Mahfi Eğilmez'den dikkat çeken KMM maliyeti yazısı: KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?

Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez kendi adını taşıyan blogunda, "KKM'nin Maliyetinin Hesaplanması" başlıklı bir yazı yayımladı.

Eğilmez, üç yıllık uygulama sonunda KKM’nin resmi ve tahmini maliyetinin 58,9 milyar dolara ulaştığını ve toplam yükün 70 milyar doları bulabileceğini ifade etti.

Eğilmez yazısında KKM’nin 2022’de bütçeye maliyetinin 92,5 milyar TL (5,6 milyar dolar), 2023’ün ilk yedi ayında ise 59,5 milyar TL (3,1 milyar dolar) olduğunu kaydetti. Eğilmez böylece bütçe üzerinden yaklaşık 8,7 milyar dolar doğrudan yük oluştuğunu söyledi.

2023’te TCMB 818,2 milyar TL, 2024’te ise 700,4 milyar TL zarar açıkladı. Eğilmez, bu zararların yaklaşık yüzde 90’ının KKM kaynaklı olduğunu tahmin ederek, KKM’nin TCMB’ye maliyetinin 2023 için 736,4 milyar TL, 2024 için 630,4 milyar TL olarak tahmin etti.

Böylece Eğilmez, KKM’nin üç yıllık maliyetinin 58,9 milyar dolara ulaştığını tahmin etti.

Eğilmez yazısında "Bu varsayımlara göre hazırladığımız KKM maliyeti tablosu şöyle görünüyor" diyerek aşağıdaki tabloyu paylaştı:

Eğilmez, Ağustos ayı itibarıyla KKM hesaplarında hala 440,5 milyar lira (10,9 milyar dolar) bulunduğunu belirterek "Bu artığın tasfiyesi, vadelere bağlı olarak, birkaç ay daha alacaktır. Dolayısıyla KKM’nin 2025 yılında da TCMB’ye belirli bir maliyeti olacak ve 58,9 milyar dolarlık daha da yukarı itecektir" ifadelerine yer verdi.

'En ciddi ekonomi politikası hatalarından biri'

Eğilmez, yazısında ayrıca KKM’nin maliyetine; faiz ve prim gelirlerinden vergi alınmaması, TCMB’nin zarar nedeniyle Hazine’ye kâr aktarımının durması, kurumlar vergisi kayıpları gibi dolaylı etkilerin dahil edilmediğini, bu kalemlerin eklenmesiyle maliyetin daha da arttığını belirtti.

Eğilmez konuya ilişkin şunları kaydetti:

"Buraya kadar paylaştığımız hesaplarda KKM hesaplarından elde edilen gelirlerden vergi alınmaması yoluyla Hazine’nin kaybettiği vergi gelirleri yer almıyor. Eğer faizler düşürülerek KKM yoluyla normalde bankaların ödemesi gereken faizleri Hazine ve TCMB’nin üstlenmesi söz konusu olmasaydı, bankaların ödeyeceği faizlerden vergi kesintisi yaparak bunları Hazine’ye ödemesi gerekecek, dolayısıyla bütçe maliyetle karşılaşmak yerine gelir toplayacaktı. Öte yandan TCMB’nin zarar etmesi nedeniyle Hazine’ye kâr payı devredememesi Hazine’nin başvurduğu ilave borçlanma için ödemek zorunda kaldığı faizler de bu hesapta yer almamıştır. TCMB’nin KKM uygulaması dolayısıyla zarar etmesi, kurumlar vergisi ödemesini de ortadan kaldırdığı için bu nedenle bütçe açısından ortaya çıkan gelir kaybı da bu hesaplara dâhil edilmemiştir. TCMB’nin zararı önemli ölçüde zorunlu karşılıklarla finanse edilmiş, TCMB bu karşılıklara faiz ödemiştir. TCMB’nin maliyeti hesaplanırken bu ödemelerin de dikkate alınması gerekir.

Bunları da eklediğimizde KKM’nin Türkiye ekonomisine olan maliyeti daha da yükselecektir.

Enflasyonun yükseldiği bir ortamda faizi iki puan yükselterek ve ne Hazine’ye ne de TCMB’ye maliyet yüklemeden çözülecek bir ekonomik sorunu son derecede yanlış bir şekilde muhtemelen 70 milyar dolar dolayına ulaşacak bir maliyetle çözmek en ciddi ekonomi politikası hatalarından birisi olarak tarihe geçmiştir."

Carry Trade uyarısı yaptı

Eğilmez, KKM sonrası yüksek faiz ortamında Türkiye’nin carry trade kıskacına girdiğini belirterek, yabancıların TL varlıklardan yüksek dolar bazlı kazanç elde ettiğini, bunun da ülke için ayrı bir maliyet yarattığını ifade etti. Eğilmez bu maliyetin KKM’den kaynaklanan yükten az olmayabileceğini dile getirdi.

Eğilmez yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye, KKM’den çıkabilmek için faizi yükseltmek zorunda kaldı. KKM işi başlarken TCMB politika faizi yüzde 19 idi ve bu oran yüzde 8,5’e kadar düşürüldü. Bu dönemde enflasyonun çok altındaki faiz oranlarıyla bireysel ve ticari kredi kullandırıldı. Bu şekilde kredi kullananlar inanılmaz kazançlar elde ettiler. 2023 ortasından başlayarak KKM’den kurtulmak için yüzde 50’ye çıkarılmak zorunda kalındı. An itibarıyla yüzde 43, açıklanan enflasyon oranının yaklaşık on puan üzerinde. 2023 ortasından itibaren faiz yükseltilip kur da baskılanınca carry trade denilen olgu yaşanmaya başladı. Türkiye iki yıldır bu kıskacın içinde bulunuyor.

Ülkenin carry trade sonucu karşılaştığı maliyetin boyutunu tam olarak bilmiyoruz. Üstelik bu devam ediyor ve daha bir süre devam edecek. Büyük olasılıkla buradan gelecek maliyet KKM maliyetinden aşağı olmayacak. Dolayısıyla KKM maliyetini hesaplarken carry trade’den gelen maliyeti de işin içine katmak gerekir."


source