Hayati ARIGAN
Scooter mevzuatını ilk yazan ülke Türkiye olurken, kullanıcı yaş ortalaması 32 oldu. Scooter, moped ve elektrikli bisiklet gibi farklı teknolojileri kapsayan mikro mobilite son zamanlarda şehir hayatında ciddi bir role sahip teknolojiler olarak öne çıkıyor. Türkiye’de yaklaşık 70 bin adet ticari scooter bulunuyor. Çevreci, ekonomik ve zaman tasarrufu sağlayan mikro mobilite Türkiye’de kültürel ve teknolojik değişim sürecinde.
Scooter mevzuatının yazılımını gerçekleştiren Karayolu Taşımacılığı Daire Başkanı Kerim Cicioğlu, 60 ülkede yaptıkları araştırmada bu konuyla ilgili hiçbir çalışma göremedik ve Türkiye’de ilk kez 2021’de “adil ve sürdürülebilir” bir elektrikli scooter mevzuatı kaleme aldıklarını anımsattı.
Trafik Kanunu’nun 66. maddesine eklenen hükümle her 200 kişiye bir scooter düşecek şekilde düzenleme yapıldığını belirten Cicioğlu, “Yönetmeliğin İngilizce, Rusça, Arapça ve Fransızca’ya çevrildi. Pek çok ülke mevzuatımızı örnek aldı. Türk firmaları mikro mobilite sektöründe yurt dışına yatırım yaptıklarında bizim mevzuatımızı örnek olarak gösteriyorlar” dedi. Sektörde şu an 26 lisanslı firmanın, 22 ilde faaliyet gösterdiğni anlatan Cicioğlu, “Yayınlanan yönetmelik sayesinde firmalar, her sürüş adımını elektronik olarak bakanlığa bildirmekle yükümlü. Bu sayede, sürüş verileri anlık olarak kaydediliyor ve değerlendirmelerde önemli bir veri kaynağı oluşturuyor” diye konuştu.
1000 Yatırımlar Holding Strateji Başkanı Melih Yalçın mikro mobileteyi, çevreci ve ekonomik bir ulaşım aracı olarak yorumladı. 1000 Yatırımlar Holding’in sürdürülebilir ulaşım noktası sisteminin önemli paydaşlarından bir tanesi ve değer zincirinin neredeyse tamamında faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olduğunu ifade eden Melih Yalçın, bu teknolojilerin karbon emisyonlarının azaltılmasında önemli rol oynadığını ifade etti. Yalçın, mikro mobilitenin gürültü kirliliğini azaltarak şehir içi yaşam kalitesini yükselttiğini ve kamusal alanların daha etkin kullanılmasını sağladığını vurguladı.
Mikro mobilite hizmetlerinin şehirlerin daha güvenli, erişilebilir ve çevre dostu olmasını desteklediğini ileten Yalçın, hizmetin Anadolu’nun dört bir yanına dengeli ve kapsayıcı şekilde yaygınlaştırılmasına önem verdiklerini söyledi. Türkiye’de mikro mobilite penetrasyonunun yüzde 22 seviyesinde olduğunu belirten Yalçın, genç yaş grubunun yanında ilerleyen yaş gruplarının da bu teknolojiyi benimsediğini ifade etti.
Yalçın, mikro mobilitenin sürdürülebilirliği açısından toplu taşıma entegrasyonunun kritik rol oynadığını belirterek, kullanıcıların tek bir dijital platform üzerinden farklı ulaşım araçlarına kolay erişimini sağlayacak sistemler üzerinde çalıştıklarını aktardı.
Holding olarak benimsedikleri konuların arasında ‘erişim ve eşitlik’ kavramlarının bulunduğunu söyleyen Melih Yalçın, bu nedenle iller bazında fiyatlama politikalarını hayata geçirdiklerini şöyle anlattı: “Eğer bir ilin sosyoekonomik düzeyinde diğer ile göre daha dezavantajlı bir konum varsa biz o ilin bu teknolojiye geçişi sağlayabilmesi adına gerekli fiyatlamaları hayata geçiriyoruz. O yüzden buradaki baktığımız konu toplumsal adaletle de ilişkili. 1000 Yatırımlar Holding’in temel felsefesinde mikro mobilite hizmetlerini sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi o tepe illerde ve gelişmiş illerde değil Anadolu’nun dört bir yanına daha dengeli ve daha kapsayıcı bir şekilde yaygınlaştırmaktan geçiyor.”
Holding kurucularının 2019’da bu işe başladıklarında hedefledikleri yaş kütlesinin 17-25 olduğunu belirten Melih Yalçın, “Günümüzde bu yaş ortalaması Türkiye’de 32’ye çıktı. Avrupa’da 41’leri gördük. Yani mikro mobilite kullanıcıları yaş olarak yaşlanıyor. Benzer bir trend bisiklet tarafında da var. 50-55 yaş olan bisiklet kullanım yaş grubu 63’lere çıktı. Bu bir anlamda ilerleyen yaş gruplarının da teknolojik adaptasyonunun her geçen gün artmaya başladığını gösteriyor. Teknolojik bir süreç yaşıyoruz” diye konuştu.
Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Hasan Boz, Türkiye’de 1,7 milyon kayıtlı ticari araçtan yalnızca bin 500’ünün elektrikli olduğunu belirtti. Boz, elektrikli taşıtların uzun mesafeli taşımacılıkta batarya kapasitesi ve enerji gereksinimleri nedeniyle henüz ağır taşımacılıkta yaygınlaşmadığını söyledi.
Melih Yalçın, “Kamusal alanların insanlara geri kazandırılmasında mikro mobileteyi göz önünde bulundurduğumuzda fiziksel özellikleri itibariyle daha küçük ve daha yönetilebilir teknolojileri olduğundan dolayı şehirlerin içerisinde ciddi bir kullanım avantajı veriyor. Bu da bize yayalaştırılmış alanların artmasına, yeşil alanların artmasına ve özellikle sosyalleşme mekanlarının da artmasına imkan sağlıyor. O yüzden bu düzeyin içerisindeki bakış açımız sadece çevre değil, olayın sosyal etkisini de arttırabilmek” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.