Klasik müziğin ve zarafetin başkenti: Viyana

Tuna Nehri’nin kıyısın­da yer alan Viyana, Habs­burg Hanedanı’nın gör­kemli mirasını taşırken, modern yaşamın düzeni, kültürel çeşitli­liği ve yüksek yaşam kalitesiyle dikkat çekiyor.

Klasik müziğin başkenti olarak anılan şehirde, Mozart, Beetho­ven ve Strauss gibi büyük beste­cilerin izleri her köşede hissedi­liyor. Nostalji ile modernitenin harmanlandığı büyülü bir atmos­fer sunan şehrin sokaklarında dolaşırken, bir yanda at arabala­rının sesi, diğer yanda kahveha­nelerden yükselen kahve kokusu sizi karşılar.

İhtışamın izleri saraylarda

Viyana, Roma döneminden be­ri önemli bir yerleşim merkezi. Ancak asıl yükselişini Habsburg Hanedanı ile yaşamış. Yüzyıllar boyunca imparatorluk başken­ti olan şehir, bu ihtişamın izleri­ni saraylarında ve sokaklarında taşıyor. Viyanalılar, düzenli, ku­rallara saygılı ve sanatla iç içe bir topluluk. Sokaklarda genç mü­zisyenlerin mini konserleri ve­ya parklarda vals yapan insanlar görmek sıradan. Şehir, modern altyapısı, temizliği ve yüksek ya­şam kalitesiyle öne çıkıyor.

Viyana, Avusturya’nın siya­si, ekonomik ve kültürel merkezi olarak öne çıkar. 1,9 milyona ya­kın nüfusuyla ülkenin en kalaba­lık şehridir ve 23 bölgeye (Bezirk) ayrılmıştır. Her bölge, kendi­ne özgü bir karakter ve atmosfer taşır. Şehir, Birleşmiş Milletler, OPEC ve diğer uluslararası kuru­luşlara ev sahipliği yaparak küre­sel bir merkez konumundadır.

Düzenli toplu taşıma sistemi, temiz sokakları ve yüksek yaşam kalitesiyle “dünyanın en yaşana­bilir şehirleri” listelesinde zirve­de yer alıyor. Viyanalılar, kibar, kültüre önem veren ve gelenek­lerine bağlı bir halk olarak bili­niyor. Ana dili Almanca olsa da, İngilizce’nin yaygın olarak konu­şulduğu şehrin kozmopolit yapı­sı, tarih boyunca farklı kültürler­den gelen göçmenlerle şekillen­miş. Klasik müzik ve vals kültürü ise Viyana’nın ruhunu oluştuyor, bu şehirde müzik, adeta bir ya­şam biçimidir.

Gezilecek yerler

Viyana için bir açık hava müze­sidir diyebiliriz. İhtişamlı saray­lar, gotik katedraller ve yemyeşil parklar, her adımda sizi büyüler. İşte mutlaka görülmesi gereken yerler:

Stephansdom (Aziz Ste­fan Katedrali): Viyana’nın sim­gesi olan bu gotik katedral, renkli çinili çatısı ve 137 metrelik kule­siyle büyüleyici. 343 basamak tır­manarak şehrin panoramik man­zarasını izlemek unutulmaz bir deneyim.

Schönbrunn Sarayı: UNESCO Dünya Mirası listesin­deki bu saray, Habsburg Hane­danı’nın yazlık ikametgahı. Bah­çelerindeki labirent, Gloriette tepesi ve dünyanın en eski hayva­nat bahçesi buradadır.

Hofburg Sarayı: Şehrin merkezindeki bu devasa komp­leks, yüzyıllar boyunca impara­torluk merkeziydi. Bugün Avus­turya Cumhurbaşkanlığı ofisi, Sisi Müzesi ve İmparatorluk Gü­müş Koleksiyonu’na ev sahipliği yapıyor.

Belvedere Sarayı: Barok mimarinin şaheserlerinden bi­ri. Gustav Klimt’in dünyaca ünlü “Öpücük” tablosu burada sergi­leniyor.

