Alakbarov ve Msuya, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) “Filistin sorunu da dahil olmak üzere Orta Doğu’daki durum” konulu oturumunda yaptıkları konuşmalarda, BM’nin desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) Gazze’deki kıtlık raporuna değindi.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Yardımcısı Alakbarov, “Gazze’deki kıtlığın mevcut olduğunu doğrulayan son IPC analizinin bulgularından derin endişe duyuyorum. Kıtlığa son vermek zamana karşı bir yarıştır.” dedi.
Gazze’de saldırıların 22 aydır sürdüğüne işaret eden Alakbarov, Gazze’nin hızla artan sivil kayıplar, kitlesel yerinden edilmeler ve kıtlıkla daha da derin bir felakete sürüklendiğini belirtti.
Alakbarov, İsrail’in 8 Ağustos’ta aldığı Gazze’yi tamamen ele geçirme kararıyla bölge halkının “başka bir ölümcül tırmanışla” karşı karşıya olduğunu vurguladı.
UNSCO Özel Koordinatör Yardımcısı, “Halihazırda Gazze Şeridi’nin yüzde 86’sından fazlası İsrail askeri bölgeleri içinde yer alıyor. Gazze kentindeki askeri operasyonların genişletilmesi, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesi de dahil olmak üzere felaket sonuçlara yol açacaktır.” diye konuştu.
Alakbarov, “İnsanlık adına, tüm tarafları bu acımasız savaşa derhal son vermeye çağırıyorum. Bu muazzam ve tarifsiz insani acıyı durdurmanın tek yolu, tam, acil ve kalıcı bir ateşkes ve tüm rehinelerin koşulsuz serbest bırakılmasıdır.” ifadelerini kullandı.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Joyce Msuya da BMGK oturumundaki konuşmasında, uluslararası insancıl hukukun “çatışmalarda açlığa karşı hayati bir güvence” verdiğini hatırlattı.
Msuya, söz konusu hukukun, sivillerin aç bırakılmasının bir savaş yöntemi olarak kullanılmasını yasakladığının ve sivillerin hayatta kalması için gerekli olan gıda, su ve tarımsal altyapıya saldırılara izin vermediğinin altını çizdi.
IPC’nin 22 Ağustos’ta yayımladığı Gazze’deki kıtlık raporuna işaret eden Msuya, “Açıkça belirtelim: Bu kıtlık, kuraklığın veya bir tür doğal afetin sonucu değil. Bu, yaratılmış bir felakettir. Kitlesel sivil ölümlerine, yaralanmalara, yıkıma ve zorla yerinden edilmeye neden olan bir çatışmanın sonucudur.” dedi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı, konuşmasının sonunda, İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria’daki “kötüleşen durumun da unutulmaması gerektiğine” değindi.
Msuya, “Savaş benzeri askeri operasyonlar, yerleşimci şiddeti ve ayrımcı politikalar insani ihtiyaçları derinleştiriyor ve sivillerin savunmasızlığını artırıyor.” diye konuştu.