Türk ununda atıl kapasite yüzde 50’nin üzerine çıktı

Dünya un ihracatında 12 yıl­dır zirvede olan Türkiye, ihracatta sorunlar yaşa­maya başladı. Önemli ihracat pa­zarlarındaki sorunlardan dolayı ihracatta kan kaybı yaşandığına dikkat çeken Türkiye Un Sanayici­leri Federasyonu (TUSAF) Başka­nı Mesut Çakmak, un sektöründe yüzde 50’nin üzerinde atıl kapasi­te oluştuğunu eğer bazı önlemler ve girişimlerde bulunulmaz ise çok sayıda firmanın kapanacağına işaret etti. DÜNYA’ya özel açıkla­malarda bulunan TUSAF Başkanı Mesut Çakmak, geçen yıl gerçek­leştirilen 3 milyon 60 bin tonluk ihracatın bu yıl sonunda en iyim­ser durumda 2.5 milyon ton olma­sını beklediklerini söyledi.

Türk un sektörünün, 2024’ü 1 milyar 160 milyon dolar gelirle kapattığını ve bu yılın altı ayında geçen yılın aynı dönemine kıyas­la miktar bazında 1 milyon 799 bin tondan 1 milyon 113 bin tona geri­lediğini, dolar bazlı ihracat geliri­nin ise yaklaşık yüzde 36 düştüğü­nü bildiren Başkan Çakmak sek­törün en çok ihracat yaptığı Irak pazarındaki sorunlara dikkat çekti.

“Bu yıl da liderliğimiz devam eder ancak sorun çok”

Geçen sene un sektöründe 3 mil­yon 60 bin ton civarında, 1 milyar 160 milyon dolar ihracat yaptıkla­rını ancak bu sene 2.5 milyon tonu en fazla zorlayabileceklerini akta­ran Başkan Çakmak, “Bu sene ku­raklık başta olmak üzere bu yıl ha­satta yüzde 25-30 kayıp yaşandı. Geçen yıl 21 milyon ton civarında bir hasat yapıldı. Bu sene 15 milyon ton ancak oldu. Hasat bitti. Ham­madde anlamında sektörde sıkıntı yok. Geçen yılda zaten stoklar var idi. Un ihracatında dünya birinci­siyiz son 12 yıldır, bu yıl da liderli­ğimizi devam ettiririz. Bu yılın ilk altı ayında 428 milyon dolarlık ih­racat yaptık. Ancak ihracat pazar­larımızda kan kaybediyoruz. En çok ihracat yaptığımız Ortadoğu pazarında başta Irak ve Afrika ül­kelerinde bu yıl çok önemli düşüş­ler yaşanırken bazı pazarları ta­mamen kaybettik. Sektörümüzde atıl kapasite yüzde 50’nin üzerin­de. Bu oranın daha da yükselme­sini istemiyoruz. TUSAF’daki se­kiz dernek başkanımız ile beraber sürekli sorunların çözümleri için çeşitli ziyaretlerde ve temaslar bulunuyoruz. Bu hafta yine Anka­ra’da çeşitli temaslarda bulunaca­ğız. Dünyanın tüm ülkelerine satış yapmak için Türk uncularını her yerde görebilirsiniz. Dünyanın her yerine un ihraç etmek için sektör çabasını sürdürüyor” dedi.

“Uncular, tekstilciler kadar kötü durumda değil”

Sıkıntılar böyle devam ederse ve çözüm bulunmazsa firma kapan­malarının başlayacağına vurgu ya­pan Başkan Çakmak, “Tekstil sek­törü kadar kötü durumda henüz değiliz ama destek sağlanmazsa ihracata yönelik bazı girişimler­de bulunulmaz ise önemli kayıplar yaşayacağımız da ortada. Biz teks­til sektörü gibi gidip başka ülkeler­de de üretimimizi devam ettire­meyiz. Tekstilciler sektör değişti­remiyor, ülke dışına gitmeyi bile göze alıyorlar ancak bizim sektör­de insanlar başka sektöre geçme­yi tercih edebiliyor. Un sektörü para kazanmıyor, maliyetler çok yüksek. İşçilik, enerji, hammad­de yüksek. Finansman maliyetleri çok yüksek” şeklinde konuştu.

