Recep ERÇİN
Bahşiş uygulamasının yaygın olduğu işletmeler, kredi kartı ile bahşiş verilebilmesinin yasal zemine kavuşturulmasını bekliyor. DÜNYA’ya bilgi veren Turizm Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYID) üyesi kaynaklar, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu talep ettiklerini, kabul edilmesi halinde düzenlemeye ilişkin görüş ve önerilerini doğrudan aktarmak istediklerini bildirdiler.
TURYİD Başkanı Kaya Mehmet Demirer ve TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl tarafından ortak imza ile gönderilen talep yazısında, “Türkiye’de hizmet ve turizm sektörünün gelişimi açısından önem arz eden, yeme-içme sektöründe kredi kartı ile bahşiş bırakılması uygulamasının yasal zemine kavuşturulması yönünde yürütülen çalışmalar kapsamında” bilgilendirme ve istişarede bulunmak üzere görüşme talep edildi. Görüşmede, uygulamanın ekonomiye sağlayacağı faydalar aktarılacak.
Sektör temsilcileri, söz konusu uygulamanın hayata geçmesi halinde, devletin vergi gelirlerinin artacağı, bu alandaki kayıt dışılığın azalacağı, yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren işletmelerdeki 2 milyondan fazla çalışanın gelirine doğrudan katkı sağlanacağını savunuyor. Sektörün çatı dernekleri konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bizzat arz etmeden önce ilgili bakanlıklarla görüştü. Hatta son birkaç yıldır yasalaşması yönünde girişimler oldu. Haziran ayında da medyada yasalaşacağına ilişkin haberler yer aldı. Fakat konu resmiyet kazanmış değil.
Bu noktada Külliye’deki Cumhurbaşkanı başdanışmanlarına da konuyu yazılı olarak aktaran sektör temsilcileri, geçen yaz yasama dönemi sona ermeden önce torba yasa içerisinde yer almak üzere hazırlanan ve tüm paydaşların üzerinde uzlaştığı düzenlemenin, garson, komi, şef ve diğer hizmet çalışanlarının doğrudan müşterilerden aldığı bahşişlerin kredi kartı aracılığıyla ve yasal güvenceyle ödenebilmesinin amaçlandığını belirtiyor. Söz konusu yasal düzenleme ile; lBahşişin, işverenin ücreti kapsamında değil; müşteri ile hizmet emekçisi arasındaki karşılıksız bir gönül rızası kapsamında değerlendirilmesi hedefleniyor.
-Nakit kullanımının gün geçtikçe azalmasıyla birlikte, özellikle turistler ve yerel misafirler nezdinde kredi kartıyla bahşiş verme talebi arttı ancak mevzuattaki eksiklik nedeniyle bu durum uygulamaya geçirilemedi. Çalışan göçünün önüne geçer
-Sektör, yaklaşık 2 milyon çalışanıyla kamu sonrası en büyük istihdam sağlayan alan. Bu düzenleme, uzun yıllardır alışagelmiş olan bahşiş geleneğini günümüz ekonomik ve teknolojik koşullarına uygun hale getirecek.
-Sektör kaynaklarına göre ülkemizin yetişmiş servis personeli son yıllarda ücretler daha iyi olduğu için Körfez’e göç ediyor. Giyim sektörü nasıl Mısır’a gidiyorsa, garsonlar da Birleşik Arap Emirlikleri’nin yolunu tutmuş. Son 4 yılda sadece Dubai’ye çalışmak için 80 bin Türk servis çalışanının göç ettiği sektörce ifade ediliyor. Bahşiş uygulaması hayata geçerse ücretlerin de artacağı, yetişmiş personelin ülkede kalacağı öne sürülüyor.Bu kapsamda;
-Bahşişin, ücret tanımının dışına çıkarılması,
-Kredi kartı ile ödenebilmesinin yasal güvence altına alınması,
-Kredi kartı ile ödenen bahşişlerden yalnızca yüzde 10 stopaj kesintisi yapılması,
-Kalan tutarın, çalışanlar arasında kendi belirleyecekleri adil dağıtım anahtarı ile paylaşılması amaçlanıyor
Enflasyonist etki yüzünden en büyük banknot 200 TL nakit ödemelerde yetersiz kalıyor. Yüklü hesaplar kartlı ödemelerle yapılıyor. Bunun dışında kullanım kolaylığı ve nakit taşımanın zorluğu yüzünden artık küçük hesaplar da kartla ödenir oldu. Önceden para üstü bahşiş olarak bırakılırken bu geçerliliğini yitirdi.
Kalabalık iş yemeklerinde en az 100-150 bin TL gelen hesaplar için yüzde 10 bahşiş gündeme gelse nakit verilmesi hem güç hem de kayıt dışı olacağından şirketler için de tercih edilmiyor. Diğer yandan restoranlar tarafından hesaba yazılan servis ücreti işletme geliri içinde yer aldığından ilave vergi kesintisine uğruyor. Bu yüzden neredeyse yarısı çalışana bahşiş olarak ödeniyor. Müşterinin rızası dışında kesilen servis ücreti oranı kimi zaman tepkiye de neden oluyor. Birçok gelişmiş ülkede hesap ödenirken belli yüzdeliklerle müşteriye bahşiş seçeneği sunuluyor.
Sektör kaynaklarının aktardığına göre model Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kamu otoriteleri ile istişare edilerek oluşturuldu ve tam mutabakat sağlandı.
TURYID ve TÜRES’in öncülük ettiği düzenleme işveren ve çalışan sendikaları ile eşgüdüm içerisinde ilgili makamlara iletildi. Peki, uzlaşma sağlandığı halde neden düzenleme yasalaşamadı? Söz konusu düzenleme torba yasa içerisine alınmışken, kamuoyuna “Garsonun bahşişine yüzde 10 vergi geliyor” şeklinde yansıdı. Sektör kaynakları, yanlış bir algı oluştuğunu ve emekçinin gelirine katkı sağlayacak bu modelin olumsuz kamuoyu etkisi nedeniyle torbadan çıkarıldığını belirtiyor.
Sektör kaynakları daha önce gündeme gelen düzenlemede yer alan yüzde 10 stopajın kamu maliyesine sınırlı katkısı olacağından alınmayabileceğini veya üçüncü bir yol olarak düzenleme hayata geçtikten ve sistem oturduktan birkaç yıl sonra alınabileceğini belirtiyor.
Yeme içme sektörünün büyüklüğü 1 trilyon lira. Bahşiş ekonomisi yüzde 10’dan hareketle 100 milyar lira. Servis ücreti uygulayan işletmelerin sayısı az. Özellikle metropoller ve merkezler dışında hatırı sayılır oranda kayıt dışılık var. Uygulama kayıt dışılığın da bir ölçüde önüne geçecek.
Özellikle 60 milyar dolarlık turizm gelirinin 10 milyar dolarının gastronomiden geldiği düşünüldüğünde yüzde 10’luk bahşiş ekonomisinin sadece turizmdeki büyüklüğü 1 milyar doları bulacak. Turistler TL taşımadıkları için servis personeli çoğunlukla bu gelirden mahrum kalıyor. Oysa turistlerin kendi ülkelerinde kartla bahşiş ödeme imkanı olduğundan buna alışıklar.