İlk yardımda doğru bilinen yanlışlar ciddi tehlike oluşturabiliyor
İstanbul Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı İlk Yardım Eğitmeni Özlem Koç, ilk yardımın kaza veya ani hastalık durumunda acil sağlık profesyonelleri olay yerine ulaşana kadar yapılan müdahaleler olduğunu söyledi.
İlk yardımın doğru ve etkin yapıldığında kişinin hayatta kalmasını sağladığını, yanlış uygulandığında ise ikinci bir yaralanmaya veya kalıcı sakatlıklara sebebiyet verebildiğini anlatan Koç, bunun mutlaka eğitim almış kişilerce uygulanması gerektiğini kaydetti.
Koç, toplumda ilk yardım bilgisinin yaygınlaşmasının önemine işaret ederek, "Kesinlikle hepimizin ilk yardım bilmesi gerekiyor. Bu sayede belki de en sevdiğimizin hayatını kurtarabiliriz. Acil sağlık profesyonellerinin ulaşması, takdir edersiniz ki yaklaşık 5 dakikanın üzerinde sürüyor. O süreye kadar yapılan doğru müdahaleler kişinin hayatta kalmasını sağlıyor. Yaşam ile ölüm arasındaki çizgide yapılan müdahaleler oldukça etkili." dedi.
"Boğulma vakalarında kişinin midesine baskı yaparak suyu çıkarmak yanlış"
Bu konuda "doğru bilinen yanlışların" toplumda yaygın olduğuna dikkati çeken Koç, örneğin boğulma vakalarında kişinin midesine baskı yaparak su çıkarmaya çalışmanın yanlış olduğunu dile getirdi.
Koç, bu tür durumlarda aslında akciğerlere çok fazla su kaçmadığını, yapılması gereken doğru hamlenin etkin temel yaşam desteği ve kalp masajı olduğunu belirtti.
"Ateşli çocuklarda çocuk üşüyor diye üzerini örtmek yanlıştır"
Yanıklara diş macunu sürme ya da bölgeyi buzla temas ettirmenin yaygın yanlışlardan biri olduğunun altını çizen Koç, "Yanık bölgesinin yalnızca ılık su altında tutulması yeterlidir. Direkt buz uygulamak doğru değildir. Ateşli çocuklarda çocuk üşüyor diye üzerini örtmek, kalın kıyafetler giydirmek yanlıştır. Bunun yerine ılık duş aldırmak veya ıslak çarşafa sarmak gerekir." diye konuştu.
Sırta vurmak tıkanıklığı artırabilir
Solunum yolunun tıkanması durumunda yanlış müdahalelerin de hayati tehlikeye neden olduğuna işaret eden Koç, "Kişi nefes alamadığını söylüyor ama öksürebiliyorsa bu kısmi bir tıkanıklıktır. Bu durumda sırta vurmak yanlıştır çünkü kısmi tıkanıklığı tam tıkanıklığa çevirebilir. Eğer kişi öksürüyorsa sadece öksürmeye teşvik ediyoruz ama öksüremiyorsa, morarmışsa, uluslararası boğulma işaretini yapıyorsa, işte o zaman 5 kez sırta vuruyoruz. Eğer yabancı cisim çıkmazsa Heimlich manevrasına başvuruyoruz." ifadelerini kullandı.
"Yılan soktuğunda yarayı kesip emmek kesinlikle yanlış bir uygulamadır"
Koç, yılan sokmaları ve böcek ısırmalarında filmlerden kalan yanlış uygulamaların hala görüldüğünden bahsetti.
"Yılan soktuğunda yarayı kesip emmek kesinlikle yanlış bir uygulamadır. Bu bulaşıcı hastalık riski de taşır." diyen Koç, şöyle devam etti:
"Zaten zehri ağızdan almak kurtarıcıya da zarar verir. Doğru olan buz uygulaması yapmak, kişiyi yürütmemek, zehrin dolaşıma katılımını engellemek ve hızlı bir şekilde 112'den destek istemektir. Bunun yanında kanayan bölgeye baskı uygulamamız gerekir. Temiz bir bezle bastırıyoruz ancak bazı vatandaşlarımız bez kirlendiğinde kaldırıp atıyor. Bu yanlış çünkü pıhtılaşma mekanizmasını bozabilir. Bunun yerine kirlenen bezin üzerine yeni bir bez koyarak sarmamız gerekir. Gerekirse bölgeyi kalp seviyesinden yukarıya kaldırabiliriz. Burun kanamalarında da başı geriye atmak yerine öne eğmek ve burun kanatlarına baskı yapmak doğrudur."
Koç, epilepsi nöbetlerinde çeneyi açmaya çalışmak, kaşık sokmak veya soğan koklatmanın kesinlikle yanlış olduğuna dikkati çekerek, kişinin zaten burnundan nefes alabildiğini, çevre güvenliğini sağlayıp başını vurabileceği yerleri güvenli hale getirmenin doğru olduğunu vurguladı.
Sinema ve televizyon yapımlarında yapılan yanlış uygulamalar algıyı değiştirdi
Geçmişteki sinema ve televizyon yapımlarında yanlış uygulamaların sıkça işlendiğini dile getiren Koç, "Bayılan kişiye tokat atmak, su serpmek, zehirlenmelerde süt içirmek, saplanan cismi çıkartmak, sarı serum yapılınca hastanın anında iyileşmesi gibi sahneler toplumda yanlış algılara neden oldu. Bayılmalarda kolonya ya da soğan koklatmak da doğru değil. Bunun yerine hastanın hava alabileceği ortam sağlanmalı ve kıyafetleri gevşetilmelidir." dedi.
Koç, ilk yardım eğitiminin 2 günlük olduğunu anlatarak, 18 yaşını dolduran herkesin bunu alabildiğini, başarılı olanlara sertifika verildiğini sözlerine ekledi.
source