İş dünyasının güven ve istikrara olan ihtiyacını vurgulayan Yetim, işletmelerin önümüzdeki süreçte üretimlerini artırmaları ve ihracata yönelmelerinin kritik önem taşıdığını belirtti.
Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde büyüme kaydettiğini hatırlatan Yetim, bu verilerin özellikle üretim yapan ve ihracat odaklı büyüyen firmalar için moral verici olduğunu ifade etti. “Büyüme, ekonomimizin direncini göstermektedir. Ancak bu başarının sürdürülebilir olması için maliyet yönetimi ve üretim süreçlerindeki verimlilik kritik önemdedir” dedi.
Yetim, Resmî Gazete’de yayımlanan OVP’nin de iş dünyasına yol gösterici olduğunu kaydederek, “Program büyüme, enflasyon ve işsizlik alanlarında somut hedefler ortaya koyuyor. Bu çerçevede iş dünyasının önünü görebilmesi ve uzun vadeli planlama yapabilmesi için güçlü bir yol haritası sunuluyor” diye konuştu. Yeni OVP’ye göre 2026-2028 döneminde büyümenin kademeli artması, enflasyonun düşmesi ve işsizliğin azalması öngörülüyor.
Program kapsamında 2026’da büyümenin yüzde 3,8, 2028’de ise yüzde 5 seviyesine ulaşması, enflasyonun ise 2025’te yüzde 28,5’ten 2028’de yüzde 8’e gerilemesi hedefleniyor. Yetim, bu hedeflerin özellikle emek yoğun sektörler için kritik olduğuna dikkat çekti: “İstihdamın korunması ve artırılması için iş gücü yoğun sektörlere verilecek destekler büyük önem taşıyor. Böylece hem üretim kapasitesi korunacak hem de sosyal dengeler güçlenecektir.”
Makro hedeflerin yanında para politikasındaki gelişmelerin de iş dünyası için belirleyici olduğunu kaydeden Yetim, Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde verdiği mesajlara değindi. Başkan Fatih Karahan’ın “Enflasyon beklentilerinin bozulmasına izin vermeyeceğiz” açıklamasını hatırlatan Yetim, şunları söyledi: “Kredi maliyetleri hâlâ yüksek seviyede. Kademeli faiz indirimleri işletmelere nefes aldırabilir; ancak hızlı adımlar kurda dalgalanma riskini beraberinde getirir. Dengeli ve istikrarlı bir para politikası, firmaların krediye erişimini kolaylaştıracak, yatırım planlarını güvenle yapmalarına ve dış ticaret maliyetlerini daha sağlıklı yönetmelerine imkân sağlayacaktır.
ŞUTSO Başkanı Yetim, işletmelerin önümüzdeki dönemde üretim kapasitelerini artırmaları, döviz riskine karşı daha tedbirli olmaları ve ihracat pazarlarını çeşitlendirmelerinin şart olduğunu dile getirdi. Şanlıurfa’nın tarım, gıda ve tekstil gibi stratejik sektörlerde öne çıktığını vurgulayan Yetim, bu alanların hem şehir hem de ülke ekonomisi için büyük fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Yetim, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: “İkinci çeyrek büyüme verileri, OVP’nin ortaya koyduğu hedefler ve Merkez Bankası’nın mesajları birlikte değerlendirildiğinde, ekonomide daha istikrarlı bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz. Şanlıurfa iş dünyası olarak bizler de disiplinli çalışmayla, üretim ve ihracatla şehrimizin kalkınmasına katkı sunmaya kararlıyız.”