Para adamı bozar mı? - Ötüken Haber
DOLAR 41,1989 0,44%
EURO 48,2933 0,72%
ALTIN 4.755,771,38
BITCOIN 45662480,08%
Ankara
29°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Para adamı bozar mı?

Para adamı bozar mı?

ABONE OL
Eylül 5, 2025 21:41
Para adamı bozar mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

PROF. DR. UĞUR BATI
ugur.bati@dunya.com

Neticede paranın verdiği ne­şe uçucudur fakat hatıralar sonsuza kadar sürer. Boş­luklar en çok para peşinde hırlı olan insanı tetikler. Öyle ki, tarihte ne ka­dar geriye bakarsanız çıkarımları­nız o kadar genel olmalıdır. İnsan­ların açgözlülük ve korkuyla ilişkisi, stres altında nasıl davrandıkları ve nelerden motive oldukları gibi ge­nel şeyler, zaman içinde aynı kalma eğilimindedirler. Evet. Para… Ki­mine göre mutluluğu getiren, kimi­ne göre kayıpları simgeleyen… Al­man lirik şair Heinrich Heine, “Pa­ra zamanımızın tanrısıdır” derken Sophocles, “Para için ruhunuzu sa­tarsınız!” diye seslenir. George Ber­nard Shaw bile parayı “dünyadaki en önemli şey” olarak niteler. Para bir yandan kapıları açıp olasılıkları arttıran ama bir yandan da dostluk­ları, evlilikleri ve aile birliğini yok edendir. Kendi başına hiçbir değeri olmayan para, insan yaşamı üzerin­de diğer herhangi bir metadan da­ha fazla güç uygular. İnsanlardaki en iyiyi ve en kötüyü ortaya çıkarır. Parayla birlikte yardımlar çığ gibi büyür, çok çok fakir bir ailenin kızı en iyi okullarda okur, hasta bir insan yapılan yardımlarla o imkânsız te­daviye ulaşır… Veya yaşlı bir kadın iki genç tarafından 10 liradan daha az para için bile soyulabilir mesela, bir gecede yanlış yatırım yüzünden 10 binlerce lira kaybedilir, altınları için birinin canına kast edilir…

Para kötülüğü sever mi?

İnsanların parayla ve para için yaptıkları tuhaf, mantıksız şeyler gazeteleri dolduruyor; neredeyse kendi para davranışları da bir o ka­dar tuhaf olan milyonlarca okuru gülümsetiyor. Mesela Amerika Bir­leşik Devletleri’nde, hayattaki bi­rincil amacı bahse girmek olan yak­laşık sekiz milyon kumarbaz insan olduğu tahmin ediliyor. Onlar için kumar, ailelerinden veya kariyerle­rinden daha önemli. Sırf bir daha, bir daha oynayabilmek için para ça­lanlar, borç alanlar, çocuklarını aç bırakanlar…

Bir kumarbaz “Adsız Kumarbaz­lar” toplantısında, düzenli bir işi veya geliri olmamasına rağmen bir haftada 30 bin dolar kadar kaybet­tiğini itiraf etmişti. Kayıplarını öde­mek için uğraşırken birden fazla kez dolandırıcılıktan hapse girmişti. Diğer tarafta ise para biriktirme ta­kıntısından kendini alamayanları görebiliriz. Bir litre benzinde iki ku­ruş tasarruf etmek için kilometre­lerce yol kat eden, yarı fiyatına in­dirimde oldukları için düzinelerce patates soyucu satın alan ya da ta­kas peşinde koşan, uğurlarına ‘Aşı­rı Cimriler’ gibi televizyon progra­mı çekilenler var. Bu kişiler, ikinci el dükkanlarından ve garaj satışların­dan, hiçbir faydası olmasa bile ucuz olan her şeyi satın alıyor. Bu kişiler için ‘Adsız Kumarbazlar’ gibi, ‘Ad­sız Cimriler’ diye terapi grupları bi­le var.

Paranın cazibesi

Çoğu insan için paranın cazi­besi, doğal bir fenomen gibi görü­nür. “Herkes para ister!” yaygın bir inançtır. Yeni bir potansiyel altın madeni alanı bulunduğu söylenti­si; insanların dünyanın en uzak kö­şelerine koşturmasını, anlatılmaz zorluklara göğüs germesini sağla­mıştır ve buna devam edecektir. Pek çok insan, çoğu fedakârlığın buna değdiğini kabul eder. Paraya sahip olmanın önemli olduğu fikriyle o kadar aşılanmışlardır ki artık ne­denini sorgulamazlar. Belki de ger­çekten aradıkları şeyin öz saygıda, güvenlikte, özgürlükte, sevgide veya güçte olduğunun farkında değiller, ne dersiniz? Oysa biliyoruz ki hayat­tan gerçekten ne istediklerinin far­kında olmasalar da paranın ‘o şey­leri’ sağlayacağından çoğunlukla emindirler!

