Araştırmacılar çocukların beyin aktivitesini ve kalp atış hızlarını analiz ederek üç-dört yaş arasındaki çocuklarda görülen ve psikopatik davranışlara yol açabilen üç özel davranışa dikkat çekti.
Birincisi, başka birinin acısına duygusal olarak tepki vermemek ya da duyarsız kalmak: Bu çocuklar, birinin üzgün veya incinmiş olduğunu gördüklerinde kendilerini kötü hissetmiyorlar, başka bir çocuğun oyuncağını çalıp onu ağlatsalar bile umursamıyorlar.
İkincisi, eylemlerini sonuçlara bağlamakta zorluk çekiyorlar. Zaman aşımı veya ayrıcalıkların kaybedilmesi gibi cezalardan ders çıkararamıyor ve zararlı şeyler yapmaya devam ediyorlar.
Üçüncüsü ise bu çocuklar başkalarını memnun etmeyi umursamıyorlar. Çoğu çocuk ebeveynlerini veya arkadaşlarını mutlu etmeyi sevse de bazı çocuklar yalnızca kendi isteklerine odaklanıyor ve başkalarının mutluluğundan keyif almıyor.
Uzmanlara göre bu davranışlar, ileride kesinlikle psikopat olacakları anlamına gelmese de bu çocukların akranlarına kıyasla daha yüksek risk altında olacaklarına işaret ediyor.
Uzmanlar psikopati gelişimine yol açabilecek üç temel özelliğe karşılık çocukların karanlık yola girmesini engellemenin üç yolunu isr şöyle açıklıyor.
Birincisi, sıcak ve sevgi dolu bir ebeveynlik. Bu özelliklere sahip çocukların olumlu bir ev ortamında psikopati geliştirme olasılıklarının daha düşük olduğu belirtiliyor.
İkincisi ise terapi. Bir terapistle çalışmak, çocukların duygularını ve davranışlarını yönetmeyi öğrenmelerine yardımcı oluyor. Araştırmacılar, terapinin ebeveynlere de zorlu çocuklarla başa çıkma konusunda destek olabileceğini belirtiyor.
Son olarak, erken müdahalenin psikopatiyi önleyebileceği belirtiliyor. Bu davranışlar ne kadar erken tespit edilip ele alınırsa, onları değiştirmek o kadar kolay oluyor.