Bahçeli'den suça sürüklenen çocuklar açıklaması: 'Ceza indirimleri yeniden değerlendirilmeli' - Ötüken Haber
DOLAR 41,3076 0,26%
EURO 48,2142 0,45%
ALTIN 4.803,63-0,56
BITCOIN %
Ankara
23°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Bahçeli'den suça sürüklenen çocuklar açıklaması: 'Ceza indirimleri yeniden değerlendirilmeli'
  • Ötüken Haber
  • Ekonomi
  • Bahçeli'den suça sürüklenen çocuklar açıklaması: 'Ceza indirimleri yeniden değerlendirilmeli'

Bahçeli'den suça sürüklenen çocuklar açıklaması: 'Ceza indirimleri yeniden değerlendirilmeli'

ABONE OL
Eylül 11, 2025 09:45
Bahçeli'den suça sürüklenen çocuklar açıklaması: 'Ceza indirimleri yeniden değerlendirilmeli'
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde kamuoyunun gündeminde yer alan suça sürüklenen çocuklarla ilgili açıklama yaptı.

15-18 yaş grubundaki çocuklar için öngörülen ceza indirimlerinin yeni baştan değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, “Kamuoyuna yerleşen “cezasızlık algısının” bütünüyle kaldırılmasına vurgu yaptı.

İzmir Balçova’da 16 yaşındaki bir kişinin polis merkezine yaptığı saldırıya da dikkat çeken Bahçeli, “İzmir Balçova’da bir polis karakoluna uzun namlulu silahla saldıran, bu nedenle iradesi, istikbali ve iffeti ele geçirilmiş 16 yaşındaki bir terörist, ayrıca Ankara Pursaklar’da yaşı henüz 15 olan bir şahsın eften püften bir meseleden dolayı işlediği cinayet esasen herkesi ve hepimizi alarma geçirmelidir.” ifadelerini kulladı.

“Çocuk katil gibi rahatsız edici tanım…”

Konuya dair şiddetli propaganda taktiklerinin devreye sokulduğunu kaydeden Devlet Bahçeli, şu açıklamalarda bulundu:

“Son günlerde çocuk tetikçi, çocuk katil, çocuk suçlu, çocuk terörist gibi rahatsız edici tanım ve tasvirlere olağan dışı şekilde temas ve tesadüf edilmektedir.

Meselenin can sıkan bir diğer püf noktası çocukla suçun devamlı yana yana getirilerek sistemli ve şiddetli propaganda taktiklerinin kesintisiz devreye sokulmasıdır.

Bu durum esasen müstakbelin beşeri varlığını bilinçli veya bilinçsiz olarak karalamak, bu çerçevede muhtemel özgüven kayıplarını maskeli kavramlarla temin etmektir.

Bir defa çocuk demek gerçek ve geniş manasıyla masumiyet demektir.

Meriyetteki kanun hükümleri henüz reşit olmayan, filli ehliyetlerini kullanmaktan hukuken muaf bulunan çocuklarla ilgili düzenlemeleri ayrıntılı şekilde ihtiva etmektedir.

Dar ölçekte çocukları suça, suç işlemeye teşvik eden sosyal, ekonomik, psikolojik, hatta maddi temelli hayatın gölgesi altında tıpkı kar gibi eriyen manevi ve moral değerlerdeki endişe veren aşınmanın objektif şekilde analiz ve araştırmasının yapılması aciliyet kesbeden sıcak bir gündem konusudur.

Özellikle bilinmelidir ki, çocuklar geleceğimizdir ve geleceğimizden taviz veremeyeceğimiz gibi tasarruf yapmaya hakkımız da yoktur.

Bir çocuğun katil ve teröriste dönüşmesine çanak tutan, bununla birlikte eline silah tutuşturulan kirli ortamın inşasına davetiye çıkaran çok değişkenli süreçlerin kombine ve kompleksiz mücadele stratejisiyle ele alınması mecburiyet ötesi bir ihtiyaçtır.

En başta anne ve babalar olmak suretiyle çocukların yetişmesinde, içinde yaşadığı topluma yararlı, aynı zamanda temiz ahlaklı ve iyi insan olma gayesinin tesisine kadar sorumluluk zincirinde bulunan herkes ülkemizi meşgul eden müessif gelişmeler hakkında dikkatle ve dürüstçe kafa yormalıdır.”

“Hukuki düzenleme öneriyoruz”

Hukuki düzenlemeyi acilen önerdiklerini kaydeden MHP lideri, 15-18 yaş grubundaki çocuklar için öngörülen ceza indirimlerinin yeni baştan değerlendirilmesi gerektiğine de şöyle vurgu yaptı:

“Eğer kolluğumuzun canı pahasına evlerden, yollardan, hücrelerden birer birer topladıkları eşkıya ve caniler adliye koridorlarında bir vesileyle serbest bırakılacaksa,

Bunu;

“Masumiyet karinesi”

“Delil yetersizliği”

“Şahit eksikliği”,

“Kanunlardaki boşluk”

“Adli kontrol şartı”gibi gerekçelerle açıklamak doğal olarak mümkün olmayacaktır.

