Türkiye'de 2040'ta bekleniyordu 20 yıl erken başladı: Adım adım her yeri sarıyor

Prof. Dr. Konukcu, 2030 ve 2040’larda yaşanması öngörülen kuraklık ve sıcaklık artışının 2020’li yılların ortalarında hissedilmeye başlandığını belirterek, “2015 yılından sonra son 10 yılda sıcaklık, önceki dönemlere kıyasla 1,62 santigrat derece yükseldi. Şu anda bölgede ortalama 2 derece artış yaşıyoruz. Yağışlarda ise yaklaşık 140 milimetrelik azalma var” dedi.

“TRAKYA BEKLENENDEN FAZLA ETKİLENDİ”

Prof. Dr. Konukcu, 2000’li yıllarda yapılan öngörülerde Trakya’nın Türkiye içinde en az etkilenecek bölge olacağının tahmin edildiğini hatırlattı. Ancak son yıllarda bunun tam tersi bir tablo yaşandığını ifade eden Konukcu, “Yağışlarda büyük bir artış bekleniyordu ama aksine ciddi bir azalma yaşandı. Trakya, şu anda Türkiye’nin en fazla su stresi yaşayan bölgelerinden biri” diye konuştu.

SU KAYNAKLARI KRİTİK SEVİYEDE

Kuraklık ve sıcaklık artışıyla birlikte yer altı ve yer üstü su kaynaklarının alarm verdiğini vurgulayan Konukcu, “Trakya’nın yıllık su potansiyeli 500 milyon metreküp civarında olmasına rağmen şu anda 650 milyon metreküp su çekiliyor. Bunun yarısı şehirler ve sanayi tarafından kullanılıyor. Normalde 400 milyon metreküpün üzerinde su kullanılmaması gerekiyor. Ancak biz bu ihtiyat akçesini tüketiyoruz” ifadelerini kullandı.

TARIM VE ŞEHİRLERDE KAYIP BÜYÜK

Bölgedeki suyun en verimli şekilde kullanılmadığını belirten Konukcu, tarımda sulama randımanının yüzde 50 seviyelerinde olduğuna dikkat çekerek, “Sulama sistemlerinin modernize edilmesi, çiftçilere eğitim verilmesi ve bitkinin ihtiyacı kadar su verilmesiyle bu oran yüzde 70’e çıkarılabilir. Böylece toplamda yüzde 20 civarında büyük bir tasarruf sağlanabilir” dedi.

Şehirlerdeki kayıp-kaçak oranının yüzde 40’lara vardığını hatırlatan Konukcu, bu oranın yüzde 20’ye düşürülmesiyle de önemli bir kazanım elde edilebileceğini söyledi.

YENİ PROJELERE İHTİYAÇ VAR

Sanayide ise özellikle yer altı sularından uzaklaşılıp yüzey sularına yönelinmesi gerektiğini belirten Konukcu, kirli su kaynaklarının temizlenmesi ve yarım kalan baraj-gölet projelerinin tamamlanmasının önemini vurguladı. Trakya’da 1500’e yakın baraj ve gölet yapılabileceğini belirten Konukcu, “Meriç Nehri bizim için can suyu olabilir. Suyun bol olduğu dönemlerde, yenilenebilir enerjiyle desteklenen sistemlerle iç havzalara depolanması halinde yer altı suyu kullanımı yarı yarıya azaltılabilir” dedi.


source