Özgür Özel: Bakan evlatlarının dönemi bitiyor
CHP lideri Özgür Özel, Sivas’ta düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, iktidara sert eleştiriler yöneltti. Özel, “And olsun ki AK Parti'nin iktidarı bitiyor, gidiyorsunuz ve bakan evlatlarının dönemi kapanıyor. Vatan evlatlarının dönemi başlıyor.” ifadeleriyle CHP’nin iktidara gelmesiyle halkın ekonomik ve sosyal sorunlarının öncelikli olarak çözüleceğini dile getirdi. Özel, çiftçiden emekliye, memurdan esnafa kadar tüm kesimlerin sorunlarını çözmeye kararlı olduklarını söyledi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"Sivas'a hemen her yıl bir kez, iki kez geliyoruz. Sivas'ta mitinglere geliyoruz. Bu meydanda tüm siyasi partilerin yaptıkları mitingleri biliyoruz ve Sivas'ta bir ölçü var, bir sınır var. Oradaki çeşmeyi görüyoruz, eğer çeşmeye kadar varırsa, meydanda kalabalık, o parti geliyor demektir. Bugün Sivas'ta çeşmeyi ikiye katladınız, tarih yazıyorsunuz. 4 Eylül 1919'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderinin yazıldığı yerdeyiz. Mandacıların karşısına dimdik geçenlerin ve tam bağımsız Türkiye diyenlerin, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte esarete itiraz edenlerin, mandayı reddedenlerin, 'Boyun eğeceksin' diyenlere bir büyük mücadeleyi nasıl başlatacağını haykıranların şehrindeyiz. Yiğidoların şehrindeyiz. Hepiniz hoş geldiniz. Sivas Kongresi, Anadolu'da mücadele eden tüm yapıları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri diye bir çatının altında topladı. Sonra bu çatı, Cumhuriyet Halk Fırkası'na dönüştü. Sivas'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Millî Mücadele'nin fitilinin ateşlendiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bu güzel şehir, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin de kurulduğu şehirdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Sivas'ı, Sivas Kongresi'ni Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kongresi kabul etmiştir. Bunun için doğduğumuz yerdeyiz, büyüdüğümüz yerdeyiz. Sizinle birlikte tarih yazdık, tarihi tekrar yazmaya devam edeceğiz.
Biz Sivas'ta çok partili sistemde 15 kez belediye başkanlığı seçimlerine girdik. Bu seçimlerde 6 kez Sivas'ı yönettik. Maalesef 1977 sonrası Sivas'ta parlak sonuçlar alamadık. Maalesef yüzde 4 aldığımız da oldu, yüzde 8 aldığımız da. Ama asla Sivas'a küsmedik, artık Sivas bize oy vermiyor demedik, kusuru kendimizde aradık. Bir büyük mücadeleyi hep beraber verdik. Sizi duyduk, sizi dinledik ve sizinle birlikte bugünlere geldik. Yarınların umudunu görüyorum bu meydanda. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarını görüyorum bu meydanda. Divriği ve Deli İlyas'ta verilen emanet başımızın üzeridir. Bundan sonra ilk seçimlerde Sivas'ta Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti yapmak için, Türkiye'de iktidar yapmak için, ilk yerel seçimlerde Sivas Belediyesi'ni almak için kararlıyız, azimliyiz. Sizin yanınızdayız, sizinle birlikteyiz. Çevre illerde 6. Bölge teşviki varken, Sivas'ta yok. Hastaneler yetersiz, millet Ankara'ya, Kayseri'ye tedavi olmaya gidiyor. Hızlı treni yıllarca söz verip yapmadılar, nihayet bitti. 1 saat 50 dakika dedikleri yolu 3,5 saatte gidiyor tren. 15 senede bitirebildikleri treni şimdi de olması gerektiği gibi işletemiyorlar. Geminbeli Tüneli 12 yıldır bekliyor, Kızıldağ Geçidi 11 yıldır bekliyor. Bugün kendim bizzat gördüm. Bir taraftan Divriği'ye gittim, bir taraftan diğer yoldan döndüm. Yüzlerce köyün arasından geçtik. Cep telefonlarının çekmediği, internetin çalışmadığı köyler var hâlâ Sivas'ta.
