Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı? - Ötüken Haber
DOLAR 41,3190 0,44%
EURO 48,5003 0,70%
ALTIN 4.931,740,66
BITCOIN %
Ankara
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı?
  • Ötüken Haber
  • Ekonomi
  • Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı?

Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı?

ABONE OL
Eylül 13, 2025 17:31
Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) gündeme getirilen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiriyor. Çalışanların maaşlarından yapılacak kesintilerle oluşturulacak fon, emeklilikte ek bir gelir kaynağı sağlamayı hedefliyor.

Uzmanlara göre sistem ‘risk’ taşıyor

Ancak uzmanlara göre sistem, emeklilik hakkını güçlendirmek yerine mevcut gelirlerden özel fonlara kaynak aktarılması riskini taşıyor. 

Emekli aldığı maaşla geçinemiyor

Türkiye’de emekliler uzun yıllar prim ödemelerine rağmen aldıkları maaşlarla geçinmekte zorlanıyor. En düşük emekli aylığı Temmuz 2025’te 16 bin 881 TL’ye çıktı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’ne (DİSK-AR) göre ise yılın ilk yarısında ortalama emekli aylığı 17 bin 252 TL’de kaldı. Buna karşılık net asgari ücret 22 bin105 TL iken, açlık sınırı Temmuz itibarıyla 26 bin TL’nin üzerinde.

Uzun vadeli sigorta kolları için çalışanlardan maaşlarının yüzde 9’u, işverenlerden ise yüzde 11’i kesiliyor. Böylece toplamda yüzde 20 prim ödeniyor. Buna rağmen emeklilikte alınan maaş çoğu zaman asgari ücretin altında kalıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre Haziran 2025 itibarıyla Türkiye’de 26 milyonun üzerinde aktif sigortalı çalışan bulunuyor.

Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı? - Resim : 1

İkinci basamak emeklilik sistemi geliyor

Hafta başında açıklanan Orta Vadeli Program’da TES başlığı öne çıktı. Programda Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işveren katkısı da eklenerek ikinci basamak emeklilik sistemine dönüştürülmesi öngörülüyor. Hedef olarak sistemin 2026’nın ikinci çeyreğinde hayata geçirilmesi planlanıyor.

Bu hedef aslında yeni değil. Tamamlayıcı emeklilik sistemi uzun süredir kamu politikası belgelerinde yer alıyor. 2011’deki “Hedef 2023” programında, 10., 11. ve 12. Kalkınma Planlarında farklı biçimlerde vurgulandı.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) uygulanıyordu 

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) 2001 yılından bu yana Türkiye’de uygulanıyor. 2017’de otomatik katılım uygulamasıyla çalışanlar sisteme dahil edilmeye başlandı. BES’te çalışanlar maaşlarından belirli oranda kesinti yapıyor, devlet de yüzde 30 oranında katkı sağlıyor. Katılımcılar sistemde kalmayı sürdürdüklerinde bu birikimlerini emeklilikte toplu olarak ya da maaş şeklinde alabiliyor. TES’in ise BES’in bir adım ötesine geçerek işveren katkısını da içermesi ve çalışanlar için daha zorunlu hale gelmesi hedefleniyor.

Yeni sistem sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi mi?

Çalışma ekonomisi uzmanı Dr. Özgür Müftüoğlu, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, bu adımı kamusal sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi yönünde bir eğilim olarak görüyor. Müftüoğlu, “Bireysel emeklilik zaten bu sürecin bir parçasıydı. Şimdi bir de tamamlayıcı sosyal güvenlik sistemiyle insanları buna mecbur bırakacaklar” diyor.

Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı? - Resim : 2

Kıdem tazminatı endişeleri arttı

TES’in en tartışmalı yönlerinden biri kıdem tazminatıyla ilişkisi. Uzman değerlendirmelerinde, sistemin finansman kaynağı olarak kıdem tazminatına yönelme ihtimalinin öne çıktığı belirtiliyor. Bu da kıdem tazminatının bireysel fona dönüştürülerek işçiler açısından sağladığı toplu güvenceyi zayıflatabileceği endişesini beraberinde getiriyor.

“İşçilerden şirketlere doğru bir kaynak transferi yaratabilir”

Müftüoğlu da emeklilik sisteminin bu şekilde kurgulanmasının işçilerden şirketlere doğru bir kaynak transferi yaratacağını dile getiriyor: “Bugün emekçilerin çok büyük bir kısmı asgari ücret civarında, açlık sınırı seviyesinde çalışıyor. Şimdi bir de bunun içerisinden tamamlayıcı emeklilik primi ödeyecekler. Bu aslında aynı zamanda bir servet transferi. Emekçinin cebindeki para sigorta şirketlerine aktarılmış olacak.”

Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı? - Resim : 3

Emeklilik bir sosyal hak olmaktan çıkıyor 

Müftüoğlu, TES’in emekliliği bir sosyal hak olmaktan çıkarıp yatırım aracına dönüştüreceğini vurguluyor. Ona göre yaşlılık sigortasının amacı, çalışılamayacak dönemde güvence sağlamak. Ancak fonlar şirketlere devredildiğinde bu işlev kayboluyor:

“Yaşlılık sigortası risklere karşı güvence içindir. Ama fonlar şirketlere devredildiğinde borsada kaybedilebilir. Şili’de, ABD’de örneklerini gördük; fonlar battığında yurttaşların elinde hiçbir şey kalmadı.” 

“Sosyal güvenlikten çok yatırım mantığı”

Müftüoğlu, böyle bir sistemin sosyal güvenlikten çok yatırım mantığıyla işlediğini belirtiyor. Ona göre kriz dönemlerinde devletin bu fonları kurtarmak için devreye girmesi, kamunun kaynaklarının yeniden özel sektöre aktarılması anlamına geliyor.

SGK giderleri tartışması

Hükümet, TES’i gerekçelendirirken sık sık SGK’nın artan giderlerini öne sürüyor. Ancak Özgür Müftüoğlu bu argümanın gerçeği tam yansıtmadığını düşünüyor. Müftüoğlu, “Asıl sorun ücretlerin düşük olması ve işverenlerden primlerin tam olarak toplanmaması. Eğer primler hakkıyla toplansa ve ücretler gerçekçi düzeyde olsa, SGK’nın finansmanında bir problem kalmaz” ifadelerini kullanıyor.

2025 itibarıyla 26 milyonun üzerinde aktif sigortalı var 

SGK verilerine göre Haziran 2025 itibarıyla 26 milyonun üzerinde aktif sigortalı, 16 milyon civarında emekli ve aylık/gelir alan bulunuyor. DİSK-AR’ın Temmuz 2025 raporuna göre 2024 yıl sonu itibarıyla aktif/pasif oranı Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kapsamında çalışanlar hariç 1,61, dahil edildiğinde ise 1,75 olarak hesaplandı. SGDP, emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerden kesilen sosyal güvenlik primini ifade ediyor. Bu veriler, Türkiye’de her bir emeklinin maaşının yaklaşık 1,6 ila 1,7 çalışan tarafından karşılandığını ortaya koyuyor.

Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor! Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir, riski var mı? - Resim : 4

Türkiye’de emekli sayısı fazla iddiası

Aynı rapora göre Avrupa ülkelerinde ortalama aktif/pasif oranı 1,5 düzeyinde. Almanya’da oran 1,7, Fransa’da 1,3, İtalya’da 1,3 seviyesinde. Türkiye’nin oranı bu açıdan Avrupa ortalamasının üzerinde yer alıyor. Bu tablo, “Türkiye’de emekli sayısı çok fazla, sistem Avrupa’ya göre daha olumsuz durumda” iddialarını desteklemiyor. 

Uzmanlara göre TES’in tam bir ikinci maaş sağlaması mümkün değil

Kamuoyuna ikinci emekli aylığı olarak sunulan TES’in mevcut prim düzeyleriyle tam bir ikinci maaş sağlaması da uzmanlara göre teknik olarak mümkün görünmüyor. Sistemin emeklilik döneminde sınırlı bir ek gelir unsuru oluşturabileceği, ancak kamusal sosyal güvenlik sistemini güçlendirmediği yönünde değerlendirmeler öne çıkıyor.

“80’lerde sosyal güvenlik ‘kara delik’ olarak hedefe kondu”

Müftüoğlu, tamamlayıcı emeklilik sistemini 1980’lerden bu yana uygulanan neoliberal politikaların bir uzantısı olarak görüyor. “12 Eylül sonrasında sosyal güvenlik ‘kara delik’ olarak hedefe kondu. O günden bu yana IMF, Dünya Bankası ve şirketler sosyal güvenlik harcamalarına göz dikti. Bugün tamamlayıcı emeklilik de bu çizginin bir parçası” diyor.

“Kısmen özelleştirme ve piyasalaştırma etkisi yaratabilir”

Uzmanlar, TES’in kamusal sosyal güvenlik sistemini güçlendirmek yerine kısmen özelleştirme ve piyasalaştırma etkisi yaratabileceğini vurguluyor. Buna karşılık çözüm olarak bütçeden sosyal güvenliğe daha fazla kaynak ayrılması, kayıt dışı istihdamın azaltılması ve işveren teşviklerinin gözden geçirilmesi öneriliyor.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r