Mersin kıyılarında ekosistem tehlikede - Ötüken Haber
DOLAR 41,0966 0,51%
EURO 47,9084 0,56%
ALTIN 4.492,130,22
BITCOIN %
Ankara
25°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Mersin kıyılarında ekosistem tehlikede

Mersin kıyılarında ekosistem tehlikede

ABONE OL
Ağustos 28, 2025 06:05
Mersin kıyılarında ekosistem tehlikede
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fahriye K. ŞENYURT

Akdeniz’de artan sıcak­lıkların ve denizlerde­ki bilinçsiz avcılığın ekosisteme etkilerine dikkat çekerek acil çözüm çağrısın­da bulunan Mersin Üniver­sitesi Su Ürünleri Fakülte­si’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, Mersin Kültür Balıkçılar Der­neği Başkanı Emre Şen ve Po­latlar Deniz Ürünleri Sahibi Mehmet Polat DÜNYA’ya özel açıklamalarda bulundu.

Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, son yıllarda deniz yüzey sıcaklıklarında­ki artışın iklim krizinin en net göstergelerinden biri oldu­ğuna dikkat çekerek, özellik­le Mersin kıyılarında yapılan ölçümlerin durumun ciddiye­tini ortaya koyduğunu söyle­di. Geçtiğimiz yıl Aydıncık’ta 33 derecenin üzerinde sıcak­lık tespit edildiğini hatırlatan Ayas, bu yıl da benzer değer­lere ulaşıldığını belirtti.

“Bu artış, yalnızca termometre­de görülen bir sayı değil, de­nizdeki tüm canlılar için ciddi bir stres kaynağı” diyen Ayas, mercanlar, deniz çayırları ve birçok balık türünün bu sıcak­lık artışından en fazla etkile­nen canlılar arasında yer al­dığını ifade etti. Ayas, “Deniz Eriştesi (Posidonia oceanica) olarak bilinen deniz çayırları, 20 yıl önce Samandağ’dan Ay­dıncık’a kadar geniş bir alanda bulunuyordu. Ancak kitlesel ölümler ve kirlilik nedeniyle batıya doğru çekildiler ve ar­tık Aydıncık’ın doğusunda gö­rülmüyorlar. Deniz çayırları­nın kaybolması, yalnızca bir bitki türünün yok olması anla­mına gelmiyor; onunla birlik­te yaşayan balıklar, yengeçler ve diğer deniz canlıları da yu­valarını kaybediyor” dedi.

Balıkların üreme döngüleri bozuldu

Balıkçılığın da doğrudan et­kilendiğini belirten Prof. Dr. Ayas, artan sıcaklıklar ve ha­bitat kaybının balıkların üre­me döngülerini bozduğunu vurguladı. Özellikle barbun gibi ticari değeri yüksek tür­lerde, üreme boyunun altın­daki bireylerin aşırı avlanma­sının büyük tehdit oluşturdu­ğunu söyleyen Ayas, Mersin Balıkçılar Derneği’nin av ya­sağının 15 gün daha uzatılma­sı talebinin bu yüzden önemli olduğuna dikkat çekerek “Ba­kanlık tebliğlerinde bu yönde bir revizyon yapılması gereki­yor” diye belirtti.

Sıcaklık artışının bir diğer sonucu olan “plankton patla­maları”nın son dönemde da­ha geniş alanlarda ve daha sık görüldüğünü ifade eden Ayas, “İki hafta önce İskenderun’da 10 kilometrelik bir sahil şeri­dinde denizin renginin değiş­mesi ve köpürmesi gözlendi. Bu durum, oksijen seviyesinin düşmesine ve balık ölümleri­ne yol açabiliyor. Bazı alg tür­leri toksin üreterek hem deniz canlılarına hem de insan sağ­lığına zarar verebiliyor” açık­lamasında bulundu. İnsan sağlığı açısından da risklerin bulunduğunu belirten Ayas, sıcak su koşullarında çoğalan Vibrio isimli patojen bakte­rilerin ciddi cilt enfeksiyon­larına ve sindirim sistemi ra­hatsızlıklarına yol açabildiği­ni söyledi. “Bu durum turizm sektörü için de tehdit oluştu­ruyor” uyarısında bulundu.

“Su sıcaklıkları değişiyor, ekosistem ve üretim dengesi etkileniyor”

Mersin Kültür Balıkçılar Derneği Başkanı Emre Şen de Mersin’de son 3-4 yıldır su sıcaklıklarının ortalama 1,5- 2 derece yüksek seyrettiğini bu durumun bazı balık tür­leri için avantaj, bazıları için ise dezavantaj oluşturduğunu söyledi. Çupranın 30-32 dere­ce suda da büyümeye devam ettiğini ifade eden Emre Şen, buna karşılık levreğin 26-27 dereceyi geçince yem alma­dığını ve kilo kaybı yaptığını bu nedenle levrek üretiminin ekonomik olmadığını, çupra üretiminin ise avantajlı hale geldiğini kaydetti. Su sıcak­lıklarının ticari etkilerine de değinen Emre Şen, çupranın daha hızlı büyüdüğünü ve bu sayede balığı 1,5-2 ay daha er­ken pazara sunabildiklerini bu durumun gramaj açısından da avantaj sağladığını ifade etti. Ancak levrek üretiminin ekonomik olmaması nedeniy­le tercih edilmediğini dile ge­tirdi.

