Asteroid Bennudan getirilen örneklerde Güneş Sisteminden daha eski yıldız tozu bulundu

Arizona Üniversitesi’nden Jessica Barnes’ın da ortak yazarları arasında bulunduğu üç yeni bilimsel makale, Bennu’nun yapısının Güneş Sistemi’nin oluşumundan önce var olan yıldız kalıntılarını barındırdığını kanıtladı.

Örneklerde, presolar (ön-güneş) tanecikler, yıldızlararası uzayda oluşmuş organik bileşikler, Güneş’e çok yakın bölgelerde şekillenmiş katı parçacıklar ve uzak bölgelerden gelen anormal izotop bileşimlerine sahip tozlar bulundu.

Bu malzemeler, Bennu’nun köken aldığı ana gövdenin, 4 milyar yıldan uzun süre önce, Güneş Sistemi’nin ilk oluşum aşamalarında bir araya gelen farklı kaynaklı parçacıklardan meydana geldiğini gösteriyor.

Su ve ısıyla dönüşüm

Araştırmalar, Bennu’nun bileşiminde hidrotermal değişimler yaşandığını da kanıtladı.

Asteroidin ana gövdesi, dış Güneş Sistemi’nden gelen buz açısından zengindi. Zamanla ısı ve çarpışmalar bu buzları eritti, ortaya çıkan su da minerallerle etkileşerek bileşimlerini değiştirdi.

Analiz edilen örneklerdeki minerallerin yüzde 80’inde, milyarlarca yıl önce gerçekleşmiş bu su ile kaya etkileşimlerinin izleri görüldü.

Uzay aşınması düşündüğünden hızlı

Üçüncü çalışmada, Bennu yüzeyinin mikrometeorit çarpışmaları ve Güneş rüzgârı nedeniyle hızlı şekilde değiştiği belirlendi.

Bennu parçacıklarının yaklaşık yüzde 20’sinde erime izleri bulundu. Bu oran, Ryugu’dan getirilen örneklerde yüzde 2, Itokawa’da yüzde 0,5’ti.

Bulgular, karbon bazlı gövdelerde uzay aşınmasının çok daha hızlı gerçekleştiğini gösteriyor.

Neden önemli?

Dünya’ya düşen göktaşlarının çoğu atmosferde yanıyor; düşenler de hızla atmosferle tepkimeye girerek özgün yapısını kaybediyor.

Bu nedenle, OSIRIS-REx gibi doğrudan örnek getirme görevleri, Güneş Sistemi’nin ve yıldızlararası maddenin evrimini anlamak açısından kritik kabul ediliyor.

Bilim insanları, Bennu’dan getirilen örneklerle birlikte artık elimizde Güneş Sistemi’nden daha eski “yıldız tozu”na dair doğrudan kanıt bulunduğunu vurguluyor.

Bu, yalnızca asteroidin değil, insanlığın kökenini anlamak için de tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor.


source