Sivas'ı hak ettiği yere geri getireceğiz
Buradan Sivaslıların huzurunda şunu ifade ediyorum: 4-9 Eylül arası Cumhuriyet Halk Partisi, bütün Türkiye'den topladığı verilerle, örgütlerinin yapmış olduğu danışma kurullarının raporlarıyla, şehirlerin sanayi, ticaret odalarının, esnaf odalarının, üniversitelerin raporlarıyla, akademisyenlerin çalışmalarıyla, partinin görevlendirdiği arkadaşlarımızın il raporlarıyla bir Cumhuriyet Halk Partisi program kurultayını gerçekleştirecek. Kuruluş haftamızda, Sivas Kongresi'nin 4 Eylül'ünden alıp, İzmir'de düşmanı denize döktüğümüz 9 Eylül'e; partimizi kurduğumuz 9 Eylül'e, 2 kez Cumhuriyet Halk Partisi'ni açtığımız 9 Eylül'e atfen, 4-9 Eylül arası parti iktidara gelince sorunları nasıl görüyor, çözümlerini ne öneriyor, Sivas'ın sorunlarını nasıl çözecek, Türkiye'nin sorunlarını nasıl çözecek, yüzleri nasıl güldürecek, şehirleri nasıl kalkındıracak, bunların hepsinin çalışmalarını tamamladık. Artık yazma ve ilan etme aşamasına geldik. Buradan bu kente, partimizi borçlu olduğumuz bu kente, Cumhuriyeti borçlu olduğumuz bu kente söz veriyorum: Partinin Genel Başkanı olarak, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Sivas, geride bırakılmışlığını telafi edecek. Sivas kalkınacak, Sivas güçlenecek, Sivas zenginleşecek. Sivas'ı ayağa kaldıracağız, Sivas'ı hak ettiği yere geri getireceğiz.
Sivas'tan kepçeyle aldılar, çay kaşığıyla verdiler
Hazır televizyonlar yayındayken, tüm gözler Sivas'tayken, kulaklar bu meydandayken birazcık Sivas'ın dertlerinden konuşalım. Cumhuriyet, Sivas'a büyük yatırımlar yaptı. Sivas, gelişmişlikte Türkiye'de 8. sıradaydı. Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinden beri Sivas'tan oy aldı, destek aldı. Ama maalesef seçimde yüzünü döndüğü Sivas'a, seçimden sonra hep sırtını döndü. Sivas'ı çantada keklik bildiler, Sivas'tan kepçeyle aldılar, çay kaşığıyla verdiler ve en nihayetinde 8. sıradaki Sivas'ı 45. sıraya kadar gerilettiler. Bugün bu güzel kent, 23 yıl önce Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde 755 bin olan nüfusu, 118 bin kayıpla 637 bine düştü. Türkiye 60 milyondan 85 milyona giderken, Türkiye 25 milyon kalabalıklaşırken, Sivas'ın 1 milyonu geçmesi beklenirken, büyükşehir olması gerekirken maalesef Sivas'ı 600 binlere doğru gerilettiler. Yurt dışında ya da başka illerde 7 milyon Sivaslı yaşıyor. Hepsi gözbebekleri memleketlerini özlüyor, sıla hasreti çekiyor, imkânı olduğunda koşup geliyor. Ancak işsizlik yüzünden, geçim sıkıntıları yüzünden, yatırım eksikliği yüzünden AK Parti'nin oy alırken yüzünü dönüp sonrasında sırtını döndüğü bir kenti küçültüyorlar, geriliyorlar. Sivas'ı ayağa kaldıracağız. Yabancıların 2 gün, yerlilerin bir gün kalıp terk ettiği bir şehir değil; turizmiyle, ticaretiyle, kentsel yaşamıyla hak ettiği günleri geri kazanacak bir Sivas için hep birlikte çalışacağız. Sivas'ın yüzde 30’u ekilebilir alan ama maalesef ekilemiyor. Üretim maliyetleri kat kat artarken ürünleriniz para etmiyor. Çiftçiye bu sene hem don vurdu, diğer taraftan da kuraklık vurdu. Doğal afetlerden kaynaklanan zararların karşılanmasında hâlen daha ayak sürüyorlar, oyalanıyorlar.
