EVRİM KÜÇÜK
Son yıllarda, Çin, küresel tahıl pazarında önemli bir oyuncu olarak dikkat çekiyordu. Ancak, geçtiğimiz yıldan bu yana ülkenin tahıl ithalatında yaşanan yavaşlama bu yıl daha da belirginleşiyor. Stok politikaları, iç üretimdeki artış ve fiyat baskıları nedeniyle buğdaydan mısıra, soyadan arpa ve sorguma kadar geniş bir yelpazede ithalata yönelik talep azalıyor. Bu gelişme, küresel tahıl ticaretinin yönünü de değiştirebilecek güçte.
Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre yılın ilk yarısında ülkenin tarım ürünleri ithalatı yıllık bazda yüzde 10.1 azalarak 98.5 milyar dolara indi. Tahıl dışalımlarında ciddi bir gerileme oldu.
■ Mısır ithalatı yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 10.17 milyon tonluk sert bir düşüşle 785 bin 320 ton olarak gerçekleşti ve beş yıllık ortalama olan 11.1 milyon tonun oldukça altında kaldı. Temmuzda gerileme sürdü. Aylık bazda ithalat yüzde 94 azaldı. Mısır ithalatı 2023’te 20 milyon ton seviyesindeydi. Ancak iç üretim desteği ve yem talebinde yavaşlama ile 2024’te 18,5 milyon tona, 2025’te ise 17 milyon tona gerilemesi öngörülüyor.
■ Buğday ithalatı da yüzde 48.3 gerileyerek 410 bin ton olarak gerçekleşti. 2024’te 12 milyon ton olan buğday ithalatının 2025’te 9 milyon tona gerilemesi bekleniyor.
■ Soya fasulyesi ithalatında da bir azalma bekleniyor.. Soya fasulyesi, Çin’in en büyük ithalat kalemi olmayı sürdürüyor. 2024’te 96 milyon ton ithalat yapılırken, bu rakamın 2025’te 92 milyon tona inmesi bekleniyor. Brezilya hâlâ başlıca tedarikçi olsa da, azalan tempo küresel fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor.
Çin Tarım Bakanlığı verilerine göre, 2024’te ülkenin toplam tahıl üretimi 695 milyon tona ulaştı. Bu miktar, iç talebi karşılamada önemli bir rol oynarken, ithalat bağımlılığını azaltıyor. Ayrıca Pekin yönetimi stratejik rezervlerini yüksek tutarak fiyat oynaklığına karşı “güvenlik tamponu” oluşturuyor.
Çin, mısır ve buğday üretiminde önemli artışlar kaydetti. 2025-26 döneminde mısır üretiminin 296 milyon ton olması bekleniyor. Bu durum, yerel çiftçilerin daha fazla verim elde etmesine ve hükümetin destek programlarının etkisiyle mümkün hale geldi. Ayrıca, buğday üretiminin de yüzde 1,5 artarak 142 milyon tona ulaşması öngörülüyor.
Çin’in alımlarındaki azalma Avustralya, Kanada, ABD ve Ukrayna tahıl piyasalarının ağır toplarını yakından ilgilendiriyor. Özellikle mısırdaki gerileme ABD ve Ukrayna’yı etkiliyor. Alımlarda kaynak pazar olarak Brezilya öne çıkıyor.
Çin’in buğdaydaki talep düşüşü, başta Güney Amerika ve Karadeniz ihracatçıları olmak üzere, küresel piyasalarda arz fazlası riskini artırıyor. Analistler, bu durumun fiyatları aşağı çekebileceğini, özellikle mısır ve buğdayda üretici ülkelerin yeni pazar arayışına gireceğini belirtiyor.
Brezilya’nın, Çin standartlarına özel soya fasulyesi üretim modeli geliştirmesi, bu alandaki ticaretin artmasına yol açabilir.
Ekonomik yavaşlama ve değişen ticaret dinamikleri, gelecekte bu trendin devam edeceğine işaret ediyor. Bu gelişmeler, hem yerel çiftçiler hem de uluslararası tedarikçiler için yeni fırsatlar ve zorluklar doğuruyor.
Çin hükümeti, yerel çiftçilerin çıkarlarını korumak amacıyla ithalatı kısıtlayıcı önlemler almaya başladı. Bu kapsamda, gümrük işlemlerinin ve tarife kotalarının ertelenmesi gibi çeşitli engeller uygulanıyor. Bu durum, ithalat talebini azaltırken, yerel üretimin teşvik edilmesine de zemin hazırlıyor.
Çin’in genel ekonomisindeki yavaşlama, tüketici talebinin azalmasına ve dolayısıyla fiyatların düşmesine yol açtı. Bu durum, ithalatın da azalmasına neden oluyor. Hükümetin, iç piyasa değerlerini düşürebilecek ithalatı teşvik etmemesi, çiftçilerin ekim kararlarını etkilemeye devam ediyor.