Otomobil alım satım sürecinde en çok başvurulan yöntemlerden biri bağımsız ekspertiz hizmeti. Bu raporlar aracın boyalı ya da değişen parçalarını, şasi durumunu ve motor performansını gösteriyor. Ancak detaylı bir inceleme yapılsa dahi bazı kusurlar yalnızca uzun süreli kullanımda veya özel koşullarda ortaya çıkıyor. Bu nedenle ekspertizde “sorunsuz” çıkan bir araç, sonrasında alıcısına ciddi masraflar çıkarabiliyor.
Elektronik arızalar: Modern araçlardaki yüzlerce sensör ve elektronik ünite, sadece belli sıcaklık, nem ya da kullanım koşullarında sorun çıkarabiliyor. Multimedya ekranının donması, sensörlerin ara sıra çalışmaması veya anahtarsız giriş sisteminin tepki vermemesi gibi problemler kısa süreli testlerde fark edilmiyor.
Şanzıman ve motor hasarları: Motorun içindeki piston, segman ya da subap aşınmaları standart testlerle anlaşılmıyor. Yağ katkılarıyla gizlenebilen sorunlar, uzun kullanımda yağ yakma problemine dönüşüyor. Otomatik şanzımanlardaki mekatronik arızaları da genellikle ancak yoğun trafikte ya da yokuşlarda kendini gösteriyor.
Sel hasarı: Suya maruz kalan araçlarda korozyona uğramış kablolar, soketler ve elektronik parçalar zamanla çalışmaz hale geliyor. Döşeme altındaki pas ve rutubet kokusu genellikle ilk kontrolde ortaya çıkmıyor, birkaç ay sonra arıza olarak geri dönüyor.
Yazılım müdahaleleri: Bazı satıcılar, aracın elektronik kontrol ünitesindeki (ECU) arıza kayıtlarını siliyor. Böylece kronik bir sorun varken bile cihazlarda temiz rapor çıkabiliyor. Bu yöntem, özellikle kazalı ya da ağır hasarlı araçlarda sıkça kullanılıyor.
Turbo ve enjektör arızaları: Yüksek kilometrelerde sorun çıkaran bu parçalar kısa test sürüşlerinde gözden kaçabiliyor. Turbo arızası çoğu zaman tam gazda ya da yokuş çıkarken fark edilirken, enjektörlerdeki tıkanıklık da ancak detaylı incelemelerle anlaşılıyor.
Ekspertiz işlemleri genellikle birkaç saat sürüyor ve araç düz yolda kısa bir testten geçiriliyor. Oysa bazı arızalar uzun kullanımda, yüksek hızda veya zorlu yol şartlarında kendini gösteriyor. Ayrıca motor içi hasarlar ancak parçaların sökülmesiyle ortaya çıkabiliyor. Buna ek olarak, yazılımsal manipülasyonlarla cihazların yanıltılması da raporların doğruluğunu azaltıyor.
Uzmanlar ikinci el araç alacaklara şu uyarıda bulundu:
Aracı farklı koşullarda, uzun süreli bir test sürüşüne çıkarın.
Yetkili servis geçmişini sorgulayarak aracın bakım ve onarım kayıtlarını inceleyin.
Basit bir OBD-II cihazıyla aracın arıza geçmişini kontrol edin.
Satın almayı düşündüğünüz modelin kronik sorunlarını önceden araştırın.
Satıcının baskısıyla acele karar vermekten kaçının.