Prater Parkı: Doğayla eğ­lencenin buluştuğu bu dev park­ta, 19. yüzyıldan kalma Riesen­rad (dev dönme dolap) bulunur. Tepeden şehir manzarası muh­teşemdir.

Müzeler

Viyana, sanat ve tarih tutkun­ları için bir cennettir. Şehrin müzeleri, dünya çapında üne sa­hiptir:

Kunsthistorisches Mu­seum: Avrupa’nın en prestijli sa­nat müzelerinden biri. Rubens, Rembrandt ve Bruegel’in eserle­ri burada.

Albertina Müzesi: Monet, Picasso ve Dürer’ineserlerinden oluşan geniş bir koleksiyona sa­hip.

Mozarthaus: Mozart’ın Vi­yana’daki evi, bestecinin hayatı­nı ve eserlerini yakından tanıma fırsatı sunar

● MuseumsQuartier (MQ): Modern sanatın merke­zi. Leopold Müzesi ve MUMOK, genç ve dinamik bir atmosfer su­nar.

Doğal Tarih Müzesi: Di­nozor fosillerinden meteoritlere uzanan geniş bir koleksiyon ba­rındırır.

Viyana, tarih, sanat ve müzi­ğin iç içe geçtiği bir sanat eseri. Gotik katedraller, imparatorluk sarayları, dünyaca ünlü müzeler ve leziz mutfağıyla her ziyaretçi­yi büyüler. Klasik müzik ve vals geleneği, şehrin ruhunu yansıtır. Viyana’yı keşfetmek, adeta bir zaman yolculuğuna çıkmak gibi­dir. Yolunuz Avrupa’ya düşerse, bir kahve eşliğinde Sacher Torte yiyin, Tuna kıyısında yürüyün ve bir vals melodisiyle bu zarif şeh­rin ruhuna kendinizi bırakın. Vi­yana, aklınızın bir köşesinde hep kalacak.

Aktiviteler

Viyana, her mevsim farklı aktivitelerle doludur:

● Klasik müzik konserleri: Staatsoper ve Musikverein’deki konserler, müzikseverler için unutulmaz. Yeni Yıl Konseri, dünya çapında takip edilir.

● Vals ve balolar: Viyana, valsin anavatanı. Ocak ayındaki balolara katılabilir veya kısa bir kursla vals öğrenebilirsiniz.

● Tuna Nehri’nde tekne turları: Yaz akşamları için romantik bir seçenek.

● Bisiklet turları: Tuna kıyısı veya Prater’debisiklet sürmek keyifli.

● Christmas marketleri: Kışın Rathausplatz ve Schönbrunn’daki Noel pazarları, sıcak şarap ve zencefilli kurabiye kokusuyla masalsı bir atmosfer sunar.

● Viyana ormanı: Kahlenberg Tepesi’nden şehrin panoramik manzarasını izlemek nefes kesici.

Yeme-içme

Viyana, mutfağı ve kahve kültürüyle ünlüdür. İşte mutlaka denemeniz gereken lezzetler ve mekanlar:

Wiener schnitzel: İncecik pane edilmiş dana etiyle hazırlanan bu lezzet, Viyana’nın simgesi. Figlmüller’de deneyebilirsiniz.

Tafelspitz: Haşlanmış sığır eti, Viyana mutfağının klasiklerinden. Plachutta restoranı bu yemeği tatmak için ideal.

Tatlılar: Apfelstrudel ve Sacher Torte, Viyana’nın tatlı ikonları. Hotel Sacher’deki orijinal SacherTorte unutulmaz bir deneyim.

Kahvehaneler: Viyana’nın ruhunu anlamak için Café Central veya Demel’de bir kahve molası şart.

Naschmarkt: Şehrin en büyük açık pazarı. Dünya mutfaklarından lezzetler ve cumartesi günleri kurulan bit pazarıyla renkli bir atmosfer sunar.


source