AYM'den Murat Çalık kararı: Tahliye talebi reddedildi

İki kez kanser atlatan, cezaevinde 21 kilo veren ve hastalığının nüksetme riskiyle karşı karşıya kalan tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık için Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Anayasa Mahkemesi, Çalık'ın tahliye talebini reddetti, Çalık tutuklu yargılanmaya devam edecek.  

 AYM'nin ara kararında, "Başvurucunun tahliye edilmesine yönelik tedbir talebinin bu aşamada reddine, başvurucunun sağlık durumunun ve tutulma koşullarının sağlık durumuna uygunluğunun sürekli takip altında tutulmasına, sağlık durumu gerektirdiği takdirde 
tedavi, tetkik ve hastaneye yatırılması da dahil olmak üzere tüm tedbirlerin alınmasına karar verildi." ifadesi kullanıldı. 

KARARDA ÇELİŞKİLER GÖZÜKÜYOR

Çalık ile ilgili AYM'nin kararı sonrası hukuk çevreleri şu açıklamayı yaptı: 

AYM, geçmiş kanser öyküsünü ve nüks riskini kabul etmektedir. Adli Tıp dahi lösemiye dair sınır değerler, kilo kaybı ve bağışıklık sistemi sorunlarını teslim etmiştir. Buna rağmen tahliye talebi reddedilmiştir.

• Kararda özellikle 25. paragrafta, “başvuru formunda cezaevi koşullarına dair şikâyet ileri sürülmediği” gerekçesi öne çıkarılmıştır. Oysa başkanın kişisel sağlık durumu tek başına cezaevi için engeldir. Üstelik tutukluların sürekli yer değiştirmesi nedeniyle “koşullar” konusundaki şikâyetlerin güncel tutulması fiilen imkânsızdır. AYM’nin bu hususu belirleyici gerekçe yapması, hem gerçeklikten kopuk hem de başvurunun özüne aykırıdır.

• Dahası, AYM başkanın kişisel sağlık durumunu cezaevinde tutulmaya “uygun” bulmuştur. Bu kanaat, büyük ölçüde Adli Tıp raporlarına dayanılarak verilmiştir. Ancak Adli Tıp raporları da müvekkilin ağır risk altında olduğunu teslim etmektedir. Bu çelişki görmezden gelinmiştir.

Bugün gelinen noktada, Anayasa Mahkemesi “yüksek sağlık riski”ni kabul etmiş, ama bu riskin önlenmesi için tek etkili tedbir olan tahliyeyi es geçmiştir. Bu yaklaşım, “hastalık nüks etsin, ondan sonra gereğini yaparız” anlayışını çağrıştırmaktadır.

Müvekkilimiz, iki kez ağır kanser tedavisi görmüş, bağışıklık sistemi zayıflamış, kilo kaybı yaşayan bir insandır. Başkanın İzmir Şehir Hastanesi’nden taburcu edilmesine müteakip hastane tarafından düzenlenen reçetese gıda takviyesi verilmiştir ve şu anda bağışıklık sistemine güç tutabilmek adına cezaevinde mama ile beslenmektedir . Bu durumların hepsi göz ardı edilmiştir.Onun yaşam hakkı, cezaevi duvarlarının insafına terk edilemez.

Anayasa’nın 17. maddesi devlete, yaşam hakkını ve insan onurunu koruma yükümlülüğü yüklemektedir. Bu yükümlülük, tedbirin kâğıt üzerinde tekrar edilmesiyle değil, özgürlüğe en az müdahaleyle en etkili korumanın sağlanmasıyla yerine getirilir.