Sivas Belediyesi'ni almak için kararlıyız
Ben 30 yaşlarında Hasan adında bir çiftçi kardeşimin genel merkezimize yaptığı başvuruyu önüme getirdiler. Diyor ki Hasan Koç. Hasan kardeşim burada çiftçilik yaparak geçinmek için memleketine gelmiş, 30 yaşlarında. Benim geleceğimi duymuş, genel merkeze başvurmuş. Diyor ki: 'Buğday ektim, arpa ektim, nohut ektim. Gübre, ilaç, mazot, işçilik için 752.000 lira 1 yılda para harcadım. Aldığım bütün ürünümü gittim, sattım. 655 bin lira para aldım. Tam 97 bin lira zarar ettim. Bir sene boyunca çalıştım, alın teri döktüm, 97 bin lira zarar ettim.' Buğdayın kilosu 12 lira, bir tek ekmek 15 lira. 1 kilo buğday satarak bir ekmek alınamayan günlerdeyiz. Bir çiftçinin bir yıl uğraşıp 100 bin lira zarar ettiği günlerdeyiz. Hasan’ın köyü Mağara Köy.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı, İmamoğlu'ndan başkası değil
Mağara Köy, 300 haneden düşmüş 30 haneye. Çünkü maden şirketi tarım arazilerini yok ediyor. Kangal'da termik santral çiftçiyi bezdirdi. Zorunlu olan filtreyi takmıyor, santralden kül boşalıyor, köylüler nefes alamıyor. Bütün Türkiye'deki şap hastalığı sorunu, Sivas'ta da hayvancılığı vurdu. Hayvan pazarları 3 aydır, 4 aydır kapalı. Bir yandan et krizi geliyor, aşılar geç oldu, ayrıca etkisiz ve yetersiz. Büyük bir facia var ama kimse hayvancılıkla uğraşanların sesini duymuyor, derdini dinlemiyor, çare üretmiyor. Size, Sivas'a artık bu sonuncusu gibi, şikayet edince 'al ananı da git' diyen bir cumhurbaşkanı değil; birincisi gibi, 'Çiftçi milletin efendisidir' diyen bir cumhurbaşkanı lazım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı, birincisinin peşinden giden, birincisinin partisinden olan 'Çiftçi milletin efendisidir' deyip yine onu milletin efendisi yapacak olan Ekrem İmamoğlu’ndan başkası değildir.
Recep Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu?
İnşallah hep beraber partimizi iktidara taşıdığımızda, Sivas'ın çiftçisinin de, hayvancılıkla uğraşanının da emeklisinin de asgari ücretlisinin de sanayicisinin de öğrencisinin de esnafının da yüzünü güldüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, bu iktidar gibi Sivas'ı ve Türkiye'yi perişan edenler gibi, onlara sırtını dönen değil; onları duyan, dinleyen, anlayan ve çözüm üreten bir iktidarın sahibi olacak. Milletin iktidarının, halkın iktidarının sahibi olacak. Çünkü buradaki sorun: ülkede siyaset öncelik belirlemek için yapılır. Birilerinin önceliği başkaları, bizim önceliğimiz başkaları. Bu meydana sorayım: Recep Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu? Seviyor mu? Sevmiyor, niye sevmiyor? Çünkü siz fakirsiniz kardeşim. Recep Tayyip Erdoğan fakiri sevmiyor, zengini seviyor. Şimdi biz 'fakirsiniz' deyince AK Parti'den bir zevk çıkmış, 'millete hakaret ediyor, fakir diyor' diyor. Resmî rakam, Türkiye'de yoksulluk sınırı 8 bin TL. Bu meydanda 86 bin liradan yüksek maaş alanlar elini kaldırsın, kaldır, çekinme, kaldır alkışlatacağım. Bu meydanda 86 bin liradan fazla evine maaş giren, gelir giren kimse yok. Tayyip Erdoğan bu insanları fakirleştirdi. Yoksulluk sınırının altında çalışana, altında maaş alana yoksul denir, fakir denir. Bu iktidar geldiğinde orta direk vardı, memurlar vardı. Fakir değildiler. Esnaf fakir değildi. Hayvancılıkla uğraşan fakir değildi. Köylüler fakir değildi ama bugün, bugün bu ülkede emekliler 16 bin 800 TL alıyor. En düşük emekli maaşı 16 bin TL. Alanlar el kaldırsın, göreyim, bak meydana bak, var mı 16 bin TL alan? Bu insanlar, asgari ücret 22 bin TL. 22 bin TL ve altında maaş alanlar kaldırsın, göreyim bak meydana. Bugün memur maaşı 47 bin liraya, memur maaşı, en düşük memur maaşı 47 bin TL. Bugün yoksulluk sınırı 86 bin TL, memur 47 bin TL maaş alıyor. O yüzden bugün artık memurlar fakirdir. Asgari ücretliler fakirdir.
