CES, 85 milyon Euro yatırımla kapasitesini ikiye katlıyor
Mehmet H. GÜLEL
Açık Holding bünyesinde 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren CES, Ankara’da üçüncü fabrikasını faaliyete almak için gün sayıyor. CES Genel Müdürü Selçuk Şentürk, 36 dönüm alan üzerinde 85 milyon euro yatırımla hayata geçecek olan Ankara’daki yeni fabrikada özellikle havacılıkta kabin içi ürünlere yönelik hatlar kurmayı planladıklarını bildirdi. Şentürk, bütün ürünlerinin insan hayatını korumaya yönelik olduğuna dikkat çekti.
3 bin dereceye dayanıklı paneller geliştiriyor
CES’in, havacılık ve savunma alanında faaliyet göstermek üzere önemli yatırımlar yapan bir kompozit firması olduğuna işaret eden Şentürk, havacılık, savunma ve özel uygulama kompozitlerinde farklı çözümler ürettiklerini söyledi.
Ürün gamında başta balistik ürünlerin yer aldığını belirten Şentürk, “Bunun yanı sıra kişisel koruma ekipmanları, kompozit başlıklar, göğüs plakaları, araç koruma sistemleri, zırhlı araçların içlerinde kullanılan Spall Liner, dışlarında kullanılan Add-On armorlar üretiyoruz. Helikopter ve gemilerde kullanılan balistik zırh çözümleri de sağlıyoruz. Özel kompozit uygulamalarında radomlar, reflektif antenler, seçici geçirgen veya yansıtıcı yüzeyler üretiyoruz.
Büyük gemiler için radar kesitini azaltan top kupaları, 3 bin dereceyi aşan yüksek ısıya dayanıklı paneller ve roket lançerlerinde kullanılan özel paneller geliştiriyoruz. Otomotiv tarafında ise raylı sistemler için tren ve tramvayların iç ve dış trim parçalarını üretiyoruz. Genel olarak balistik, kişisel koruma, araç zırhlama, balistik cam çözümleri, havacılık ve savunma sektörlerine yönelik ürünler sunuyoruz” dedi.
Türkiye’de üretilen zırhlı araçların neredeyse tamamında CES imzası bulunduğuna işaret eden Şentürk, Otokar, FNSS ve BMC’nin ana müşterileri arasında yer aldığını söyledi. Yıllık üretim kapasitelerinin projelere göre değiştiğini bildiren Şentürk, kompozit imalatında Türkiye’nin en büyük üretim kapasitelerinden birine sahip olduklarını vurguladı.
İhracat payı yüzde 65’e çıktı
Savunma ve havacılık alanında en yüksek kapasitenin TUSAŞ’ta olduğunu ifade eden Şentürk, “Fakat alan büyüklüğü açısından baktığımızda, TUSAŞ’tan sonra en büyük imalat alanına sahibiz. Miğfer (kask) üretiminde ise Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da bizim kapasitemize yaklaşan başka bir firma yok. Yıllık 200 binin üzerinde yüksek performanslı üretim yapabiliyoruz. Bu yıl itibarıyla sadece bir NATO ülkesine 100 binin üzerinde kask teslim etmiş olacağız. Personel sayımız da sürekli artıyor ve şu anda 530’un üzerinde istihdam sağlıyoruz” diye konuştu.
Ürünlerini Singapur’dan Şili’ye kadar 35 ülkeye ihraç ettiklerini aktaran Şentürk, geçen yıl ihracat oranlarının yüzde 50 seviyesinde olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 65’e çıktığını kaydetti. Avrupa’da özellikle faaliyet gösterdikleri Finlandiya’da yeni işler aldıklarını açıklayan Şentürk, şöyle devam etti: “Daha önce büyük ölçekli işler yapmadığımız Batı Avrupa ülkelerinde de yeni projeler almaya devam ediyoruz.
Şu anda ihracatta ülke sayısını artırmak yerine mevcut pazarlarda iş hacmini büyütmeye odaklandık. Bu doğrultuda Avrupa’da bir tesis yatırımı gerçekleştiriyoruz. Yatırımımızın sebebi, son dönemde artan ‘Made in EU’ baskısı. İngiltere’de bulunan üretim tesisimiz ve Avrupa Birliği içinde kuracağımız yeni yatırım, tamamen çekirdek nitelikte olacak. Amacımız, bölgede yerel üretim kabiliyeti göstermek. Üretimin büyük kısmı ise Türkiye’de devam edecek.”
Balistik çözümlerde kapasite artışı sağlayacak
Türkiye’deki yeni fabrikanın mevcut iki fabrikanın toplam kapasitesinden daha yüksek olacağına değinen Şentürk, böylece üretim kapasitelerini ikiye katlayacaklarını bildirdi. Yeni tesiste özellikle havacılık sektöründe kabin içi ürünler için üretim hatları kurmayı planladıklarını ifade eden Şentürk, ayrıca özel kompozit uygulamalarında yeni hatlar kuracaklarını duyurdu. Balistik çözümler alanında kapasite artışı sağlayacak adımlarının da olacağını belirten Şentürk, balistik cam çözümlerinde ise üretim kapasitelerini iki katına çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
“Kask isteyen herkes ‘hemen’ istiyor”
İlk hedeflerinin Avrupa pazarında daha da derinleşmek, ikinci adım olarak ise ABD’ye küçük ölçekli yatırımlarla giriş yapmak olduğunu dile getiren Şentürk, ABD yatırımlarında aceleci davranmadıklarını, yatırım kararını iki yıl önce aldıklarını ve gerekli onayları da aldıklarını söyledi. ABD’de üretime başlamadan önce pazarı yakından izlediklerini vurgulayan Şentürk, şunları kaydetti: “Özellikle Ukrayna savaşından sonra kask talebi ciddi şekilde arttı. Artık kask isteyen herkes ‘hemen’ istiyor. Ne kadar hızlı termin verebilirse o kadar öne çıkıyorsunuz.”
50’den fazla Ar-Ge projesi üzerinde çalışıyor
Son 5-6 yıldır kask üretim kapasitelerinin tamamen dolu olduğunu ifade eden Şentürk, bu yılın sonuna kadar tüm kapasitemiz dolu olduğunu iletti. Kapasiteyi artırmak için fabrikaya hâlâ yeni makine ve ekipman getirdiklerini bildiren Selçuk Şentürk, “Müşteri taleplerini geri çevirmemek için yüzde 100 kapasiteyle çalışıyoruz. Bünyemizde küçük bir CES fabrikası gibi çalışan Ar-Ge Prototip Atölyesi kurduk. Sadece Ar-Ge birimimizde 20 uzman görev yapıyor. Önümüzdeki yıl kendi ekibimizle geliştirdiğimiz yeni bir miğferin lansmanını yapmaya hazırlanıyoruz. Ar-Ge ekibimiz şu anda 50’den fazla proje üzerinde çalışıyor. Ayrıca hidrojen tankı geliştirme konusunda yeni bir TÜBİTAK teşviki aldık” dedi.
source