Üstelik tekrar yakaladığımızı, bir kez daha salacak, bunu on kere, onbeş kere, yirmibeş kere tekrarlayacaksak; durum son derece kuşku uyandırıcı hal almaya başlayacaktır.

Bu çerçevede bahsettiğimiz konu hakkında kapsamlı bir hukuki düzenlemeyi acilen öneriyoruz:

Önleyici kolluk ve caydırıcı adalet felsefesinin tam işler hale gelmesi,

Av silahları dahil, yasa dışı ve yasal silah tanımı, kullanımı, taşınması, teminiyle ilgili süreçlerin iyice netleştirilip sınırlandırılması,

İnternet mecrasında; görsel medya, yazılı medya ve sosyal medya sahalarında suç ve suçluyu özendiren, kışkırtan, tahrik ve motive eden bütün fiil veya provokatif söz, eylem ve düşüncelerin tanım, tasnif ve tespitinin yapılması,

Çocukların suça sürüklenmesini önlemek maksadıyla soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarıyla ilgili yeni yasal tedbirlerin alınması,

15-18 yaş grubundaki çocuklar için öngörülen ceza indirimlerinin yeni baştan değerlendirilmesi,

Çocukları suç işlemeye yönlendiren sokak çeteleriyle amansız mücadelenin biteviye sürdürülmesi,

Suçluların suç delilleriyle birlikte ele geçirilmesi,

Adil, hakkaniyete bağlı, vicdanları kanatmayacak yargılamaların hukukun temel ilkelerine müzahir ölçüde süratle tamamlanması,

Kamuoyuna yerleşen “cezasızlık algısının” bütünüyle kaldırılması,

Yapanın yanına kar kalacağına dair yerleşmiş kanaatlerin mutlaka yıkılması,

Devletin adalet dağıtmadığına ilişkin ezberlerin yayılmasıyla yasadışı bireysel hak arama yollarına başvurulmasının engellenmesi önerimizin ana başlıklarıdır.

Milleti ve devleti buhrana sürüklemek, geleceğimize ipotek koymak isteyen FETÖ terör örgütünün en mahrem alanlara kadar nasıl sirayet ettiği bilinmektedir.

Bu itibarla suç, suçlu, suçluluk ve cezalandırma karmaşasını kaos üretmek maksadıyla istismar eden “yeni bir paralel yapının” milli bünyemize sızmış olup olmadığını derhal sorgulamak gerekmektedir.

Bunun yanında istihbarat saldırısıyla birlikte çok boyutlu psikolojik harekat kapsamında olup olmadığımız mutlaka değerlendirilmelidir.

Geldiğimiz bu aşamada ahlaksızlığın, suçluluğun, hıyanetin, vicdansızlığın, namussuzluğun artışını, bizi bir arada tutan değerlere musallat olan vaki tehditleri hukuken, sosyal/psikolojik/sosyolojik/ahlaki reformlarla etkisiz hale getirmek tarihe ve millete karşı kaçınılmayacak görevdir.

On, yirmi, otuz suç kaydı olan mücrim ve müptezel zihniyetlerin ortalarda at koşturamayacağı,

Bu kategoride yer alanların hapisteyken aldığı izinle yarım kalan cinayetleri tamamlayamayacağı,

Attığı kurşun sıyırdığı için katil olmaktan kurtulup haftada bir imza ile gezemeyeceği,

Her gün bir yere saldırıp, kolluk güçlerinin sorumluluk sahasının hitamında çıktığı mahkemeden elin kolunu sallayarak gidemeyeceği,

Ayrılmak istedi diye karısını, ayağında elektronik kelepçe ile gelerek öldüremeyeceği, öldüresiye dövüp kaçamayacağı,

Masumların korkularından evlerde saklanmayacağı; serserilerin sokaklarda fütursuzca gezemeyeceği,

Kimsenin ava gitmediği yerde, binlerce pompalı av tüfeğinin nasıl temin edildiğinin, hangi izinle taşındığının, neden ulu orta patlatıldığının yeniden ele alınacağı bir hukuk düzeni mutlaka kurulmalıdır.

Düşman, nasıl toprağımıza ve varlığımıza göz dikeni tanımlıyorsa,

Canice ve canavar hislerle suç işleyenlerin, terörizmin ve dış düşmanların tetikçisi olanların milli kültürümüze, milli seciyemize, milli varlığımıza saldıranların iç düşman kümesinde toplanacakları unutulmamalıdır.

Kadınlarımızın, kız çocuklarımızın cinayetlerinin yanında İstanbul’da Ahmet Minguzzi, Mersin’de Hira Aygar, Balıkesir’de Ata Emre Akman Ankara’da Hakan Çakır ve Fatih Acacı isimli evlatlarımızın sönen ve söndürülen hayatlarına yenilerinin eklenmemesi için seferberlik ruhuyla harekete geçmek hepimizin boynunun borcudur.

Yeni yüzyılın umutlarını ve istikbalimizin güvencelerini riske atamayız.

Gelecek nesillerimizin çaresizliğine ve korkuyla ihata edilmiş bir hayata sıkışıp kalmalarına göz yumamayız, asla da yummayacağız.”

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r