“Irak pazarını kaybetmek istemiyoruz”

Geçen yıl Irak’a ülke un ihra­catındaki payının yüzde 33’ünün üzerinde olduğunu önceki yıllar­da bu oranın yüzde 50’lere kadar yükseldiğini aktaran Başkan Çak­mak, Irak pazarını kaybetmek istemedikleri ifade ederek şunları söyledi: “Özellikle Güneydoğu Anadolu Böl­gesi Irak ağırlıklı çalışıyor. Irak’ta Merkezi Hükümet ile Kuzey Irak Hükümeti­nin anlaşamamasından dolayı Irak’a ih­racatımız sü­rekli aksıyor. Zaten vergi­ler ton başı­na 123-125 dolar. Mu­sul Kontrol Noktası 15 gündür kapalı. Gönderdiğimiz unlarımız Kuzey Irak’ta depolar­da bekliyor, ürünlerimizin bozul­maması için dua ediyoruz. Geçen aylarda yine ürün gönderememiş­tik, o kapanmada inşaat ve ilaç gibi birkaç ürün hariç tüm ürünler için kapanmıştı. Bu defada tüm ürün­ler geçebiliyor sadece Türk unu geçmiyor. Tabii Irak’ta 2 büyük un fabrikası var. Bunlar Türk uncula­rının önünü kapatmaya çalışıyor. Kapasiteleri şuan için ülkenin ih­tiyacını karşılamaya yetmiyor an­cak devam eden yatırımları ile ih­tiyacı karşılamak için çalıştıkla­rını gözlemliyoruz. Zaten Kuzey kısımda Habur’da vergi ödüyor­duk şimdi yakın zamanda Musul noktasında da vergi uygulanacak gibi görünüyor. Sürekli Irak ziya­retlerimiz oluyor. En son ziyare­timde fırıncılar ve halk Türk unu almak isteyip bulamayın­ca ayaklanmış durumda idi. Çünkü insanlar un almak için 4-5 gün sıra beklemek zorunda kalı­yor. Irak hükümeti res­men kendi halkını ceza­landırıyor. Irak paza­rında sıkıntı had safhada. Biraz da­ha böyle devam ederse kom­şumuz Irak’a un satmayı bırakın hiçbir şey sa­tamaz duruma geliriz. Sorunları­mızı ilgili makamlara anlattık, an­latmaya devam ediyoruz. Ama bir türlü çözüm bulamıyoruz.”

“Suriye yüz güldürüyor”

Bu yıl un ihracatında Suriye’de­ki güzel gelişmelere de dikkat çe­ken Çakmak, “Suriye biraz yüzle­ri güldürüyor. İhracatımız ciddi oranlarda artıyor. Tabii orada da yerli üreticiler var. Yarın alt yapı sorunları, güvenlik gibi sorunla­rı çözüldüğünde Suriye’deki un tesisleri çalışmaya başlayacak. Suriye’de de rekabet çok yoğun buğday fiyatına neredeyse un sa­tıyoruz. Bu da sürdürülebilir bir durum değil” dedi.

Un sektörü 2-5 Ekim tarihinde Gaziantep’te bir araya gelecek

Başkan Çakmak, buğday hasadının bitmesiyle un sektöründeki son gelişmeleri, sorunları ve çözüm önerilerini detaylı değerlendirmek üzere 2-5 Ekim tarihlerinde TUSAF’ın önderliğinde Güneydoğu Anadolu Un Sanayicileri Derneği ve Çukurova Un Sanayicileri Derneği ev sahipliğinde Gaziantep’te önemli bir organizasyona hazırlandıklarını açıkladı. “Hasat Sonrası Gelecek Projeksiyonları” ana temasıyla gerçekleştirilecek Genişletilmiş Sektör Toplantısı’na yurt içi ve yurt dışında 600’ün üzerinde akademisyen, kamu yetkilileri ve un sektörünün tüm paydaşlarının katılımıyla düzenlenecek organizasyonun ses getirmesi bekleniyor.


source