12 milyar dolar servet kime kalacak?

Armani, ünlülerin kalbini, Hollywood’un kırmızı ha­lılarını fethetti ve küresel bir imparatorluk kurdu. Efsanenin ölümü, dünya çapında yankı uyan­dırırken, mirası, minimalist stili, zamansız zarafeti ve yenilikçi yak­laşımıyla yaşamaya devam ediyor.

Mütevazı gençlikten küresel imparatorluğa

Giorgio Armani, 11 Temmuz 1934’te İtalya’nın Piacenza şehrin­de, memur bir ailenin üç çocuğun­dan ortancası olarak doğdu. İkin­ci Dünya Savaşı’nın zorlu yılların­da büyüyen Armani, patlamamış bir top mermisinin infilak etme­si sonucu ağır yanıklar aldı ve bir arkadaşını kaybetti. Bu travmatik olay, belki de onun disiplinli ve ka­rarlı kişiliğini şekillendirdi. Baş­langıçta tıp kariyeri hayali kuran Armani, A.J. Cronin’in idealist bir doktoru anlatan The Citadel roma­nından etkilenerek 1953’te Mila­no Üniversitesi’nde tıp eğitimi al­maya başladı. Ancak bu eğitim üç yıl sonra askerlik nedeniyle yarıda kaldı. Verona’daki askeri hastane­de çalışırken, Arena’daki sanatsal gösterilere katıldı ve modaya ilgisi burada başladı.

Askerlik sonrası, 1957’de Mila­no’nun ünlü La Rinascente mağa­zasında vitrin sorumlusu ve satış elemanı olarak moda dünyasına adım attı. 1960’larda Nino Cerru­ti’nin Hitman markası için erkek giyimi tasarlamaya başladı; işte burada hafif, yumuşak kumaşlarla deneyler yaparak gelecekte imzası olacak stilini şekillendirdi. 1973’te mimar Sergio Galeotti ile tanışma­sı, hayatının dönüm noktası oldu. Galeotti’nin finansal desteğiyle 1975’te Giorgio Armani’yi kurdu ve ilk koleksiyonunu 1976 ilkbahar/ yaz sezonu için sundu. Bu kolek­siyon, sade silüetleri ve nötr ton­larıyla moda dünyasında devrim yarattı. Armani, kariyeri boyun­ca bağımsızlığını korudu; şirketini halka açmayı veya büyük gruplara satmayı reddetti, bu da onu moda endüstrisinde diğerlerinden ayı­ran bir özellik oldu.

Koleksiyonları, moda tarihi­ne damga vurdu. 1975’te ilk ola­rak erkek koleksiyonuyla başladı, 1981’de Emporio Armani’yi genç­lere yönelik daha erişilebilir bir marka olarak tanıttı. 1991’de AX Armani Exchange’i ABD pazarına sundu, 2000’de Armani Casa ile ev dekorasyonuna girdi. Tasarımcı, spor dünyasında da iz bıraktı; İtal­ya Olimpiyat takımlarına, Chel­sea futbol takımı ve Olimpia Mila­no basketbol takımına üniformalar tasarladı.

Armani’nin tasarım felsefesi, androjen estetik üzerine kuruluy­du. Armani felsefeyi, “Erkeklerin imajını yumuşattım, kadınların­kini sertleştirdim. Erkekleri kadın kumaşlarıyla giydirdim, kadınlar için erkeklerin güçlü takımını çal­dım,” diye özetlemişti. Erkek gi­yiminde sert görünümlü ceketle­ri dönüştürdü; astarları çıkararak, omuzları yumuşattı ve rahat bir si­lüet oluşturdu. Bu yenilik, 1980’ler­de ünlü oyuncu Richard Gere’in Amerikan Jigolo filminde giydi­ği Armani gömlekleriyle zirveye ulaştı ve film, Armani’yi Hollywo­od’un vazgeçilmezi yaptı. Kadın gi­yiminde güçlü görünen tasarımları popülerleştirdi; nötr tonlar, yumu­şak omuzlar kullandı. 1980’lerde Diane Keaton ve Jodie Foster gibi yıldızlar bu tasarımları giyerek fe­minist bir moda tavrı yarattı. Ar­mani, Hollywood’da bir efsaneydi. Dokunulmazlar, Şeytan The Devil Wears Prada gibi 100’den fazla fil­min kostümlerini tasarladı; Lady Gaga, Sophia Loren, Brie Larson, Julia Roberts ve Cate Blanchett gi­bi yıldızları kırmızı halıda giydirdi.

