Yüzde 30, su tasarrufuyla daha verimli domates - Ötüken Haber
DOLAR 40,9825 0,52%
EURO 47,4764 0,59%
ALTIN 4.394,30-0,28
BITCOIN 4634102-0,40%
Ankara
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Yüzde 30, su tasarrufuyla daha verimli domates

Yüzde 30, su tasarrufuyla daha verimli domates

ABONE OL
Ağustos 22, 2025 01:07
Yüzde 30, su tasarrufuyla daha verimli domates
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başak Nur GÖKÇAM

Akdeniz’in iklim deği­şikliğinden en çok et­kilenen bölgelerden biri olan domates, bölgede en çok yetiştirilen ürünlerin ba­şında domatesin geliyor. Pa­zarın büyümesinin ardında ise beslenme eğilimleri kadar hükümet politikaları ve ik­lim faktörünün üretime olan etkisi de bulunuyor. Doma­tes verimini su tasarrufu ya­parak nasıl daha verimli ha­le getirmenin yollarını arayan bilim insanları, bunun müm­kün olduğunu ortaya koydu.

Bu kapsamda, Avrupa Komis­yonu tarafından desteklenen ve Türkiye’nin de ortak oldu­ğu ‘Partnership for Resear­ch and Innovation in the Me­diterranean Area’ programı kapsamında domatesin veri­mine ilişkin bir araştırma ya­pıldı. Konuya ilişkin açıkla­mada bulunan Prof. Dr. Hü­seyin Hüsnü Kayıkçıoğlu, “Avrupa’nın en büyük doma­tes üreticisi olan Türkiye’de bazı bölgelerde üretim düş­meye başladı. Özellikle ani sıcaklıklar, su kısıtları ve ha­va dengesizlikleri domates­teki verim ve kaliteyi bozdu. Kuraklık domates üretimi­ni hem tarlada hem de serada ciddi şekilde etkiliyor” dedi.

‘Partnership for Research and Innovation in the Medi­terranean Area’ programı kap­samında yapılan araştırma ile farklı sulama seviyelerinde ye­tiştirilen domates çeşitlerinin bitki gelişimi, verim ve su kul­lanım etkinliğinde organik dü­zenleyicilerini incelediklerini söyleyen Prof. Dr. Kayıkçıoğ­lu, “İtalya ve Yunanistan’ın da içinde olduğu ülkelerdeki yer­li domates çeşitlerinin Akde­niz’e kıyısı olan diğer ülkeler­deki performanslarını ortaya koymak istedik. İki yerli do­mates çeşidimiz, bir Yunanis­tan›ın yerli domates çeşidi, bir de Fransa’da üretim yapı­lan yerli domates çeşidi olmak üzere dört domates çeşidi de­nedik.

Bu domates çeşitlerini topraklı örtü altı tarımda de­nedik ki üretici koşullarını da­ha iyi simgeleyebilelim ya da toprağımızda karşılaştığımız yorgunluk ve sağlık düşüşünü bertaraf edebilelim. Burada su kısıtlarını öngördüğümüz için 3 farklı su rejimi kullan­dık. Domates üretimi boyun­ca gerekli olan su miktarı yüz­de 100 sulama şeklinde verildi ve bu tam sulama miktarının yüzde 70’ini ve yüzde 40’ını, yani yüzde 30 kesintisi ve yüz­de 60 kesintisi yapacak şekilde iki farklı su kısıtı uyguladık” diye konuştu.

Solucan gübresi kuraklığa karşı etkili

Sudan yüzde 30 kesinti ya­pılan koşullarda domates ve­rimini büyük ölçüde koru­mayı başardıklarını belirten Prof. Kayıkçıoğlu, “Solucan gübresinin orta kuraklıkta yani yüzde 30 kesintide, biyo­kömür kullanımının ise daha şiddetli kuraklıkta yani yüz­de 60 kesintide etkili olduğu­nu belirledik. Burada toprak­taki mikroorganizmaların sa­yısını arttırmayı, yani toprak sağlığını kuraklık koşulların­da daha dirençli kılmayı da başardık.

Çalışmayı ilkbahar döneminde polietilen örtü­lü bir serada gerçekleştirdik. Toprak nemi sensörleriyle süreci izledik. Bitkisel ölçüm­ler yaptık, verim ve meyve ka­lite analizleriyle mikrobiyal enzim aktivitelerini takip et­tik” diye konuştu.

Kaliteyi düşürmeden üretim yapmak çok önemli

Toprak sağlığını iyileştirerek domatesin daha rahat yetiştirebileceği bir ortam sağlamak için solucan gübresi ve biyokömür ile toprakta uygulamalar yaptıklarına işaret ederek, bu iki materyalin toprakta bulunan faydalı mikroorganizmaların aktivitesine ve bitki verimine etkisini de incelediklerinin bilgisini paylaşan Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Kayıkçıoğlu, “Su kısıtlarının giderek arttığı ve kesintilerin yaşandığı bölgelerde, üreticiler su bulmakta zorluklar yaşayacakları için bitkinin ihtiyacı olan bütün suyu vermekte zorlanacaklar. Bu nedenle su kısıtı koşullarında domateste kaliteyi düşürmeden miktarı da koruyarak üretim yapabilmek için bu araştırma önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“Toprak sağlıklıysa gıda sağlıklıdır”

Tarım alanlarının korunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Kayıkçıoğlu, toprakların her türlü organik atığın bertaraf edileceği alanlar olmadığını vurgulayarak, “Yerli tohumlar ülkenin mirası. Yüzyıllardır bu iklimde bu coğrafyada ayakta kalmayı başarmışlar. Bilimsel destekle birleştirildiğinde iklim krizine karşı elimizdeki en büyük güce dönüşüyorlar.

Topraklar yer altı su kaynaklarına giden suyu filtreleme özelliğine sahip. Eğer yer altı kaynaklarımızın temiz olmasını istiyorsak, sağlıklı topraklara ihtiyacımız var. Toprak sağlıklıysa gıda sağlıklıdır. Ayrıca, organik atıkların yerinde ayrıştırılması son derece önemlidir. Evsel ve tarımsal atıklar çöp değildir. Toprağa geri kazandırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r