Tarladan fabrikaya yükselen koruma duvarları - Ötüken Haber
DOLAR 41,1989 0,44%
EURO 48,2933 0,72%
ALTIN 4.755,771,38
BITCOIN %
Ankara
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Tarladan fabrikaya yükselen koruma duvarları

Tarladan fabrikaya yükselen koruma duvarları

ABONE OL
Eylül 5, 2025 23:41
Tarladan fabrikaya yükselen koruma duvarları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEHMET ENİS TEKE
Avukat

Günümüzde artan koruma­cılık, bu akışı yavaşlatıyor. Özellik­le ABD’de Donald Trump dönemi ile başlayan ilave vergiler ve ticaret savaşları, küresel dengeleri ciddi biçimde sarstı. Bu süreç, yalnızca ABD ve Çin gibi büyük ekonomileri değil, tüm dünya ticaretini etkile­yen zincirleme sonuçlar doğurdu. Artık ticari rekabet, geçmişe kıyas­la çok daha sert ve stratejik bir hale gelmiş durumda.

Bu bağlamda sıkça duyduğu­muz ancak çoğu kişi tarafından tam olarak bilinmeyen kavram­lardan biri ‘anti-damping vergile­ri’. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), üye ülkelere yerli endüstrilerini yabancı ihracatçıların ‘haksız’ ti­caret uygulamalarına karşı ko­ruma hakkı tanıyor. Bu koruma mekanizmalarından biri de dam­pingli ihracatın önüne geçilmesi­ne yönelik önlemler.

100 liralık ürünü 60 liraya satıyor

Peki, damping tam olarak nedir? Basitçe açıklamak gerekirse, bir ürünün yurt içi fiyatından daha dü­şük fiyatla yurtdışında satılması­dır. Örneğin, bir üretici kendi ülke­sinde 100 liraya sattığı ürünü baş­ka bir ülkede 60 liraya satıyorsa, bu durum yerli üretim üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir. Dam­ping, ilk bakışta tüketici açısından ucuz ve avantajlı bir durum gibi gö­rünse de uzun vadede üretim, is­tihdam ve kapasite kullanım oranı gibi temel ekonomik göstergelerde bozulmalara ve sektörün el değiş­tirmesine yol açabilir.

Tarım ürünlerinde anti-dam­ping uygulamaları nadir görülse de son örnekler dikkat çekici. Ör­neğin, Ukrayna’nın Türk doma­tes ve salatalığına yüzde 29,6 an­ti-damping vergisi uygulaması ve ABD’nin Meksika domatesine ben­zer önlemler getirmesi, bu uygu­lamanın ‘yeni normal’de daha sık karşımıza çıkacağını gösteriyor. Sanayi sektöründe ise koruma­cı önlemler neredeyse yaygın hale gelmiş durumda. ABD, Türkiye’yi de etkileyen çelik ürünlerinde an­ti-damping soruşturması yürütür­ken, Batı dünyası Çin’e karşı özel­likle elektrikli araç ve pil ürünle­rinde ilave vergi ve anti-damping önlemleri devreye alıyor. Türkiye de güncel olarak Çin’e karşı güneş enerjisi panelleri ve rüzgar türbi­ni parçalarında soruşturma başlat­mış durumda.

Türkiye’de tekstil sektörü önde

Türkiye’de anti-damping ön­lemleri madde bazında değer­lendirildiğinde, en yoğun olarak tekstil ürünlerinde uygulandığı görülüyor. Bu ürün grupları, yer­li ihracatın yüksek olduğu ve yerli üreticilerin korunmasına ihtiyaç duyulan alanları temsil ediyor. Bu zamana kadar alınan toplam ön­lemlerin başlıcaları:

* Sentetik filament iplikten do­kunmuş mensucat: 24 önlem

* Sentetik veya suni liflerden dokunmuş mensucat: 20 önlem

* Sentetik filamenten (giyim­lik): 12 önlem

* Menteşe-askılıklar: 11 önlem

* İplikler (sentetik veya suni lif­ler): 11 önlem

Bu rakamlar, tekstil sektörünün Türkiye ekonomisindeki önemini ve dış rekabete karşı korunma ih­tiyacını açıkça ortaya koyuyor. Ni­tekim, naylon iplik ithalatına dair geniş kapsamlı damping soruştur­ması hâlen devam ediyor.

En fazla önlem ise Asya ülkele­rine karşı uygulanıyor. Çin Halk Cumhuriyeti, Malezya, Vietnam, Tayland ve Hindistan, en fazla ön­lem uygulanan ülkeler arasında ilk beşi oluşturuyor.

Damping soruşturmalarında geçici önlemler

Damping soruşturmalarında yerli üreticiyi korumak amacıyla geçici önlemler uygulanabiliyor. Yetkili makamlar, dampingin var­lığını ve yerli üreticinin zarar veya zarar tehdidini tespit ederse; geçici vergi uygulaması, teminat alınma­sı veya gümrükte değer sabitleme gibi önlemlerle durumu kontrol al­tına alabiliyor.

Fiyat taahhütleriyle soruşturmanın önüne geçmek

İlgili ihracatçıların gönüllü ola­rak fiyatlarını artırma veya dam­pingli satışlarını durdurma taah­hüdünde bulunması halinde, talep üzerine soruşturmanın ertelen­mesine veya durdurulmasına im­kan tanınabilir. Sabit bir anti-dam­ping vergisi yerine fiyat ayarlaması yapmak, yabancı şirket açısından genellikle daha avantajlı bir seçe­nek olarak öne çıkıyor.

3577 sayılı İthalatta Haksız Re­kabetin Önlenmesi Hakkında Ka­nun uyarınca yapılan soruşturma­lar sonucunda dampingli ithalatın zarara yol açtığı tespit edilirse, ni­hai vergi uygulanıyor. Bu vergi, za­rarı önlemek amacıyla, damping marjı kadar veya daha düşük bir oranla alınan korumacı bir önlem niteliği taşıyor.

Mahkemelerin rolü

Türkiye tarafından uygulanan anti-damping vergilerine karşı, Vergi Mahkemelerinde iptal dava­ları açılabiliyor. Mahkemeler, ön­lerine gelen ihtilaflarda damping marjlarının mevzuata uygun şekil­de hesaplanıp hesaplanmadığını, normal değer ve karşılaştırılabilir­lik değerinin somut tespitini, ithal ürünlerin yerli ürünlerle benzer­liğini ve yerli üreticinin zarar du­rumunu inceler. Bu kapsamlı in­celeme sonucunda, karar verilir ve gerekirse uygulanan vergi oranla­rı yeniden düzenlenir. Böylece hu­kuki denetim sağlanarak, ticari sü­reçlerin adil yürütülmesine imkan tanınır.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r