Sessiz ama kalabalık bir veda

Cenaze töreni için 7 ve 8 Eylül’de Milano’daki Armani Teatro’da halka açık bir taziye odası kurul­du. Binlerce kişi taziye için sıra­ya girdi. Donatella Versace beyaz bir çiçek buketiyle geldi, Antonia Dell’Atte “Bir babayı kaybettim” dedi. Özel cenaze ise San Martino Kilisesi’nde gerçekleşti. Sadece 20 yakın aile üyesiyle “kırmızı bölge” ilan edilerek korundu. Milano be­lediyesi bayrakları yarıya indirdi.

Moda dünyası bir efsaneye veda etti

Forbes’a göre Armani’nin hayatını kaybettiğinde kişisel serveti 12.1 milyar dolardı. Bu servet, Gruppo Finanziario Tessile (GFT) ortaklıkları, L’Oréal ile kozmetik anlaşmaları, parfüm koleksiyonları (Acqua di Gio gibi imza parfümler) ve gayrimenkul yatırımlarından (yatlar, villalar, oteller) geliyor. 21 Şirketi, 2024’te 4.5 milyar euro ciro yaptı; Dubai’deki Armani Hotel ve Milano’daki Armani Silos müzesi gibi yatırımlar da servetinin bir bölümünü oluşturuyor. Hiç evlenmeyen ve çocuğu olmayan Armani, miras planlamasını yıllar öncesinden yaptı. Tasarımcı, 2024 yılında yaptığı açıklamada şirketin geleceğini güvenilir isimlere bırakacağını söylemişti. Giorgio Armani S.p.A.’nın neredeyse tüm hisseleri, markanın bağımsızlığını ve istikrarını korumak amacıyla kurulan Giorgio Armani Vakfı bünyesinde kalacak. Armani’nin kız kardeşi Rosanna, yeğenleri Silvana ve Roberta, yeğeni Andrea Camerana ile birlikte, uzun yıllardır en yakın çalışma arkadaşı olan Pantaleo “Leo” Dell’Orco markanın yönetiminde rol alacak. Böylece Armani’nin hem serveti hem de tasarım mirası aile bireyleri ve güvenilir yöneticiler aracılığıyla sürdürülecek.

Deniz Mercan Teiwes: Armani bana sadeliğin cesaret olduğunu öğretti

Geçmişte Emporio Armanı ıçın iç çamaşırı koleksiyonu hazırlayan tasarımcı Deniz Mercan Teiwes, Giorgio Armani"yi anlattı: Hayat bazen, size çok kısa görünen ama etkisi yıllara yayılan karşılaşmalar hediye eder. Giorgio Armani ile çalıştığım altı ay da benim için böyleydi. 1989 yılında henüz 27 yaşında gencecik bir tasarımcıyken rahmetli Nurçin Sebük ile birlikte Emporio Armani erkek iç çamaşırı koleksiyonunu hazırlamıştım. Takvimde sadece birkaç yaprak, ama içimde derin bir iz bırakan bir yolculuk.

Armani’yi herkes tanır; onun ismi, şıklığın ve zamansızlığın neredeyse eş anlamlısıdır. Ama onunla aynı çatı altında bulunmak, bu kavramların ardındaki felsefeyi görmek demektir. Orada öğrendim ki; zarafet yalnızca giysilerin kesiminde değil, bir bakışın sadeliğinde, bir duruşun dinginliğinde ve eleganlığında gizliymiş. Mükemmeliyetçilik, sadece kusursuz bir tasarımın peşinde koşmak değil, yaptığınız işe ruhunuzu katmak, en küçük detayda bile bir anlam aramakmış.

Armani bana, sadeliğin aslında büyük bir cesaret olduğunu öğretti. Abartıdan uzak, zamana meydan okuyan bir çizgide ilerlemek, kalabalık seslerin içinde kendi sesinizi korumak demekti. Bu anlayış bana hem işimde hem de bireysel yaşamımda başka türlü bir bakış kazandırdı. Artık biliyorum ki gerçek zarafet, gösterişte değil; dinginlikte, kararlılıkta ve özü korumakta saklı. Altı ay belki kısa bir süreydi, ama bana bıraktığı his, çok daha uzun bir yolculuğun başlangıcı oldu. Signor Giorgio Armani, benim için sadece bir moda ikonu değil,bir usta. Öğrettiği en önemli şey ise; “gerçek güzellik, modanın gelip geçici dalgalarında değil, insanın içindeki sessiz ama güçlü akışta saklıdır.”


source