Gerçekten de para içimizdeki de­rinliklere dokunup en mantıksız halimizin ortaya çıkmasına mı se­bep olur? Gerçekten de para sevgi­si tüm kötülüklerin kökü müdür? Zengin olan mı kötüleşir, yoksa kötü olan mı zenginleşir? Yıllar içinde bu sorular, etik çerçevesinde pek çok araştırmacı tarafından incelendi. Etik, neyin doğru neyin yanlış oldu­ğuna dair ahlakî ilkeler veya inanç­lardır. Bu inançlar, çalışanlara diğer bireyler ve paydaşlarla ilişkilerinde rehberlik ederek davranışın doğru ve uygun olup olmadığına karar ver­meleri için bir temel sağlar.

Araştırmacılar, etik karar ver­menin sınıflandırmasını ve kav­ramsal modellerini, ulusal kültürü, sosyal kurumları, kişisel değerle­ri ve kültürler arası etik modelleri incelemelere dahil ediyor ve çoğu araştırma bize şunu gösteriyor: Pa­ra kazanma ihtimali olduğunda etik davranmak önemini yitiriyor ve hatta kişiler, etik davranmak yerine para kazandırıcı şekilde davranma baskısını iş yerlerinde de eğitimleri boyunca da hissediyor. Eğitim sis­temine bile baktığımızda iyi insan olmaktan çok, nasıl iyi bir iş sahibi olup daha iyi para kazanacağımızı öğreniyoruz!

Normal para aklı!

Normalliği tanımlamanın zor­luğuna rağmen, bazı davranışla­rı değerlendirme dışı bırakmak ve kavramı uygulanabilir boyuta bu­damak için belirli kriterler kullanı­labilir. Normal Para Aklı, aşağıda­ki koşulların tümünü veya çoğunu karşılayan davranışı içerir:

Mevcut sosyoekonomik sistem göz önüne alındığında, para ne tapılacak ne de kınanacak bir şey­dir.

Kişi, onun tarafından kontrol edilmek yerine parayı kontrol etme yeteneğine sahiptir.

Çoğu irrasyonel para davranı­şı bilinçsiz motivasyon içerdi­ğinden, paranın kişi için ne anla­ma geldiği ve onu nasıl kullandığı konusunda optimal bir farkındalı­ğa ve anlayışa sahip olmak gerekir.

Kişinin, kendi yaşamının ve çevresindekilerin yaşamının kalitesini artırmak için parayı ya­pıcı bir şekilde kullanma yeteneği vardır.

Para, başlı başına bir amaç ola­rak değil; değerli bir görevin başarılması için adil bir ödül ola­rak görülür.

Para, kişinin kendisinin ve ay­nı zamanda ailesi ve arkadaş­ları gibi sosyal çevresinde bulu­nanların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır.

Paranın, sorunları çözmek ve­ya hayatı değiştirmek için ne­ler yapabileceği ya da yapamayaca­ğı konusunda gerçekçi beklentile­re sahip olunmalıdır.

Para, kişinin ahlâki ve etik standartlarını feda etmemesi veya onu elde etmek için anti-sos­yal olmaması ya da suç işlememesi için uygun bir perspektifte kulla­nılmalıdır.

Para sevgisinin uç örnekleri ne­reye bakılırsa bakılsın bol miktar­da bulunurken, aynı zamanda çok sayıda aklı başında para davranışı da çevremizde mevcuttur. Daha az dramatik ve daha az haber değeri olması sebebiyle; işlerine devam eden, para konusunda sağduyulu davranan ve onunla asla sahtekâr­ca, gösterişli şeyler yapmayan ma­rangoz, öğretmen veya çiftçile­ri, açıkçası haberlerde gösterme­yeceklerdir. Esasında ise hayatın stresleriyle başa çıkabilen, sürekli olarak karşılarına çıkan tehlike ve tuzakların üstesinden gelen ve yi­ne de hayatlarının yıkıcı para tu­tumlarıyla bozulmasına asla izin vermeyen insanların sayısı hayret vericidir!

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r