Analizlere göre GPT-3 tabanlı ChatGPT ile yapılan kısa bir konuşma ya da 100 kelimelik bir e-posta taslağı, yaklaşık 500 mililitre yani bir şişe suya eşdeğer tüketim yaratıyor.
Bu hesaba veri merkezlerindeki soğutma sistemlerinde kullanılan suyun yanı sıra, elektriği üreten enerji santrallerindeki su tüketimi de dahil ediliyor.
Yeni tahminler, model ve altyapıya göre büyük farklılıklar gösteriyor. Bağımsız araştırmalara göre orta uzunluktaki bir GPT-5 yanıtı ortalama 39 mililitre, GPT-4o yanıtı ise yaklaşık 3,5 mililitre su harcıyor. Google’ın Gemini sisteminde bu miktar sadece 0,26 mililitreye kadar düşebiliyor.
Veri merkezleri, yüksek ısı yayan işlemcileri soğutmak için genellikle buharlaştırmalı sistemler kullanıyor.
Bu yöntem, suyun hızla buharlaşmasını sağlayarak ısıyı uzaklaştırıyor ancak yerel kaynaklardan alınan suyu tüketiyor.
Alternatif yöntemler arasında sıvı içinde soğutma ve kapalı devre özel sıvı sistemleri bulunsa da maliyet ve dönüşüm zorluğu nedeniyle henüz yaygınlaşmış değil.
Enerji kaynağı da tüketimi etkiliyor. Rüzgâr ve güneş panelleri neredeyse hiç su harcamazken, kömür, doğalgaz ve nükleer santraller büyük miktarlarda suya ihtiyaç duyuyor.
OpenAI, sistemlerine günde yaklaşık 2,5 milyar sorgu yapıldığını bildiriyor. Hesaplamalara göre bu sayı, GPT-5 için günlük 97,5 milyon litreye, GPT-4o için 8,8 milyon litreye kadar çıkabiliyor. Google Gemini’de ise bu miktar 650 bin litre seviyesinde kalıyor.
Karşılaştırma için, sadece ABD’de çim ve bahçelerin sulanması günlük 34 milyar litre su tüketiyor.
Uzmanlar, yapay zekânın su tüketiminin diğer sektörlere göre hâlâ sınırlı olduğunu ancak hızla artabileceğini vurguluyor.
Şirketlerin verilerini paylaşması, verimliliğin artırılması ve veri merkezlerinin daha serin ve nemli bölgelerde kurulması halinde tüketimin ciddi oranda azaltılabileceği belirtiliyor.
Araştırmacılara göre, yapay zekânın geleceği yalnızca inovasyon değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik kararlarıyla da şekillenecek.