisinin özgünlük, yenilik ve inovasyon yoluyla ihracat ve satışların artırılması olduğuna belirten Güleç, “Ancak bu tek başına yeterli değil. Buna kârlılığın artışı da eşlik etmeli. Bu iki ticari hedefe ulaşılırken, tasarım bir yandan üretim ve tüketim zincirinin ekolojik ve sosyal maliyetini minimize etmeyi amaçlamalıdır. Nihayetinde, bu üçmaddeyi gerçekleştirerek tasarım, sürdürülebilir markalaşmayı desteklemelidir” diye konuştu.
Bu yıl fuar alanını 5 bin metrekareden fuaye dahil 12 bin metrekareye çıkardıklarını da açıklayan Güleç, “100 markamız ürün sergilemesi yapacak. FDI çatısı altında; tasarımcı ile çalışan, yeni ürün ve tasarım geliştiren markaların ürünleri sergilenecek. Ayrıca 3 gün boyunca FDI Talks oturumlarımız olacak. Almanya, Belçika ve İtalya’dan yabancı konuşmacılarımız olacak. Her biri kendi alanında uzman 70 isim bu panellerde konuşacak” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin 45 yıl önce ihracatının lokum, fındık, kuru üzüm, kuru incir ve Türk tütünü olarak bilindiğine işaret etti. Bolat, “Bunlar arasında yapım şekli olarak da Türk kahvesi meşhurdu. Ancak onun üzerine Türk kumaşı, seramiği, savunma sanayi ürünlerini, mobilyasını çelik ürünlerini, inşaat malzemesi ürünlerini de hep birlikte nakşettik. Türk mobilyası da artık dünyada aranılan bir kalitenin adı oldu. Bunu daha başka ürünlerle de geliştireceğiz. Sanayide, tarımda, hizmetler sektöründe Türkiye demek, Türk malı, Türk hizmeti demek kalite demektir algısını ve gerçeğini bütün dünyaya göstereceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız” açıklaması yaptı.