Kadınlar iş makinalarının önüne sopalarla gezip engel oldular

TBMM'de onaylanan ve Türkiye Coğrafyası'nın ayırımsız tüm topraklarını madenlere açarak, köylüleri yaşam alanlarından koparacak olan, su kaynaklarını sondajları ile yok eden, yer altı/yer üstü tüm doğal varlıkları yok edecek olan  yasaya; sadece hukuksal olarak değil ,  köylüler fiiliyattada da karşı koyuyorlar. Bunlardan biri de, Diyarbakır/Bingöl sınırlarında olan Sarım Suyu Havzası ve  Sarım'dan beslenen Kojmarin Köyü.

Bundan bir yıl önce köyün civarında etütlerde bulunan Dimin Maden arama şirketi, geçtiğimiz günlerde kepçelerle gelerek sondaj arama faaliyeti için çalışmalara başlamış. 8 hanelik köyde yaşayan kadınlar ellerinde sopalarla iş makinalarının önünü kesmişler. Ve onbir yaşındaki torunları Veysel de, kepçeler gidene kadar görüntü alarak tarihe geçecek anları yakalamış.

Ha bugün öldük, ha yarın

Çok çetin doğa yapısına sahip coğrafyadan, zorlu ve uzun bir yolculuktan sonra ulaştığımız kadınlar yaşananları özetlediler:

"Bir yıldır gidip geliyorlardı. Geçtiğimiz günlerde iş makinaları ile sondaja gelmişler. Biz burada büyük baş hayvancılık yapıyoruz, meyve sebze yetiştiriyoruz. Ceviz yetiştiriyor, satıyorduk. Bakın işte, şimdi hepsi kurudu.  Ne meyve ne ceviz falan yok artık. Nerde kaynak su varsa, oraya sondaj vuruyorlar. Sularımız yok artık. Nolacak bu çocukların geleceği. Sonuna kadar direneceğiz, Ellerimizde sopalarımızla, gerekirse ölüm pahasına vermeyeceğimiz sularımızı, toprağımızı, köyümüzü. Ha bugün öldük, ha yarın. "

İş makinalarını alıp gittiler

Devam ediyor Azize "bir aydır yoklar. Kovaladık, "defolun" dedik. Kendimizi makinaların önüne attık. Gittiler. Bir aydır yoklar. Bir ağaç dalı, bir insandır. Vermeyeceğiz ağaçlarımızı, sularımızı "

Sözü Elif Kadın alıyor " Benim anlamadığım bir konu var, biri bana bunu izah etsin. Madem doğal gaz var, petrol çıkıyor, çeşitli kıymetli madenler çıkıyor. Türkiye'nin her yerinde yapıyorlar aynısını. Peki bu yoksulluğumuz neden, neden enflasyon aldı başını gidiyor, neden biz yoksullaşıyoruz bir avuç madencinin zenginliği için. Biri bana bu fakirliğimizin nedenini anlatsın."

26 Eylül'de bize desteğe gelecekler

Elif Kadın devam ediyor: "Hukuksal yola da başvurduk. Barolar,  çeşitli çevre örgütleri ve biz dava açtık. 26 Eylül'de Türkiye'nin bir çok ilinden yüzlerce ekolojist bize destek vermek için Sarım'a geliyor. Hiç bir parti, dernek, kimlik ayırımı olmaksızın herkesin desteğini bekliyoruz. Geleceğimizi elimizden almak, köylerimizden bizi koparmak istiyorlar. Biz kent merkezinde yaşayamayız. Biz ağaç gölgesi olmadan yaşayamayız. Bakın hayvanlarımızı da bu gölde barındırıyoruz, yazın burada, kışın içerde. Vermeyeceğiz, sonuna kadar gölgelerimizi, toprağımızı koruyacağız. Biz sadece havamıza, suyumuza, geleceğimize  sahip çıkıyoruz, yaşam  hakkımızı savunuyoruz. Madencilere verilecek toprağımız, suyumuz yok madene geçit yok  "

 


source