Yargıtay’ın gizli ve açık tanık kararı açık ve net - Ötüken Haber
DOLAR 41,0846 0,51%
EURO 47,8575 0,58%
ALTIN 4.463,670,63
BITCOIN 4518344-2,03%
Ankara
27°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Yargıtay’ın gizli ve açık tanık kararı açık ve net

Yargıtay’ın gizli ve açık tanık kararı açık ve net

ABONE OL
Ağustos 26, 2025 14:31
Yargıtay’ın gizli ve açık tanık kararı açık ve net
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda İBB yöneticisi ile ilçe belediye başkanı ve yöneticilerinin tutuklanmasına temel dayanak gösterilen gizli tanık ifadelerinin kendi başına hükme esas alınamayacağına dair Yargıtay kararı olmasına rağmen bu durumun göz ardı edildiği ortaya çıktı. Yargıtay, gerek gizli, gerek açık tanık ifadelerinin öncelikle görgüye dayalı olması gerektiğini, görgüye dayalı ifadelerin de dosya içerisindeki somut delillerle bire bir örtüşerek uyumlu olması halinde hükme esas alınabileceğini, aksi halde geçersiz sayılacağını belirtiyor. İBB soruşturmasında ise gizli tanık ifadelerini destekleyen somut delil emaresi bulunmuyor.

İstanbul Büyükşehir ile bazı İlçe belediyelerine yönelik soruşturmanın en önemli ayağını oluşturan 4 gizli tanık ifadesini destekleyen somut delil bulunmaması bu beyanların geçersiz olduğunu ortaya koydu. Ekrem İmamoğlu’nun mali suçlar soruşturması kapsamında tutuklanmasına dayanak gösterilen Çınar, Meşe, Ladin ve İlke kod adlı gizli tanıklar ifadelerinin görgüye değil, duyuma veya öngörüye dayalı somut delil niteliğinde olmadığı ortaya çıktı. Bu beyanların mesnetsiz, duyuma dayalı soyut olması gözleri bununla ilgili Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulunun içtihat oluşturan emsal nitelikteki kararlarına çevirdi. Yargıtay’ın gizli ve açık tanıklarla ilgili birden fazla kararında, öncelikle gizli ve açık tanığın sanığı tanıyıp tanımadığı, aralarında geçmişe dayalı bir husumet veya menfaat ilişkisi olup olmadığının araştırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Beyanların maddi menfaat ve çıkar amaçlı husumete dayalı olması halinde hukuken geçerli sayılmasının mümkün olamayacağı ifade ediliyor.

İFADE YETERLİ DEĞİL, İFADEYLE UYUMLU DELİL OLMALI

Yargıtay kararında, gerek gizli, gerekse açık kimlik bilgileri dosya içerisinde yer alan açık tanıklar ifadelerinin aleyhine beyanda bulunduğu kişi hakkındaki toplanan somut yan delillerle bire bir uyumlu, örtüşmesi ve desteklenmesi gerektiği bilgisine yer veriliyor. Aksi halde salt açık veya gizli tanık beyanıyla tutuklanamayacağı gibi hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı, somut ve görgüye dayalı maddi delil içermeyen beyanların da hükme esas alınamayacağı ifade ediliyor. Görgüye dayalı olsa da delil klasörlerinde bu ifadeyi destekleyen somut delillerin olması gerektiğine dikkat çekilen Yargıtay kararında, aksi halde vicdani kanaatin tam hasıl olması bakımından, soyut, teyide muhtaç, gerçeğe aykırı, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, beyanların soruşturmaya dahi konu edilemeyeceğinin altı çiziliyor.

VİCDANİ KANAATE SEZGİLERLE ULAŞILMAMALI

Yargıtay’ın gizli ifadelerinin kendi başına delil olamayacağına dair birden fazla emsal kararlarında şöyle deniliyor: “Ceza yargılamasının amacı, maddi gerçeğe insan onuruna yaraşır biçimde ulaşmaktır. Suçun varlığı, sanığın sorumluluğu, hukuka uygun olarak elde edilmiş olmak kaydıyla her türlü delille ispat edilebilir. Delillerin hukuka uygun elde edilmesi, gerçekçi ve akılcı olması maddi vakayı temsil etmesi ve kanıtlamaya yeterli olması aranmalıdır. Mahkûmiyet hükmü kurulabilmesi için, maddi sorunu çözen makamın sanığın suçlu olduğuna vicdani kanaat getirmesi gerekir. Mahkeme delil araçlarını akıl yürütmek ve tecrübe kurallarına başvurmak suretiyle vicdanına göre değerlendirir. Akıl yürüterek boşlukları doldurur ve vicdani kanaate sezgileriyle değil, akıl yoluyla ulaşır. Mahkeme hükmüne esas alacağı deliller kadar, almayacağı delilleri de tartışıp reddetmelidir. Sanığın üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye yer vermeyecek kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar aleyhe yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaatlere değil kesin ve açık bir ispata dayanmalı. Bu ispat hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa, ihtimale dayanılarak sanığın mahkumiyetine karar vermek ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir.”

YARGITAY KARARINA RAĞMEN TUTUKLANDI

Yüksek yargı organı Yargıtay Ceza Daireleri ile Ceza Daireleri Genel Kurulunun gizli tanıklıkla ilgili kesin hükmü bulunmasına rağmen Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı soruşturma dosyasında ifade veren 4 gizli tanığın da beyanlarının duyuma ve varsayıma dayalı olması nedeniyle itibar edilemez ifadeler olmasına rağmen tutuklama gerekçesi yapılması dikkat çekti.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r