Ya gelecek yıl da kurak geçerse!

Yaz boyunca en çok konuştuğumuz şey kuraklık oldu elbette. Uzun süren yağışsızlık sonucunda pek çok şehir susuzlukla karşı karşıya kaldı, kesintiler bile başladı. Peki ya gelecek yıl da kurak geçerse ne olacak? İşte can alıcı soru bu. Bu soruya Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız şöyle yanıt verdi:

* Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son 12 aylık meteorolojik kuraklık haritasına bakıldığında Karadeniz’in tümü hariç ülkemizin diğer bölgelerinde değişken şiddette kuraklığın hakim olduğu görülüyor.

* Olağanüstü kurak iller ise Tekirdağ, Çanakkale, Manisa, Ankara, Karaman, Hatay, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Şırnak, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Siirt olarak görülüyor.

* İzmir’de ve bazı kentlerde su kesintileri başladı ancak Ankara ve İstanbul’daki barajların doluluk oranlarına ve Ankara ve İstanbul’un su temin sistemlerine bakıldığında bu yıl İstanbul ve Ankara’da miktar olarak su sorunu yaşanmayacağını söyleyebiliriz. Ancak Ankara’da barajlardaki ortalama doluluk oranı yüzde 9’a düştüğü için kente önümüzdeki dönemde Kesikköprü Barajı'ndan verilen Kızılırmak suyu artacaktır. Bu da Ankara’da belirli bölgelerde su kalitesinde düşüşlere neden olacaktır. Yani Ankara’da miktar olarak değil su kalitesi olarak sorun yaşanabilir. Bu nedenle su kesintisi de olmaz.

* Gelecek yıl da kurak geçerse? Bu soru bugünkü koşulları anlamak ve alınması gereken önlemleri objektif olarak ortaya koymak için çok önemli. Bu soru bugünden itibaren su ile ilgili tüm kişi kurum ve kuruluşlar tarafından sorulmalıdır. Çünkü ülkemiz bir bölgesel kuraklıklar ülkesidir ve bu kuraklıkların şiddeti ve sıklığı artarak devam etmektedir. Bunun yanı sıra sıcak hava dalgalarının etkisi her yıl artmaktadır. İklim bilimciler, meteoroloji uzmanları iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerinin artarak süreceğini belirtiyorlar.

* Ülkemizin bazı bölgeleri 2 yıldır bölgesel kuraklık etkisi altında. Bunun kentlerimiz için anlamı, Ekim ayında başlayacak yeni su yılına boş baraj depoları ile girecek olmalarıdır. Önümüzdeki sonbahar ve kış yağışlarının normallerin çok altında gerçekleşmesi durumunda bazı kentlerimizde su temininde büyük zorluklar yaşanır. Önümüzdeki yılın meteorolojik olarak kurak geçmesi bölgesel su krizlerini ve bazı kentlerimizde su kesintilerini arttırır.

* Meteorolojik kuraklık tarımsal kuraklığa döner ve özellikle yağmura dayalı kuru tarım ürünlerinden başlamak üzere sulu tarımla yetiştirilen birçok üründe bu sene olduğu gibi rekolte düşüşü ve kalite kayıpları yaşanır.

* Bu yıl buğday, arpa, mercimek, nohut, ayçiçeği, pamuk, çeltik gibi ürünlerde önemli rekolte kayıpları yaşanıyor. Kuraklık ve suyun istenilen zamanda verilememesi aynı zamanda ürün kalitesini de etkiliyor. Sıcak hava dalgaları ve aşırı sıcaklıklar ürünün gelişme dengesini bozuyor. Kuraklık tarım üzerinde çok ciddi bir tehlike oluşturuyor.

* Bu yıl ülkemizde buğdayda yüzde 20 arpa, nohut ve kırmızı mercimek rekoltesinde yüzde 30’a varacak kayıp öngörülüyor. Pamukta ve çeltikte kayıp oranının ise yüzde 20 civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu durum gıda fiyatlarında artış baskısı yaratacak ve buğday ayçiçeği başta olmak üzere ithalatın artmasına neden olacaktır.


source