"Gidiyorsunuz ve bakan evlatları dönemi bitiyor"
86 bin liranın altında maaş alan herkes fakirdir. Bizi bu hale bu iktidar getirdi. Ama o, zengin firmaların belki borçlarını bir gecede siler, yandaşlarına teşvikleri bir gecede imzalar, verir. Onun yanında Beşli Çeteler, onun yanında 40 haramiler var. Sivas Meydanı'ndan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Bu meydan Sivas kararını vermiş. Kimin gideceği de belli, kimin geleceği de belli. And olsun ki AK Parti'nin iktidarı bitiyor, gidiyorsunuz ve bakan evlatlarının dönemi kapanıyor. Vatan evlatlarının dönemi başlıyor. Vatan evlatlarının. Ekonomide bir de, bir de çok söylenen, tekrarlanan ve insanları kandırmaya çalışan bir yalan var. Şükür, Sivas'ın dünyanın dört bir yanında hemşerileri var. Diyorlar ki: Türkiye'de ekonomi kötü ama dünyada da kötü. Enflasyon var ama dünyada da var. Vallahi de yalan, billahi de yalan.
Buradan söylüyorum: Avrupa'nın en yoksul ülkesiyiz. 38 OECD ülkesi arasında genel enflasyonda birinciyiz. Gıda enflasyonunda birinciyiz. Avrupa'da ortalama yıllık enflasyon yüzde 2, Türkiye'de yüzde 33. 27 Avrupa Birliği ülkesinde toplam işsiz sayısı 13 milyon. Türkiye'de tek başına 13,5 milyon. Yani bütün Avrupa'dan daha fazla işsiz bizde var. O yüzden, 'Türkiye'de kriz var ama dünyada da var' diyenlere inanmayın. Aksine, Akdeniz ülkeleri son iki yılı çok iyi geçirdiler, güçlendiler. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler maalesef bizi perişan ettiler. Türkiye'de en zengin yüzde 20, toplamın yüzde doksanını alıyor. Ama geri kalan yüzde 80; emeklisiyle, emekçisiyle, çiftçisiyle, hayvancısıyla, esnafıyla bu meydan yüzde 80. Ama Türkiye'deki toplam servetin sadece yüzde 10’unu alıyor. İşte bütün mesele buradadır. İşte bütün mesele, önceliğin kimde olacağındadır. Bunun için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu memlekette yoksulluğu bitirmek için, gelir adaletsizliğini bitirmek için, enflasyonu bitirmek için, faizleri düşürmek için bu iktidarı değiştirmeye, bu ülkenin kaderine, Sivas’ın kaderine müdahale etmeye geliyoruz. Hazır mısınız?
Asgari ücrete mutlaka ara zam yapılmalı
Buradan, tüm Türkiye'de olduğu gibi Sivas’tan da söylüyoruz: Memur kurtulmadan işçi kurtulmaz. Emekli kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Polis kurtulmadan öğrenci kurtulmaz. Hemşire kurtulmadan hasta, hasta kurtulmadan doktor kurtulmaz. Astsubay kurtulmadan hayvancılıkla uğraşan kurtulmaz. Çünkü kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Milletin artık dayanacak gücü kalmadı. Asgari ücrete mutlaka ara zam yapılmalıdır. En düşük emekli maaşı bir asgari ücret olmalıdır. Çiftçilere kanunda yazan destekler verilmeli. Memurlara hak ettiği zam verilmeli. Atanmayan öğretmenler atanmalı. Çıraklık mağdurları, emeklilikte adalet bekleyenlerin sesleri duyulmalı. Artık toplumun tüm kesimlerinin sorunları çözülmelidir. Bunların hiçbirisini bu iktidar yapamaz, yapmayacak. Bu iktidar gönderilmeli. Cumhuriyet Halk Partisi gelmeli. Bu söylediklerinin hepsini yapmalıdır. Hepsini biz yapacağız.