“Balıkçılıkta bilinçli avcılık şart”

Mersin’de yaklaşık 20 yıl­dır su ürünleri sektöründe fa­aliyet gösteren Polatlar Deniz Ürünleri sahibi Mehmet Polat ise hem üretim hem de itha­lat–ihracat yaptıklarını belir­terek sektördeki sorunları ve çözüm önerilerini dile getir­di. Mehmet Polat, son üç yıl­da balık çeşitliliğinde ciddi bir azalma yaşandığını, özel­likle barbunya, gümüş balığı, mercan ve lahos gibi türler­de düşüş olduğunu, turna ve sivri barbunya gibi balıkların ise bilinçsiz avcılık nedeniyle azaldığını söyledi. Kaçak avcı­lığın ve trol kullanımının ba­lıkların yuvalama alanlarını bozduğunu, yumurtalara za­rar verdiğini belirtti.

Bu sorunlara çözüm olarak, Akdeniz kıyılarında balık­ların üreme ve yuvalama dö­neminde en az iki yıl boyunca teknelerin denize çıkmama­sı gerektiğini ifade eden Meh­met Polat, bu dönemde olta­cılara dahi izin verilmemesi gerektiğini, böylece balıkların rahatça ürer ve popülasyonun güçlenebileceğini bu süreçte bakanlıklarca balıkçılara hi­be sağlanılmasını ve insanla­rın geçici olarak farklı işlerde çalışması gerektiğini belirtti.

“Suların ısınması, parazit yükünü artırdı”

Balık sezonunun 15 Eylül’de açılacağını hatırlatan Mersin Kültür Balıkçılar Derneği Başkanı Emre Şen, yasağın 15 gün uzatılmasının dezavantaj getirmeyeceğini, aksine popülasyonun güçlenmesi açısından faydalı olacağını belirterek, “Suların ısınmasıyla birlikte parazit yükü arttı. Yetiştiriciler olarak bitkisel ürünlerle bu parazitlere karşı önlemler aldık. Bazı balık türlerinde azalma majör bir azalma gözlemliyoruz. Geçen yıl Karadeniz’de palamut bolluğu yaşanması, balığın ucuz şekilde piyasaya sunulmasında etkili oldu. Bu yıl da hamside bolluk yaşanabilir. Yasak süreleri ve önlemler popülasyonu artırdı” dedi.

“Mersin, Akdeniz’in ihracat lideri”

Balık üretimi artırıldığında fiyatların düşeceğini, balık tüketiminin artarak, kaçak avcılığın azalacağını ifade eden Polatlar Deniz Ürünleri Sahibi Mehmet Polat, “Örnek olarak sarı kuyruk balığı kafeslerde büyütüldü. Bu sayede balık Akdeniz’i terk etmeden ekonomiye kazandırıldı. Av yasağı 15 Eylül’de sona erecek. Bazı uzmanlar bu yasağın 15 gün daha uzatılması gerektiğini savunuyor. Bu, küçük balıkların büyümesi ve popülasyonun artması açısından faydalı olacak. Bu süreçte sahil güvenlik ve Tarım İl Müdürlüklerinin etkin denetimler yapması gerek ve kaçak avcılığın önlenmesi için ciddi yaptırımlar uygulanmalı. Mersin, Akdeniz bölgesinde ihracat lideri. Özellikle Orta Doğu ülkelerine çupra ve levrek gönderiyoruz” diye ekledi.

Gırgır tekneleri kaynakları tehdit ediyor

Mersin kıyılarında yalnızca sıcaklık artışının değil, aşırı avcılık, kirlilik ve endüstriyel balıkçılığın da ekosistemin toparlanmasını engellediğini belirten Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, “Troll ve gırgır teknelerinin yarattığı baskı, kaynakların kendini yenilemesine fırsat vermiyor. Yasal mevzuat güçlü olmasına rağmen denetim eksiklikler büyük sorun yaratıyor. Personel yetersizliği nedeniyle birçok tesiste arıtma sistemi tam kapasite çalışmıyor. Hatta bazı bölgelerde evsel atık sular tam arıtılmadan doğrudan denize bırakılıyor. Denizlerdeki aşırı ısınma yalnızca deniz canlılarını değil; balıkçılıkla geçinen insanları, turizm sektörünü ve kıyı ekosistemlerini tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r