İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, Çekmeköy’de 19 yaşındaki Mustafa Mustafa Can Gül tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Kayhan’ın öldürülmesinin ardında yanıt bekleyen bir soru da sosyal medyada gündem oldu.
Yargı mensuplarının ticari faaliyet yürütmesi de tartışmalara neden oldu. Sosyal medyada çok sayıda kişi restoranın sahibini sorarken, “Bir savcının aynı zamanda restoran işletiyor olması Türkiye’de adalet sisteminin ne durumda olduğunu gösteren ibretlik bir örnek” yorumları yapıldı.
Cinayetin yaşandığı Çekmeköy Yeşil Oba Et Mangal’ın sahibinin savcı Ercan Kayhan olduğu iddia edilirken başsavcılığın yaptığı bilgilendirmede ise ruhsat sahibinin Bilal Bilgin olduğu belirtildi. Google Maps üzerinden bakılan mekana ait fotoğraflarda savcı Ercan Kayhan’ın çok sayıda fotoğrafı bulunurken Ercan Kayhan’ın adını taşıyan sosyal medya hesabında da mekandan bir kare, “Mutlu pazarlar bizi tercih eden müdavim müşterilerimize teşekkür ederiz”, “Rezervasyonlarımız hazır”, “Kış için müşterilerimize hazırlık yapıyoruz”, “Yeşiloba Et Mangal olarak değerli misafirlerimizi ağırlamak isteriz” ifadeleri yer aldı.
19 yaşındaki Mustafa Can Gül’ün Jandarma’da verdiği ifade ortaya çıktı. Gül ifadesinde, “Yeşil Oba Et Mangal isimli iş yerinde önceki dönemlerde zaman zaman komi olarak çalışıyordum. Ercan Kayhan ve Bilal Bilgin birlikte ortak olarak burayı işletmektedirler. ır. Bundan yaklaşık 2 sene önce bana acil para lazım olduğu bir gün Kayhan’dan içeride biriken paramın tamamını istemiştim. Kayhan, paramın tamamını ödemeyince aramızda tartışma çıkmıştı. Bunun sonucunda beni işten kovmuştu. Ben de zaman zaman yanına gidip kalan paramı istediğimde beni yanından kovuyordu.” dedi.
Gül şunları kaydetti:
Kalan paramı yaklaşık 150 bin lira olarak biliyorum. Olay akşamı 21.00 gibi işletmeye kalan paramı almak için gittim. İlk olarak büfedeki Bilal Bilgin’in yanına gittim. Kalan paramı istedim. Bilal, bir şey söylemeden Ercan Kayhan içeri girdi. Beni iterek, ‘Dur yapma’ demeye başladı. Ben o sırada kimseye bir şey yapmıyordum. O beni itince ben de onu itmeye başladım. Aramızda arbede çıktı. Kargaşa sırasında ikimizde masa üzerinde duran bıçağa uzanmaya çalıştık. O sırada bıçak bir onun eline bir benim elime gitti. Bıçak benim elime geçince ben önce davranarak karnına doğru savurdum. Bıçak isabet etmedi. İtişme sırasında büfeden dışarı çıktık. İtişme sırasında kendimi savunma içgüdüsü olarak istemsizce elimdeki bıçağı boynuna sapladım. Bu sırada Kayhan, yere düştü. Yine neden yaptığımı bilmediğim bir şekilde bir anlık panikle Kayhan yerdeyken bıçakla boğazını kestim. Kayhan, kanlar içerisinde hareketsiz yerde yatarken kaçmadım. İşletmenin kapısına doğru gittim ve jandarma ekipleri gelince teslim oldum.