Bir anda 160 milyar doları harcayacak kadar rezervleri yaktılar
Eskiden, 'Para yok, kaynak yok' diyorlardı, ama 19 Mart darbesi gösterdi ki bir anda 160 milyar doları harcayacak kadar rezervleri yaktılar. Bu, emeklilere yapılan zammın 150 katını, asgari ücretin 30 bin TL olması için aradaki artışı, esnafa, KOBİ’ye vermek için gerekli kaynağın 120 katını, bu çiftçiye bir yılda ödenen toplam desteğin 100 katıdır. Yanlış duymadınız, çiftçiye verilen paranın 100 katını, emekliye verilenin 150 katını, asgari ücretliye verilmesi gerekenin 120 katını sadece Ekrem Başkan'a darbe yapmak için harcadılar. Türkiye’de bundan sonra hiç kimse dönüp de 'kaynak sorunu var' demesin. Ülke zengindir, topraklar verimlidir. Denizlerimizden karamıza her taraftan bereket fışkırmaktadır. Halkımız gençtir, gençlerimiz çalışkandır. Türkiye, çalışarak kazanabilecek güçlü bir ülkedir. Yeter ki sırtındaki asalaklardan kurtulsun. Kurtulacağız. Bu ülkeyi hak ettiği gibi, en iyi şekilde yöneteceğiz.
İki kişiden biri kredi kartı borcundan bu ay faiz yiyor
Daha bu ay, bu ay Türkiye’de kredi kartlarının yüzde 48’i, iki kişiden biri kredi kartının borcunu ödeyememiş. Ya hiç ödememiş ya da minimum tutarı yatırmış. İki kişiden biri kredi kartı borcundan bu ay faiz yiyor. Kişi başına düşen kredi kartı borcu, beş asgari ücret arttı. Türkiye’de kredi kartı borçlarının tamamını hepimize bölünce kişi başına 112 bin TL kredi kartı borcu düşüyor. Erdoğan, Sivas’ı görüyor musun? Sivas’ı duyuyor musun? Millet sandık istiyor, hodri meydan! Duyuyor musun? Kaçma, getir sandığı, kararı millet versin.
Çalmadıysan, çırpmadıysan hiçbir AK Partili iktidar değiştiğinde hesap vermeyecek
Arkadaşlar, Tayyip Erdoğan'ın en sevdiği slogan 'Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek' deyince, gel bak, öyle yanındakini dürtüyormuş, 'Çok iyi oldu, çok iyi oldu' diyormuş. 'Niye? 12,5 milyon üyemiz var' diyormuş. 'Millet kayıtlı' diyormuş. Bunlar 'AKP halka hesap verecek' deyince aç millet korkar, yoksun korkar, işsiz korkar. 'CHP gelince benden hesap soracak' der, 'aç karnına bize oy verir' diyormuş. Onun için Sivas’tan bütün AK Partililere sesleniyorum. Bütün MHP’lilere sesleniyorum. Kiminizi 'sosyal yardım vereceğiz' diye kaydettiler. 'Kiminizin çocuğu işe girecek' diye, kiminin torununun mülakatı için... Köye hizmet gelmiyor, muhtar topladı kimlikleri, herkesi AK Parti’ye kaydetti. Eğer çalmadıysan, çırpmadıysan, yolsuzluk yapmadıysan, zulüm etmediysen, hiçbir AK Partili iktidar değiştiğinde hesap vermeyecek. Biz sadece CHP’lileri değil, AK Parti’nin, MHP’linin yoksulunun da cebine para koymaya, onun da ürününü para ettirmeye, onun da evladına iş bulmaya geliyoruz. Tayyip Erdoğan’a inat, kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya geliyoruz.
Ekrem İmamoğlu’na darbe var
Kimse bu iktidarın gitmesinden korkmasın. Bir avuç zengin, bir avuç çıkarcı, bir avuç imtiyazlı dışında bu iktidarın gitmesi kimseye zarar vermeyecek. Ama Sivas’ın bütün yoksullarına, bütün çiftçilerine, Sivas’ın bütün canlarına, hangi görüşten olursa olsun bütün Sivaslılara iyi gelecek çünkü bakan evlatlarının devri bitecek, vatan evlatlarının devri başlayacak.
