Hakkari’deki programları kapsamında AK Parti İl Başkanlığınca Hakkari Evi’nde düzenlenen “Kadın ve Gençlik Buluşması” programına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadınların ve gençlerin sorularını yanıtladı.
Kentteki istihdam sorunun çözülmesi için atılacak adımlarla ilgili soruyu yanıtlayan Tunç, AK Parti Hakkari İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla salondakilere hitap ettiğini söyledi.
Bölgede iş imkanlarının artırılması için hizmet ve yatırım çalışmalarının tüm hızıyla devam edeceğini belirten Tunç, “Buralarda iş imkanlarının artmamasını isteyenler maalesef 41 yıldan bu yana terör belasıyla bölgenin mağdur edilmesine yol açtılar. Şimdi o sıkıntılardan kurtuldukça bu bölgelerde yeni istihdam alanları oluşmaya devam edecek. Turizm gelişecek. Geçmişte o dağlarda petrol yok muydu? Vardı. Gabar’da petrol yok muydu? Ama çıkarılmıyordu çünkü başka problemler vardı. Bakın Sümbül Dağı’nın eteğindeyiz. Manzara ne güzel değil mi? Şu güzellikleri yaşamak, bu huzuru kalıcı hale getirmek ve çocuklarımıza daha güvenli bir gelecek kurmak varken maalesef 41 yıldır enerjimizi tükettik. Araya fitne sokuldu. Bin yıllık kardeşiz. Bu topraklara beraber geldik. Beraber burada güçlüklere katlandık. Kurtuluş Savaşı’nı hep birlikte verdik.” diye konuştu.
Terörsüz Türkiye sürecine de değinen Tunç, şunları kaydetti:
“Bir daha bu hançerin saplanmaması ile ilgili, bu sürecin daha kalıcı hale getirilmesi ile ilgili Terörsüz Türkiye süreci var. Bu konuda devletimizin tüm kurumları, ilgili bakanlık, istihbarat teşkilatımız, siyasi partiler, iktidarıyla muhalefetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni başlayan komisyon çalışmaları, tüm bunlar bu huzur ortamının kalıcı hale getirilmesi ile ilgili. Huzur ortamını kalıcı hale getirildikten sonra aşılamayacak hiçbir güçlük olmaz. 23 yıldan bu yana Sayın Cumhurbaşkanımız gece gündüz hep eser üretmeye çalıştı. Ayrım yaptı mı? Her türlü zorluğa rağmen bölgeye yatırım getirmeye çalıştı. Buralarda şantiyeler basıldı. Öğretmenler, sağlık memurları şehit edildi. Bu bölgenin o pırıl pırıl çocukları kandırıldı, dağa kaçırıldı. Dolayısıyla acılar yaşadık. Büyük bir acı tecrübe. Bundan sonra inşallah buralarda huzur hakim oldukça, birlik beraberlik daha da güçlendikçe istihdam ortamı da, turizm yatırımları da, diğer her alanda bu bölgenin gelişmesi, kalkınması hızlanacak. Bu kararlılık var.”
Tunç, Türkiye Yüzyılı’nın terörsüz bir şekilde inşa edileceğini, bu inancın herkeste olduğunu ifade etti.
Bu heyecanı söndürmek isteyenlere, çocukların geleceğinin karartılmasına fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Tunç, “Son bir yılda ‘Terörsüz Türkiye’yi, birlik ve beraberliği daha çok konuşuyorsak bu 23 yılda attığımız temeller sayesinde. Eğer olağanüstü hali kaldırarak bu ülkenin normalleşmesini sağlamasaydık, bölgeye yatırımları hız kestirmeden devam ettirmeseydik, demokratikleşme adımlarını atmasaydık, temel hak ve özgürlükler konusundaki çalışmaları yapmasaydık, yasakları kaldırmasaydık, teröre zemin hazırlayan bütün unsurları teker teker kaldırmasaydık, bugün bu noktaya gelemezdik.” diye konuştu.
Terörsüz bir Türkiye için iyi bir fırsatın yakalandığına vurgu yapan Tunç, “Türkiye’nin özellikle dünyada hakkaniyeti, adaleti daha güçlü savunabilmesi için ekonomide, savunma sanayisinde, enerjide güçlü olması lazım. Kaynaklarımızı daha da artırmamız ve bu kaynakları milletimizin cebine akıtmamız lazım.” dedi.
Aile hukuku ile ilgili sorunları çözecek bir yargı paketi taslağı hazırladıklarını ve tamamlanmak üzere olduğunu belirten Tunç, şöyle devam etti:
“Özellikle boşanma davalarının zaten yüzde 60’ını kadınlar açıyor ama o davanın uzun sürmesi kadının mağduriyetine neden oluyor. Yani öyle dilekçeler alıyoruz ki gerçekten haklı. Diyor ki, ‘İstinafta davam uzun sürdü, öne alınsın, öne alınırsa bundan sonra çocuk yapmayı ve evlenmeyi düşünüyorum.’ Dolayısıyla burada uzun süren bir boşanma davası kadınların mağduriyetine neden oluyor. Boşanma davalarının daha çabuk sonuçlandırılması, maddi ve manevi tazminat davalarının ve nafaka davalarının da ayrı şekilde yürütülmesi. Bu boşanma davası sürerken kadının korunması, onun barınma imkanının sağlanması ihtiyacı varsa, bu noktada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız da çalışmalar yapıyor. Zaten aile hukuku ile ilgili paketi de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile beraber karar verip meclise takdirlerini arz edeceğiz.”