YASED Başkanı Tolga Demirözü, OVP’nin iş dünyası için temel bir referans niteliğinde olduğunu belirterek, enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesine yönelik kararlılığı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Demirözü, üç yılı aşkın süredir uygulanan programın ekonomi üzerinde olumlu etkiler yarattığını kaydetti. CDS primlerindeki düşüş, kredi notlarındaki artış, cari açıktaki iyileşme ve uluslararası rezervlerdeki toparlanmanın Türkiye’nin finansal görünümünü güçlendirdiğini vurguladı.
Demirözü, bu dönemde bazı güçlüklerle karşılaşıldığını belirterek, “Enflasyondaki düşüş hedeflenenden yavaş gerçekleşti, sıkı finansal koşullar firmaların nakit akışlarını zorladı. TL’nin uzun süre değerli seyretmesi, döviz cinsinden maliyetleri artırarak rekabetçiliği olumsuz etkiledi. Vergi artışları ve istisna kısıtlamaları da firmalar üzerinde baskı oluşturdu” dedi.
OVP’nin, tüketim yerine yatırım ve ihracatı önceliklendiren yaklaşımını doğru bulduklarını söyleyen Demirözü, üretim kapasitesini artıracak yapısal reformların hayata geçirilmesinin sürdürülebilir büyüme için şart olduğunun altını çizdi.
İşgücü piyasasında güvenceli esnek çalışma modellerine ihtiyaç olduğunu belirten Demirözü, bütçe açığı hedeflerindeki yükselişe rağmen kayıt dışı ekonomiyle mücadele tedbirlerinin OVP’de yer almasını olumlu bulduklarını kaydetti.
YASED Başkanı, bu yılın ilk yarısında Türkiye’ye gelen 6,3 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırımın (UDY) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttığını hatırlatarak, “OVP hedeflerinden sapmadan istikrar ve öngörülebilirliğin sağlanması halinde yıllık 11-12 milyar dolar seviyesinde sabitlenen UDY akışını iki katına çıkarabiliriz” dedi.