Niye bu haldeyiz? Çünkü ne mahkemede adalet var, ne gelir adaleti var, ne sosyal adalet var. Sadece ve sadece varsa yoksa Türkiye’nin gelecekte ilk seçimde iktidarı değiştirme umuduna darbe var. Türkiye’nin gelecekteki iktidarına darbe var. Türkiye’nin gelecek cumhurbaşkanına, milletimiz takdir ederse Ekrem İmamoğlu’na darbe var. Bunun dışında bu iktidarın meşgul olduğu hiçbir şey yok. Tam 156 gün geçti. İddianame olmadan arkadaşlarımız hapiste, suç belli değil. Yargılama yok, yargısız infaz var. Delil yok, ispat yok, iftira var, tehdit var. Bundan 156 gün önce Tayyip Erdoğan demişti ki: 'Göreceksiniz, bir ay içinde insan içine çıkamayacaklar, birbirlerinin gözünün içine bakamayacaklar.' 30 gün sonra değil, 156 gün sonra Sivas’tayım ve Sivaslıların gözünün içine bakıyorum. Bütün Türkiye’nin gözünün içine bakıyorum ve diyorum ki: Ekrem İmamoğlu’nundur. Arkadaşlarımız masumdur, atılanlar iftiradır. Cesareti olan yazabiliyorsa iddianameyi yazsın, mahkemeyi TRT’den yayınlayın, hodri meydan.
“Gelecek hafta Çarşamba günü akşam Beyoğlu'nda İnan Güney'e özgürlük"
Bugün Beyoğlu Belediyesi’nde başkanvekili seçimi vardı. Çünkü Sivas’ın evladı, dedesi Beyoğlu Belediyesi’nde süpürge işçisi, babası Beyoğlu Belediyesi’nde şoför, kendisi Beyoğlu Belediyesi’nin garajında büyümüş sizin evladınız. Bizim evladımız. Partinin gençlik kollarından gelen, Beyoğlu ilçe başkanlığı yapmış, Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan kardeşimizi, İnan evladımızı aldılar. Maalesef İnan’ı Beyoğlu’ndaki yaptığı bir icraatla değil, yıllar önce Beşiktaş Belediyesi’nin bir iştirakinde yönetim kurulunda diye, Aziz ihsan Aktaş denen iftiracının iftiralarıyla onu Beyoğlu’ndan kopardılar. Amaçları 16’ya 14 Beyoğlu Belediyesinde bir belediye meclis üyemizi kandırıp, Beyoğlu’nu, sandıkla alamadıkları Beyoğlu’nu oyunla, hileyle, rüşvetle almaya kalktılar. Bunun için bugün Özgür Çelik, Nuri Aslan oradaydılar, biraz önce seçim sonuçlandı. Hilebazlar avuçlarını yaladılar. Aydın’ı hileyle, desiseyle, şantajla alanlar alamadıkları yere milletin vermediği belediyeye hileyle çökmeye çalışanlar bugün Beyoğlu Belediyesi’ndeki her birisi canımızın içi, aslan gibi dürüst, namuslu belediye meclis üyelerimizin iradesine çarptılar. Beyoğlu da bizimdir, İstanbul da bizimdir. Buradan hem Avcılar Belediye Başkanımız, çok değerli kardeşim Utku Caner Çaykara’ya hem de Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’e Sivas meydanından güçlü bir dayanışma alkışı alalım. Buradan açıkça söylüyoruz. Bugün burada 49’uncu buluşmayı yaptık. Burası malum bir miting değil. Mitinge mi geldiniz? Neye geldiniz? Eyleme geldiniz.
Biz adalet için, eşitlik için, kardeşlik için, özgürlük için ve artık bu ülkede bir dönemin kapanıp, bir dönemin açılması için 49’uncu kez meydandayız, alandayız, Sivas'ta eylemdeyiz. Gelecek hafta çarşamba günü akşam Beyoğlu’nda İnan Güney’e özgürlük için, İmamoğlu’na özgürlük için, bütün arkadaşlarımıza özgürlük için 50’nci eylemi Beyoğlu’nda yapıyoruz. Bütün İstanbul’u, bütün Sivaslıları, bütün demokratları Beyoğlu’na davet ediyorum. İnan’a özgürlük. İnan size güveniyor. Dün yanındaydım, o kararlı duruşuyla o da hemşerileriyle gurur duyuyor. Biz de kardeşimizle, İnan Güney’le gurur duyuyoruz.
source