CHP'li Tanrıkulu'ndan hükümete çağrı: Vergileri amaca uygun kullanın

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Bugün 17 Ağustos. 17 Ağustos Büyük Marmara Depreminden sonra 26 yıl geçti. O depremde 18 bine yakın yurttaşımız yaşamını yitirdi. 50 bine yakın yurttaşımız yaralandı. 350 bin civarında konut ve iş yeri hasar gördü. Ben tümüne buradan rahmet diliyorum. Acısı halen içimizde. Herkes bir yakınını kaybetti bu depremde" dedi.

Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı:

Peki o zamandan bu zamana ne oldu? Türkiye coğrafya olarak bir deprem ülkesi. Her tarafta faylar var ve her an bir depremle karşı karşıyayız. Nitekim 2 yıl önce de 6 Şubat depremiyle karşı karşıya kaldık. Binlerce yurttaşımız yaşamını yitirdi ve halen o acıları da sarmış değiliz.

Şimdi şunu ifade etmeye çalışıyorum. O depremden hemen sonra ek vergiler konuldu. Ek gelir vergisi, ek kurumlar vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel iletişim vergisi gibi vergiler konuldu. Sonra 2003 yılında bu vergiler kaldırıldı, iletişim vergisi kalıcı hale geldi. İletişim vergisi o günden bugüne kadar her gün bizden alınıyor. Yani telefon faturalarıyla vergi ödüyoruz.

Ben milletvekili olarak 2011 yılında Van Depreminden sonra Bakana sordum Maliye Bakanına. O zaman da bu Bakan vardı. Yani Mehmet Şimşek O zaman da Maliye Bakanı, cevap verdi. Dedi ki, 5018 sayılı yasaya göre bu vergileri biz kamu ihtiyaçlarında kullanıyoruz. Yani neye kullanmışlar bizden aldıkları vergileri, kendi beyanına göre söylüyorum, 'demir yollarına, hava yollarına, çiftçimizin eğitimine gidiyor'

Fakat bu yasadaki amaç çok açık. Açıkça şunu söylüyor yasa, önlenebilir deprem konutları yapmak ve depremin ağır sonuçlarını ortadan kaldırmak amacıyla kullanılacak bu vergiler.

Bakın o zamandan bu zamana, yani 2003 yılından 2022 yılına kadar hesaplamışlar, enflasyondan arındırılmış bir biçimde 15 trilyon lira vergi toplanmış. Ne yapıldı, ne yapılırdı bu 15 trilyon lira ile? İstanbul'daki bütün konutlar iki kez yenilenirdi. Türkiye'deki bütün depreme dayanıksız konutlar en az iki kere, üç kere yenilenirdi.

Ama ne yapmış bu hükümet? Bizden özel amaçla aldıkları vergileri, yani iletişim vergilerini, hatta şans oyunlarından gelen vergileri ranta harcamışlar. Şimdi neyi harcıyorlar mesela? Kanal İstanbul'a.

Bakın deprem sonuçta bir kader değil. Coğrafyamızın, üzerinde yaşadığımız toprakların bir sonucu. Ama sonuçları önlemek bizim elimizde. Depreme dayanıklı, dirençli kentler yapmak bizim elimizde. Ama bu hükümet yaklaşık 23 yıldır bizden topladığı vergileri bizim yaşamımız için, kentlerin daha dirençli hale gelmesi için maalesef harcamadı.

Ben bir kez daha 17 Ağustos Depreminde yaşamını yitirenleri rahmetle anıyorum. Acısını halen içlerinde yaşayan bütün yurttaşlarımıza da geçmiş olsun diyorum. Ve bir kez daha hükümete çağrı yapıyorum. Bu vergileri amaca uygun kullanın. Ve bunu amaca uygun kullanmayanlar da açıkça yine ifade ediyorum, görevi kötüye kullanma suçunu işliyorlar.